Sayfalar

Sayfalar

5 Nisan 2014 Cumartesi

Yokluğun zevki şiiri Baudelaire

Ey Küskün ruh vaktiyle mücadele aşkı olan!
Mahmuzu senin ateşini tutuşturan Ümit
Artık süvarin olmıyacak, yat uyanmadan
Ey ayağı her engele takılan ihtiyar at

Katlan ruhum; hayvancasına uykuna yat.

Mağlup ve kötürüm ruh! Koca serseri, senin için
Aşk zevki, mücadele zevki kalmadı artık;
Elveda, boru sesleri, inleyişleri flütlerin!
Zevkler, azdırmayın artık küskün ve asık suratlı bir ruhu!

Tapınılan ilkbahar kaybetti kokusunu!

Zaman yutuyor beni dakikadan dakikaya,
Sonsuz kar donmuş bir vücudu örter gibi;
Yukarıdan seyrediyorum yuvarlak küreyi!
Bir kulübe sığınağı aramıyorum artık orada!

Çığ ne olur, düşerken al götür beni!
- Baudelaire -

Semper Eadem Şiiri Baudelaire

Semper Eadem



"Bu garip hüzün size nerden gelir diyorsun,
Deniz gibi, kara, çıplak bir kayaya vuran?"
-Yürek bir kez ürününü devşirmeye görsün
Yaşam çekilmez, ağır bir yük olur o zaman,

Nasıl ki sizin çoşkun kıvancınız varsa, bakın,
Benim de hüznüm var, kendiliğinden, sade, açık
Haydi, şimdi nedenini aramayı bırakn
Meraklı güzel, tatlı seslim, n'olur, sus artık .

Sus artık bilgisiz kız, çocuk gülüşlü dudak
Ey kıvançlı, çoşkun ruh, nerden bileceksin, bak
Yaşamdan daha yakın, hep bizimledir Ölüm

Bırak, varsın yalanlarla oyalansın gönlüm
O güzel gözlerinde tatlı düşlere dalsın
Kirpiklerinin gölgesinde uyuya kalsın.

Baudelaire

Spleen Şiiri Baudelaire




Öyle çok ki hatıram sanki bin yıl yaşadım

Göz göz koca bir çekme, dopdolu bilançolar
Şiirler, aşk mektupları, ilamlar, romanslar
Makbuzlar içinde sarılı ağır saçlar...
Benim hazin dimağımdan daha az sır saklar.
Bir ehram benim beynim, bir muazzam mahzen,
İçinde daha çok ölü var umumi kabirden...
Ben ayın tiksindiği bir mezarlığım ki içinde
Sürünür uzun uzun kurtlar nedametler halinde
Ve saldırır boyuna en aziz ölülerime
Ben eski bir kadın odasıyım solmuş güllerle süslü
İçinde yerlerde yatar yıpranmış modalar bir sürü
Yalnız hazin pasteller, solgun tabloları Boucher'nin
Kokusunu teneffüs eder ağzı açık şişenin

Hiç bir şey eşit olamaz şu aksıyan günlere uzunlukta
Varlıktaki karlı yılların ağır kuşbaşları altında
Cansıkıntısı, yemişi küskün meraksızlığın
Genişler ve derinleşir ölümsüzlük kadar yaygın.
- Artık sen hiç bir şey değilsin ey canlı madde!
Müphem bir dehşetle sarılmış bir granitten başka,
Uyuşup kalmış bir sisli sahra içinde;
Bir sfenksin ki habersiz ondan aldırışsız dünya,
Harita üzerinde unutulmuş, vahşi ruhu ancak
Batan güneşin ışınlarına şarkı okuyacak

-Baudelaire-

Spleen

Quand le ciel bas et lourd pèse comme un couvercle
Sur l'esprit gémissant en proie aux longs ennuis,
Et que de l'horizon embrassant tout le cercle
II nous verse un jour noir plus triste que les nuits;

Quand la terre est changée en un cachot humide,
Où l'Espérance, comme une chauve-souris,
S'en va battant les murs de son aile timide
Et se cognant la tête à des plafonds pourris;

Quand la pluie étalant ses immenses traînées
D'une vaste prison imite les barreaux,
Et qu'un peuple muet d'infâmes araignées
Vient tendre ses filets au fond de nos cerveaux,

Des cloches tout à coup sautent avec furie
Et lancent vers le ciel un affreux hurlement,
Ainsi que des esprits errants et sans patrie
Qui se mettent à geindre opiniâtrement.

— Et de longs corbillards, sans tambours ni musique,
Défilent lentement dans mon âme; l'Espoir,
Vaincu, pleure, et l'Angoisse atroce, despotique,
Sur mon crâne incliné plante son drapeau noir.
— Charles Baudelaire