Sayfalar

Sayfalar

17 Haziran 2014 Salı

Bir serginin düşündürdükleri; 29 Mayıs Üniversitesi Ebru Atölyesi Sergisi ve bir eser sahibi olarak MTG

Bir serginin düşündürdükleri ve 29 Mayıs Üniversitesi Ebru Atölyesi Sergisi ve bir eser sahibi olarak 
MTG

Aslında sanat zevkim bayağı sınırlıdır yok bile sayabilirsiniz belki... 
Nedeni belkide hiç vakit ayırmadığım ya da önem atfetmediğim için olabilir belki.
Ama EBRU Sanatı müstesna
EBRU benim için çok farklı manalar ifade ediyor.
Bu sanatı bu odunsu ruh yapımla nasıl bu kadar sevdim hala bilemiyorum
çok bilmek önemli değil derler çünkü sevginin tanımı yapılamazmış...

Geleneksel Türk-İslam sanatlarından EBRU Sanatı ile ilk tanışmam sanırsam ilahiyat 1. sınıfı'ın yazında Konya B.B. Komek kurslarında tanışmıştım.
 onun öncesinde ise mazisi imama hatip yıllarıma giden ufak pürüzlü hatıralar mevcut, çok istediğim halde görevlilerin sen liselisin diye bir defa kurs listesinden adımın çıkarıldığı bir defada mesleki tatbikat kursuna seçilmem nedeniyle devamsızlıktan kaldığım 2 ayrı yılda 2 ayrı kurs maceram olmuştu.
Bu içimden gelen sese kulak verebilmek için tam 3 yıl beklemem gerekecekti.
En son sağolsun hem komşumuz olan ilk Ebru Hocam Kadriye Abla sayesinde 1 yaz döneminde haftanın 4 günü günde 6-7 saat süren bir eğitimden geçmiştim bundan 5-6 yıl önce.
Ta o zamandan içimde ki ses Talha bunu iyiki sevmişsin demişti
İnşallah ömür boyu uğraşacağım ve vaktimi harcayacağım bir uğraş olması temennisiyle

Ebru ile nasıl tanıştığıma dair bu kısa özetten sonra bugüne ait ebru çalışmalarından da bir kaç kelam etmek istiyorum.
Okumakta olduğum 29 Mayıs Üniversitesi bazı noktalarda öğrencilerine sınırsız ve dışarıda kolay bulunamayacak imkanlar açmakla haklı bir gurur duyabilir, çünkü öyle.
Bun imkanlardan biriside 1,5 yıl önce açılan Ebru Atölyesi.

Atölye Hocamız bize her hafta Marmara ünv. Güzel Sanatlar bölümünden gelerek bizlere yardımcı olan ve bu sanatı bize daha da sevdiren değerli Hocamız Seher Aşıcı Hanım; ki sayesinde bu yazının esbabı mucibesi olan serginin aslında baş mimarıdır.

Sergimiz 29 Mayıs ile 6 Haziran Tarihleri arasında İstanbul 29 Mayıs üniversitesi Bağlarbaşı yerleşkesinde ziyaretçilerini ağırlamıştır.

(Bu Yılın Son dersinde Seher hocamız, Eslem, YunusEmre ve Ben) 
(Aslında serginin %40 payını çeken iki aktör hocalarının yanına dizilmişler, )


 (Bu da geçen yılın son dersinden bir kare
Feyzanur,Seher Hoca Kerem ve Ben)

Aslında son 3 ayda öğrendiğim makromeden bileklik yapma ve EBRU dışında el becerisi ya da bir sanatsal hiç bir beceriye sahip değilim ilköğretimde bile iş eğitimi derslerini ya söylene söylene annem yapardı ya da sınıf arkadaşlarım;
 o kadar yeteneksiz ve el gama bir çocuktum, bugün bile ince işlerde bu alışkanlığım devam ediyor.

Ebru kursuna 4 yıl aradan sonra istanbulda devam edeceğim aslında aklıma bile gelmezdi ama nasipte varmış ki oldu.
Hocamız saolsun bendeki bu yeteneksizliğe rağmen 1,5 yıl boyunca sabretmesi gerçekten takdire şayandı.
Konya'da da aynı şeyi Kadriye hoca için söyleyebilirim; ilk gittiğim ebru kursunda herkesin 2 ya da 3 günde geçtiği ilk kısmı ben 7 yada 8 gün uğraştığımı hatırlıyorum.
herkes öbek atarken ben sadece seyrediyorum.
İnsan bu kadar mı odun ve el gama olur böyle ince işlerde derseniz valla ben öyleyim.
Vermeyince Mabud Neylesin Sultan Mahmut.
Fakat şunu asla unutmuyorum,
yeteneksiz birisi olsam da
hayatta çalışarak başarılacak ve azmin ve emeğin karşılığı olarak verilen bir çok şey var.
Sanırım bu gayretimin bir neticesi olarak bir şeyler yapabiliyorum.

1,5 yıllık kurs dönemi gözlerimin önünde dönüyor şimdi ve o yeteneksiz anlarım ve olmayan ebrulardan sonra yüzüme gelen ekşimeler ve o öd kokuları bile tatlı bir hatıra olarak benim zihnimde yerini almış bile...

