Sayfalar

Sayfalar

4 Mayıs 2014 Pazar

Balkan Lokantası hatırası

dün öğlen dersten sonra (cumartesi günü ne dersi diye sormayın dersim var) 29 mayıs taifesiyle beraber 3 milletten 3 insan beşiktaş balkan lokantasından buluşmak üzere sözleştik. ben süleymaniyeden geldim arkadaşlar ise üsküdardan onlar benden hızlı gelmişler...
neyse oturduk lokantaya
aldık tepsilerimiz elimize Allah gözümüzü doyursun yiyemeyeceğimiz kadar yemek almışız...
3 kişi 46 tl hesap ödedik, ama yemeklerin bir kısmı kaldı, ayrıyaten 2 tane de kediyi doyurduk.

afgan cesur her zaman ki gibi ciğer, pilav, ayran, püskevitli muhalebiyi tercih etti, bu çocuk ne zaman gitse aynı menüyü alıyor. Allahtan sabah çorba içerken ciğer çıkmamış oluyor...

bosni enes ise saray kebabı, sebzeli kebap, iç pilav , kola ve püskevitli muhallebi ile aramızdaki en cılız şahsiyet olmasına rağmen hesabın yarısını kendisi oluşturdu.

ben ise bu sefer macar kebabı, iç pilav, balkan salata ve aşure den oluşan menü ile yerimi aldım.
  
yemek keyfimiz 1 saatten fazla sürdü, yayıla yayıla bayağı yemişiz Elhamdülillah doyduk, hemde maalesef ihtiyacımızdan bile fazla yediğimiz halde, yemeklerin 3 tanesi yarım kaldı...

ben macar kebabını ilk defa denedim.
üstünde kaşarlı yada normale peynir patates püresi karışımı bir sos, altında patlıcanın ince rulosu içinde kuşbaşı et dilimleri, tavsiye edilir.. güzelmiş.
saray kebabı ise üstünde neden yapıldığını çözemediğimiz otlu bir sosun altında et vardı, bitiremedik.
sebzeli kebap ise bu sefer biraz yavandı, çok çok daha güzel sebzeli kebap yediğim zamanlar oldukça fazlasıyla mevcuttur..  
kısacası bu yemek ziyafetinden bize akşam yatıncaya kadar gitmeyen bir tokluk hissi ve cesur arkadaşımızın her ne kadar fotoğraf karesinden çıkartmaya çalışsak da bir türlü çıkartamadığımız göbeği ve hoş bir anı eşliğindeki muhabbetimiz kaldı...
 yeşil olan saray kebabı sarı olan macar kebabı



Beyaz laleler

8 gün boyunca aşağıda ki laleleri gözlemledim, sonucuna siz karar verin.
resimler sondan başlamaktadır.  
sizi biraz uğraştırmak istediğim için resimleri ters yükledim o yüzden en aşağıda ki resimden başlamanız önerilir.

Not: daha büyük bir çalışmayı bugün ya da yarın inşallah paylaşmayı planlıyorum son bir eksik kaldı onuda yaptım mı tamamdır...
bu beyaz lale çalışması diğer çalışmanın altında yaptığım açıkcası çok değerlendirmeyi düşündüğüm bir çalışma değil di ama baktım bu da güzel olmuş...
boşa gitmesin istedim...
diğer çalışmamı
bekleyiniz pişman kalacağınızı düşünmüyorum

her gün farklı zamanlardan 1 adet kare alınmıştır.

03.05.2014

                                                       02.05.2014

                                                        01.05.2014

                                                      30.04.2014

Bir Hakemlik serencamı ve futbol ile forma kutsallığı

Normalde bu yazıyı ay başında(nisan) kaleme alacaktım, futbol hakemliğinde 2 yılımı geride bırakmamın ardından bir değerlendirme babından düşünmüştüm ama bugüne kadar kaldı... 
Nasip tabiii...

Açıkcası geçen yıl düdüğümü astıktan sonra bir daha bu formayı giyebileceğimi düşünmüyordum...
Bende çok fazla acı hatıra barındıran bir nesne konumunda iken yeniden üzerimde görünce ve sahaya inince  
bana farklı duygular anımsattı wiedar


hakemlikte ve futbolda bilirsiniz ya da biraz ilginiz olmuşsa mutlaka duymuşsunuzdur,
 forma kutsaldır ...

bu lafı işittikten ve sonra o kutsal addedilen şeyi giydikten sonra kafamda da zaten bildiğim bir şeyi bizzat test etmiş de oldum, hemde yaşayarak, eskiler bilinen şeyleri tekrar test etmeye gerek yok derler ama bazen saksımız duruyor deme ki!!! 

Batıl ne kadar şeye kutsallık addediliyorsa hakiki kutsallarımız o kadar yara alıyor...


hakemlik hakkında çok fazla söylenecek bir sözüm yok, 

bana kattığı bir kaç özellikden ötürü minnettarım ve ayrıca futbol dünyasını bu kadar yakından tanımama sebep olduğu içinde...

bana şahsen hakemlik sabır taşı özeliği kazandırmasının yanında olayları önceden sezip sonrasına yorum yapma yeteneğine büyük renk kattı,
ayrıca hayatta ne için kimlerin nasıl ve hangi anlarda çirkeflik yapıp oyun bozanlık edip sahtekarlığa girişeceklerini gösterdiği için hakikaten bu mesleğe minnettarım.
bugüne kadar hakem formasıyla resmi olarak 5 maça çıksam da gayri resmi neredeyse 100'e yakın maça çıktım... buralarda edindiğim deneyimler insanoğlu için hiç iç açıcı değildi...
en ufak dünya menfaati için insanlığın hangi öz değerlerinden vazgeçebileceğini göstermesi unutulmayacak kadar acıydı..

gerçi yemediğim küfür ve hareket kalmamıştır her halde:D ama olsun bütün bunların benim artı haneme yazılacağını ümit ediyorum:D

olsun kader bu...