Sayfalar

Sayfalar

4 Mayıs 2010 Salı

TSK da Şehitlerin hesabını vermek zorunda. Burası dağ başı değil


Star gazetesinden ergun babahan birilerinin canını çok fazla sıkacağa benziyor . Elimi sallasam ellisi diyerek bu vatan evlatlarını bilerek ölüme götüren zihniyet sahibi firasetsizlere açık bir çek.. içini nasıl anlıyorlarsa öyle doldursunlar


Ergun babahanın yazısı:
Halk size canlarını veriyor siz hesap vermek zorundasınız  

Askerlerin hukukun üstünde oldukları, olan biteni kimseyle paylaşmadıkları dönem kapandı, kapanıyor.
Bu ülkede askerlik zorunlu bir görev.
Analar, babalar, yavuklular gözağrılarını hayatlarının baharında size teslim ediyor.
Onları teslim aldığınız gibi geri yollamak birinci göreviniz.
Eli ayağı tam ve tabut içinde olmadan.
Şimdi başta arkadaşımız Şamil Tayyar olmak üzere bir kısım gazeteciler, anayasa oylaması sırasında Tunceli, Giresun gibi bölgelerde saldırılar olabileceğini yazıyor.
Bunu kendi uydularından, dinleme cihazlarından aldıkları bilgilerle yazmıyor.
Devlete istihbarat sağlayan birimlerden alıyor.
Yani, bu bilgiler size de geliyor.
Ama bu istihbarat raporlarının gereği yerine getirilmiyor.
Bedeli gençler hayatlarıyla ödüyor.
Sizin ihanetle suçlama cüretinde bulunduğunuz medya olmasa, 4 askerin el bombasının cezai amaçla kullanılması sonucu öldüğünü belki de hiç öğrenemeyecektik.
Dağlıca baskınında karanlık noktalar bulunduğundan haberimiz olmayacaktı.
Yine askerlerimizi kendi mayınımızın öldürdüğünü de bilmeyecektik.Son dönemde kamuoyuna gerçekleri açıklamak konusunda ciddi sıkıntılarınız olduğu bir gerçek.
Önce bunu kabul edin.
Kuzey Irak ‘’BBG Evi’’ gibi iken, kendi ülkemizde 50 kişilik militan gruplarının, hem de istihbarat raporları varken karakol basabilmeleri kuşku uyandırıcıdır.
Bu kuşkunun hesabı sorulur.
Bu ülkede hayvan hakkı savunucusu hayvanseverler var.
Birinin başına bir iş gelince kıyamet koparıyorlar.
İzin verin de insan hakkı, insanın yaşam hakkını savunan insanlar da olsun.
Siz bir kamu görevlisisiniz ve insanların size emanet ettiği gençler istihbarat raporlarına rağmen can veriyorsa, size bunun hesabı sorulur.
Siz de hesap verirsiniz.
Hala bu hesabı soracak cesaret ve olgunlukta bir meclisimiz yok.
Ama çok şükür medyamız var, o da halk adına bunu soruyor.
Bu bir.
İkincisi sizin üstüne titrediğinizi iddia ettiğiniz hukuk konusundaki pervasızlığınız.
Evet herkes aksi ispat edilene kadar masumdur.
Ama siz bir darbe girişiminin lideri olmakla suçlanan emekli bir generali alıp Anıtkabir’e giderseniz, hukuka meydan okumuş olursunuz.
Mahkemeye baskı yapmış olursunuz.
Büyükanıt zamanında bunu doğrudan yapmış ve sonuç almıştı. Ama aradan geçen zaman bu yöntemin güç kaybettiğini gösteriyor.
Onun için gelecek kuşaklar tarafından hukuka, demokrasiye saygılı bir asker olarak anılmak istiyorsanız, Anıtkabir’i kimle ziyaret ettiğinize dikkat göstermenizi öneririm.