Sayfalar

Sayfalar

5 Ekim 2011 Çarşamba

Ezgiler eski günlerine mi geri dönüyor! Yeni çıkan ezgi albümleri ,2011 yılında çıkan ezgi albümleri.


Ezgiler eski günlerine geri dönüyor!
Yeni ezgi albümleri çıkıyor bir bir. Tam da "Ezgiler bitti bitecek, müzik mi bunlar be!" denirken..

İsmi hala tam olarak kabul edilmese de bazılarının protest müzik, bazılarının özgün müzik, bazılarının ilahi bile dediği, bazılarının İslami müzik, bazılarının marş, bazılarının yeşil pop dediği dediği bu eserlere biz ezgi diyoruz.
Ezgi dediğimizde aslında bu türün dinleyicileri kimlerin ve nasıl bir müzik türünün kastedildiğini hemen anlıyor, işte o “eski” zamanlarımızın müzikteki temsilcileri çeyrek asırlık mücadelelerini günümüzde hala sürdürüyorlar. Sol bir grup olan Ezginin Günlüğü grubunun da ezgi kelimesini kullanıyor olması belki bazı entel eziklerimizin "Ezgi ne ya! Ezgi diye bir müzik mi olur!" tarzındaki çıkışlarını susturamayacaksa onlara Anadolu'dan ezgiler deyişinin, sesi ezmek ile ruhen ezik olmanın aynı şey olmadığını hatırlatarak söylemek isteriz.
Ezgi sanatçıları 90’lı yılların ortalarında Refah Partisi'ni iktidara getiren rüzgarın hızıyla el altından milyonlarca çoğaltılan kasetlere imza atmışlardı fakat ülkedeki tüm dini kültürel birikimi baltalayan dünyevileşme arzusu bu müzik türüne de darbeyi vurmuştu. Grup Genç’ten Mahir Arslan’ın söylemi ile ayda 5 konser veren grup yılda 5 konser verir duruma gelmişti. Bir iki senelik durgunluk döneminin sonunda ezgi sanatçılarından ayakta kalabilenler yoluna devam ettiler. Dönemin hızlı gruplarından Grup Kardelen dağıldı. Yusuf Meral Avrupa’ya yerleşti, Faruk Ekin, Unkapanı piyasasına girdi, Umut Mürare de yıllar sonra solo albümle tekrar kendini gösterdi. Bir ara dönem oldu müzikte. Bu ara dönemde bol bol Dursun Ali Erzincanlı dinledi birileri popüler popüler, duygusal duygusal. Bir kısmımız ise Ömer Karaoğlu, Taner Yüncüoğlu dinleyip durduk. Mustafa Cihat’ın deyişi ile bizim piyasada bir albüm çıktıktan 1 yıl sonra duyuluyordu ve duyulduğunda da iş işten geçmiş, sanatçımız pes etmiş oluyordu.
Ezgi dünyasına yeni yeni isimler de katıldı, Alper, Mustafa Cihat, Taha, Adem Karabey, Ammar Acarlıoğlu gibi isimler güzel ezgiler kazandırdılar bizlere.

Kaçış iki türlü oldu!
Ezgiciliğimizin büyük isimleri, Ömer Karaoğlu, Eşref Ziya, Aykut Kuşkaya, Grup Genç, Taner Yüncüoğlu, Selçuk Küpçük, Grup Yürüyüş, Hasan Sağındık gibi sanatçılar uzun yıllar yeni albüm yapmadılar. Mustafa Demirci ve Mehmet Emin Ay gibi sanatçılar "ezgi müzik"ten "tasavvuf müziği"ne geçiş yaptılar zira tasavvuf müziği bu yeni dönemde yükselen müzik türlerinden oldu.
Mahir Arslan (Grup Genç)Ezgilere ilgide yaşanan düşüşte şüphesiz “eski” dava sözlerinin yeni albümlerde yer almayışı bir başka etkendi. Büyük şairlerimizden, Akif İnan'dan, Nurullah Genç'ten, Erdem Bayazıt'tan, Osman Sarı'dan, Ahmet Mercan'dan, Mustafa İslamoğlu'ndan şiirler bestelenmiyordu, Abdülbaki Kömür gibi söz ustaları artık albümlerde yoktu. Bu güzel isimlerin yerine yorumcunun kendi yazdığı zayıf sözler, daha ben merkezli, hatta devrim demekten İslam demekten korkan çiçek böcekli, daha dünyevi ve ne yazık ki sığ sözler albümlerde yerini almıştı. Ezgilerin bağımlısı sayısı az ama güzel insanlar yeni ezgileri eskisi kadar derin değil diye pek dinleyemezken büyük çoğunluk ise dindar görünmekten kaçtığı için, sert, radikal, İslamcı algılanmamak için, muhafazakar görünmek daha cazip geldiği için ezgileri bırakmıştı. Veya ezgi dinleyebilecek kapasiteye, birikime bir türlü ulaşamayacak bir sağcılığın, sığlığın mahkumu edilmişlerdi.