Gelelim Sergiye; maalesef ki ben sergimizin açılışına ve ilk 2 günkü programlara katılamadım.
yaklaşık 5 ay önceden planlanmış ve biletleri dahi alınmış bir program için istanbul dışına çıkmam gerekmekteydi.
Sergi açılırken ben, sema da ki koltuğumda sergiyi düşleyerek geçirmek zorunda kaldım
İnsan biraz da nasipli olmalı.
Hayatımda ilk defa bir sergiye bana ait bir şeyler sergileniyordu ve ben onun açılışına katılamamıştım
Benim gibi bir adam için hayatta başına çok çok çooook nadir gelebilecek bir hadiseydi oturup sadece hayıflanabiliyorum.
(Gerçi o kel halimle ve aramızın limoni olduğu rektör beyle böyle bir ortamda karşılaşmak istemezdim:D)

Ama sergime ait eserleri açılıştan önce yerlerine yerleştirmek ve ardından geriye yaslanıp temaşa etmek bile benim için yeterince değerli anlardı.
(Vay be Talha sen bugünleri görecek adammıydın, helal olsun sana:D
sende aslında biraz yetenek var mı sanki.:D:D:D)


Biraz da sergiden ve sergiye emek vermiş arkadaşlardan bahsedeceğim.

Eslem hakkında çok şey söylemeye gerek yok, kursumuzun en iyisi ama biraz istikrara ihtiyacı var...
yetenekli ama az çalışıyor. ve biraz da şifaya ihtiyacı var. 

Tosun sergiye kendisinin böyle bir eser yapmış olabildiğine hala inanamadığını her dakika başı içinden gelen bir sesi bize de aktararak dile getiren ve bir eserle katkı veren değerli öğrencilerimizden.
(Tosun bence içinde ki ses haklı sen öyle bir eser yapmış olamazsın;bence birileri sana sübliminal mesaj vermek istiyor.:D)

Sergi açılışından önceki son akşam ve yemekhanede yemekli! genel değerlendirme toplantısı...(:D)
Zeynep şayet dersleri çakışmasaydı ikinci dönem beni geçebilirdi ama nasip değilmiş, seneye kaldı artık. 

(Sergiden bir hafta önce saçını usturaya vurdurursan resmen parlarsın
masada ki ekip serginin 3te2 sine ve en çok eser sahibi olanlar;(Eslem 4, Talha 4, Zeynep 3; eser sahibi) kendimi tenzih ediyorum o kadar da yetenekliler maşallah)

Ve sergi günü.

Sergiden Kareler; 
ilk fotoğrafta  Diyanet işleri eski başkanı Ali Bardakoğlu göze çarpıyor

Sayın hocamız nasıl bir merak ve iştiyakle tabloya bakıyor, gerçekten kendisine helal olsun diyorum, ama Emin olun o eser eslem'in ama Eslem bile öyle dikkatli bakmamıştır. :D

Hem ruhi hem bedeni ziyafet.

Aşağıda ki eserlerde Acizane benim yapmış olduğum ve hocamızın sergiye katılmasına değer bulduğu tablolarım.
Toplamda 4 adet tablom mevcut sergide.
1) Battal ebru

2) Taraklı Ebru

3) Şal desenli Ebru

ve belkide benim için bile süpriz olan hatip ebrum.
Açıkcası bu ebrumu görünce bayağı heyecanlandım. Çünkü çiçekli ebrunun ilk alt basamağı olan hatipte bayağı uğraşmama rağmen bence çok başarılı bir şeyler ürettiğimi düşünmemiştim, (bugünde aynı fikirdeyim) çünkü yetenekli değilim ve çok çalışmama gerekiyor bunun içinde bayağı uğraşmam gerektirecek kadar yolun başındayım hala 
ama sağolsun hocamız beğenmişler, bizide mutlu ettiler. 
4) Hatip Ebru 

Fotoğrafta ise aynı bölümden olmamamıza(ben tarih- abla felsefe öğrencisi) rağmen bu dönem hafta içi her sabah aynı dersleri alarak birbirimizle bayağı iyi anlaşmıştık, 
yıldız ablanın sanırım ebrularımız bayağı hoşuna gitmiş olmalı ki yüzünde ki tebessüm ile yoğunlaşmış ve soyutlanmış bir halde temaşa ediyor,

Resimleri emek emek çeken ve ardından bana gönderen Eslem'e çok teşekkür ediyorum, kendisi olmasa belkide bu benimde eserlerimin dahil olduğu sergiye ait hiç bir hatıram olmayabilirdi.
...Danke sehr schön Eslem...




2 yorum:

  1. Maşşallah Talha, kalemin de fırçan kadar güçlüymüş :)
    Resimler şahane Eslemin de vizörüne sağlık :)
    Ayrıca kendine hakksızlık yapma, hem yetenekli hem gayretlisin :) hem ebruda hem de atölyeye yeni heveskârlar getirmekte :)))))) gerçi o mis kokan atölyemize hangi vaatler ya da tehditlerle getirdiğini tam olarak bilemesem de :))))))))))))))
    Bu sergiden daha güzellerini açarsınız inşallah :) belki de yurt dışında :))))))
    Ellerinize yureğinize sağlık :)
    Seher Aşıcı

    YanıtlaSil
  2. Ich gratuliere dir :) viel gluck :)

    Seher Aşıcı

    YanıtlaSil