Sayfalar

Sayfalar

26 Haziran 2016 Pazar

Korkmaz A361 Elegant Elektrikli Cezve Makinası Kullanıcı Deneyimleri ve Dünyanın Dört Köşe Bucağından Kahve Keyfi

Korkmaz A361 Elegant Elektrikli Cezve Makinası Kullanıcı Deneyimleri ve Dünyanın Dört Köşe Bucağından Kahve Keyfi


Geçen Mart ayının sonlarında kendime ve keyfime bir güzellik yapıyor elektrikli kahve makinası alıvermiştim. Hiç bu kadar memnun kalacağımı düşünmezdim ama şuan Gayet de memnunum:)
Her ne kadar bu kadar ön yargılı bir girişle bir deneyim paylaşması yapmak olmasa da oldu artık.
Kitaplarımın yanına gelen bu cihaz ile sabah ve akşamlarım bir başka oldu desem yeridir. Oda arkadaşlarım ramazan öncesine kadar sabah namazı sonrası her gün farklı bir kahve kokusunu koklayarak uyanmaya alıştılar ama bir türlü içtiğim dünyanın dört köşe bucağından gelen kahvelerin tadına alışamadılar:)
Ramazan ayında ise iftarda bir haftalık öğünü midesine indirerek insanın kendine yapabileceği en ağır zulümlerden birisini işleyen bizlere ise kahvenin tek derman olduğunu da söylemeden geçemeyeceğiz.

Bunlar teknik özellikleri:
18 / 10 Cr - Ni Paslanmaz çelik. - 4 Fincanlık kapasite. 
Kolayca kontrol edilen açma - kapama düğmesi ve lamba. 
360 derece dönebilen portatif alt besleme ünitesi. 
Ergonomik el yakmayan ısıya dayanıklı plastik kulp. 700 W

Makine 700w olduğu için takriben 2 dk içinde kahveyi pişiriyor. Kahve ne acele pişmiş oluyor ne de sizi bekletmiş oluyor. İdeal bir süre ve yavaş yavaş piştiği için lezzeti daha fazla kalıyor.
Köpük fena sayılmaz ama ben genelde sert kahve içtiğim için köpüğe dikkat etmiyorum.
Tasarımı basit ve kullanımı oldukça kolay. Tek tuşu var açma kapama için. Sapı eğilip bükülmüyor. Seyahatler için bir dezavantaj.
Genelde kahveyi kupayla içtiğim için hiç cezve hesabı yapmadım ama gerekli sınırın biraz üzerine çıktığım zaman 2 kupalık kahve çıkıyor. Yaklaşık 450 ml felan sayılır. Ama 550 ml kadar uğraşıp almışlığım var. Ama biraz dikkat istiyor.
Bitte vorsichtig!
Kahvenin lezzeti bana göre yerinde, içen arkadaşlar da beğeniyorlar.
Cihaz hakkındaki yorumlar bu kadar.

25 Haziran 2016 Cumartesi

Ali Akyıldız Ankanın Sonbaharı Osmanlıda İktisadi Modernleşme ve Uluslararası Sermaye takdim özet ve değerlendirme


Ali Akyıldız Ankanın Sonbaharı Osmanlıda İktisadi Modernleşme ve Uluslararası Sermaye
 takdim özet ve değerlendirme

Ali Akyıldız, "Anka'nın Sonbaharı Osmanlıda İktisadi Modernleşme ve Uluslararası Sermaye"  İstanbul, İletişim yayınları, 2005.

Ali akyıldız hocanın 19. yy Osmanlı ekonomi tarihine dair kaleme almış olduğu kapsamlı bir eser.
Kitap Osmanlı iktisadi yapısında meydana gelen iki farklı durumu aktarmakta. birincisi;
Osmanlı ülkesindeki demiryollarının yapımı ve yabancı sermayenin bu esnadaki işlevi ve faaliyetleri ile alakalı oldukça kapsamlı dört örnek sunulmuş. Demiryolları yapılırken yaşananlar, Avrupalı sermayedarların iş ahlakı ve ve tüm bu süreçlerdeki problemler ile Osmanlı bürokrasisinin çağın en gelişmiş teknolojisini devletin hizmetine sunabilmek için gösterdikleri özveri ile bir türlü sözleşme şartlarına uymamakta direnen sermayeyi ülkelerinde tutabilmek için yaptıkları fedakarlıklara değinilmekte. 

17 Haziran 2016 Cuma

Novalis Geceye Övgüler Takdim Özet ve Değerlendirme Yazısı


Novalis Geceye Övgüler Takdim Özet ve Değerlendirme Yazısı

Novalis hakkında çok söz söyleme yetkinliğinde bulunmayacağım. Kısacık ömrüne rağmen yüzyıllara uzanan bir atisi mevcut. Ölümün arkasındaki dirilişi toplumunda yeniden diriltmek için çaba göstermiş büyük bir deha. Hristiyanlığın son dönem önemli kahramanlarından birisi...
İnsanlığın mekanik ve teknik kıskacına henüz girdiği asırda karşı koyuş gerçekleştirenlerden; ol sebep çareyi de insanlığın ulvi duygularında yeniden aramaya girişmiş bir yüce ruhlu şair....

Nişanlısı Sophie von Kühn'ün genç yaşta ölümün ardından kaleme aldığı bu yazılar aslında acının kelama dönüşmüş hali diye tanımlanabilir.

Hermann Hesse'nin Novalis hakkında söylediği bir kaç satırı daha ekleyip ardından sizi direkt metinlerden seçmelerle baş başa bırakacağım.
Deha, yalnızca düşünce tarihine ait değil, fakat aynı zamanda, dahası her şeyden önce, biyolojik bir olgudur. Bu durumun simgesi olan olağandışı yazgılar, kendilerinden sonra yaşayanlar bağlamında hep derin ilgi uyandırmışlardır. Yakın Alman düşünce tarihinde Hölderlin, Novalis ve Nietzsche, bu yazgıların en soylularıdır. Hölderlin ve Nietzsche, yaşam artık kendileri için olanaksızlaştığında, deliğe çekilirken, Novalis ölüme çekilir; ancak bu, kendini dehaya daha çok sık ve zorla benimseten, intihar biçiminde bir ölüm değildir; Novalis, kendini bilerek içinden yakar- bu, büyülü, erken gelen, çiçekler açan ve olağanüstü üretken bir ölümdür; çünkü şairin özellikle bu tuhaf sonu, ölümle olan olumlu, büyülü ve olağandışı ilişkisi, onun en güçlü etkisine de kaynaklık eder. bu etki, düşünce yaşamımızın yüzeyinin bize sezdirebileceğinden çok daha derindir.





3 Haziran 2016 Cuma

Konya Sadreddin Konevi Hazretleri Türbesi ve Camii


Konya Sadreddin Konevi Hazretleri Türbesi ve Camii



2016 Mayıs'ının ikinci haftasında ziyaret ettiğimiz,
Büyük Mutasavvıf, Gönül İnsanı ve Bu toprakların mayasını karan Erenlerin saffı evvellerinden olan Sadreddin Konevi Hazretlerinin Türbesinden çekilmiş bir kaç kare. 

Doç Dr Bekir Biçer Hocamızın Alicenaplığı ve Talebeye Kitap Hediye Etme Geleneği 2


Doç Dr Bekir Biçer Hocamızın Alicenaplığı ve Talebeye Kitap Hediye Etme Geleneği 2 

Kitap okuyan talebenin karşısına bereketin nereden çıkacağı belli olmadığı gibi, Kitap aşıklarının da sevgilileriyle nerede karşılaşacağı da biraz da büyük bir sırrın içine gizlenmiş gibi.
Bundan yaklaşık 2 ay önce de buna benzer bir başlık ile çıkmıştık. Tekirdağlı Mütekaid Muallim Hüseyin Çakan Hocayla tanışmamız ve Talebeye Kitap Hediye Etme Geleneği diyerek dergah yayınlarında bize Nurettin topçu hocanın kitaplarını hediye eden Muallim Hüseyin Hocamızdan bahsetmiştik. 
Ol vakitte 29mayıslı dört arkadaşa hocamızın yapmış olduğu alicenaplığı hala hatırladığımda hissederken, bir büyük cömertlikle daha memleketim Konyada karşılaşacağım demek ki nasibimizde yazılı imiş.

Yaklaşık 4-5 ay önce 29 mayıs Felsefenin göz ağrılarından Khayyam, Doç. Dr. Bekir Hocamızın bir kaç videosunu izlemesine, arkasından hocamızın kitaplarından birini kendisine vererek aradaki bağın daha da kuvvetlenmesine vesile olmuştuk. İlerleyen süreçte mesafelere aldırmadan kurulan bu bağlar sayesinde hoca ve öğrencinin arasından bizde çekilmiş olay doğal seyrinde akmıştı. 

Khayyam ile mayısın ikinci haftasında Konya gelişimizde, Bekir Hocamızı da ziyaret edelim istemiş ve hocamızda müspet bir cevap verince Konyada kitap denince akla gelen mekanlardan Çizgi kitabevinde buluşuyorduk.



Ufak bir nükte ve arkasından gelen gündeme ve aktüele dair değerlendirmelerle yaklaşık 1 saatin üzerinde çok hoş ve istifadeli bir sohbetin içinde buluyorduk kendimizi.
Neler konuşmuyorduk ki, eğitim, üniversiteler,
akademik hayat, ermeni meselesi, kürtler, türkler, araplar, ortadoğu, diktatörler, azerbaycan, istanbul, konya ve yaşam, konyamızın yemek kültürü ve goca gonyalılar, ve geleceğe dair planlarımız ile dolu dolu ve müstefit olduğumuz bir vakti daha doldurmuş oluyorduk.

Sohbetin sonlarına doğru Bekir hocamızın misafirimizi aç bırakmama uyarısı ile bu sarıp gitmiş sohbete veda edip gitmeye hazırlanıyorken, günün bombası geliveriyordu.
Bekir hocamız, misafirimize;
- bizim felsefe grubumuzu gördün mü bir bak bakalım işinize yarayacak kitaplar olabilir diyor,
ardından bana:
- sende geri durma bak bakalım tarihçi , diyordu.

1 Haziran 2016 Çarşamba

Solingen Fotoğrafları Bilder von Solingen


Solingen Fotoğrafları Bilder von Solingen


2015'in Temmuz ayında ziyaret ettiğimiz Almanya'nın Solingen kentine ait fotoğraflar.
Kein kommentar nur bilder