Seni Anlatmalı, Ammar28 Şubat ile baltalanan İmam Hatipliler ile birlikte bu müzik türü de sahneden çekilmişti. İmam Hatipliler bir bayrak gibi omuzlarında bu marşları yükseltmişler, kendilerine sığınak yapmışlardı. Alışılagelmiş müzik kalıplarında olup olmadığı, icracıların teknik gücü, donanımı, imkanları umurlarında bile değildi. Nitekim Ömer Karaoğlu bir sohbetinde en meşhur eserlerinden “Mekke”yi öğrenci evinde tencereye kaşık çatal ile vura vura bestelediklerini söyleyecekti.
Birden Ahmet Özhancı oldu AKPliler
1994'te, yıllar sonra Başbakan olacak olan “Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Bostancı konserinde adeta gövde gösterisi yapmıştık ezgilerimizle! Yok sayıldıkları bir sisteme isyanlarını müzik ile gösterir, salondaki binlerce dinleyici coşardık biz o yıllarda. “Biz varız” demenin en güzel yoluydu ezgilerimiz. Sonradan AKP'li arkadaşlar olsun, Refahlı dönemde bile geldikleri gibi unutmuşlardı kendilerini oralara taşıyan İslamcı müzikleri! O müzikleri yapanları tanımazdan gelmeye, tanımamak ne kelime, artık küçümsemeye başlamışlardı. Birden hepsi Ahmet Özhan, Erkan Oğur dinleyicisi oluvermişlerdi.
2002 yılına geldiklerinde dava arkadaşları artık tek başına iktidardı ama o yıl ve gelecek birkaç yıl ezgiler açısından sönük yıllardı, marşlar ise hepten unutulmuştu(!) Belediye etkinliklerinde ikinci sınıf sanatçı muamelesi görüyordu sanatçılarımız. Bir bir cemaatlerin kanalları açılmaya başladı, ama çoğu uzak durdu ezgilerimize! Belediyeler artık görmezden gelmiyordu, sadece küçük görüyordu! Ama bir yandan da eski eserler, eski dava bilinci özlenmeye başlanmıştı. Bir kesim kendisini kabul ettirmişti artık eze eze ben varım demişti.
Bir kısmının teknik imkanları kısıtlıydı, bu açıklarını hızla kapattılar, müzik altyapılarını zenginleştirdiler,
Ama söz içerik kalitesini arttıramayanlar, zenginleştiremeyenler de hep oldu. Bunların dışında Alper ve Murat Polat (Grup Genç) gibi konservatuar mezunu sanatçılar da birikimlerini de katarak ezgi alanında yollarına devam ettiler.
Bir dönem Ramazan'a yetişecek şekilde yeni albüm çıkaran, bundan dolayı da "Ramazan sanatçıları” diye eleştirilen bu isimler son birkaç yıldır, tüm seneye yayılmış albümlerle yeniden ezgiciliğimizi canlandırdılar,
Aşağıda son bir yılda çıkmış albümlerin listesi var ve bu sanatçılar artık Türkiye’nin her yerinde etkinliklere konserlere ve televizyon programlarına yetişemiyorlar.
Ezgi yapmamakla beraber Ertuğrul Erkişi, çocuk şarkılarına imza atıyor, Hakan Aykut, Hasan Bitmez Dervişane ve enstrümantal albümlerde kaliteli işler çıkarıyorlar, Senai Demirci, Engin Noyan, Dursun Ali Erzincanlı anlatılarla dinleyici sayısını genişletiyorlar vel hasıl güzel şeyler oluyor.
Genç arkadaşlar!
Eski ezgi dinleyicileri yeni isimleri heyecanla karşılıyor. Nitelikli bulmadığı zaman biraz üzülüyor.
Ezgilerin nasıl bir ruh, coşku, bilinç anlamına geldiğini bilmeyen günümüz dindar gençliğinin ise bizlerin yaşadığı coşkuları, heyecanları, umutları, idealleri yaşadıkça bu müzikleri keşfedebileceklerini düşünüyorum ben. Bizim hala umudumuz var çünkü! Ve umut bitmez diyor ya Nuri Pakdil Usta, tam da öyle! Umut bitmez! Ezgiler bitmeyecek!
Ve son olarak sanatçılardan ricamız: Yıl olmuş 2011, lütfen kendinize bir internet sitesi hazırlatın, internet sitesi olanlar lütfen bu sitelerinizi güncelleyin. Sosyal medyada gençleri başıboş bırakmayın.
Ve gençler, arkadaşlar! Üniversitelerde programlar, konserler ihmal edilmemeli! Bu sene İmam Hatip lisesi kayıtları rekor kırmış, bunu değerlendirmeli. Konserlerle, kliplerle, söyleşilerle, internet paylaşımları ile yeni arkadaşların bu güzel müzikleri, bu derin ve geniş ruhu en iyi örnekleri ile keşfetmelerini sağlayalım!
Ömer Karaoğlu’nun, Taner Yüncüoğlu'nun, İbrahim Sadri’nin, Eşref Ziya’nın ve diğerlerinin son kasetlerini merakla beklediğimiz zamanlar gibi, hala merakla yeni albümleri bekleyenlerin sayısı artsın inşallah.
Derleyebildiğim liste aşağıdaki gibidir. Gözümden kaçan varsa lütfen yorum kısmına yazın.

Ammar Acarlıoğlu / Seni Anlatmalı / Ajans 216
Mustafa Cihat / Zeyd’in Gözleri / Ajans216
Mehmet Göçke / Sen Gel Diye / Abc ajans
Alper / Bize Rahmet Lazım / TFM Yapım
Eşref Ziya / Kan Gibi / Marmara Müzik
Umut Mürare / Duamsın / TFM Yapım
Grup Genç / Sözü Var / Adım Prodüksiyon
Adem Tuzcu / Uykusuz Nöbetçi / Adım Prodüksiyon
Ertuğrul Erkişi Safahat’tan şarkılar Akustik Müzik
Metin Haboğlu / Adına Yemin / Mina Müzik
Mustafa Demirci / Sen ve Ben / Tuna Prodüksiyon
İbrahim Sadri / Bugün Pazar / Tuna Prodüksiyon
Aykut Kuşkaya / Serenat / Mina Müzik


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder