Hiç Agatha Christie Okudunuz mu?
Okumadıysanız eğer bu yazı size tam bir tat vermeyebilir, onu uyarmadan geçmeyeyim?
Sanırım Agatha christie ile tanışmam 2004'ün ya sonlarında ya da 2005'in başlarını bulmuştur, ki bu da 10 yıldır büyük bir zevkle okuduğum bir muharrir olduğunu göstermesi açısından yeterli bir süre olsa gerek.
Agatha Christie, edebiyat dünyasının saylı dedektif ve cinayet roman ustalarından biridir. Eserleri sanırım bir 100 yıldır dünyamızda dilden dile dolaşan ve bir kadın yazar için, adı unutulmayacaklar listesinde bir usta; tabi ki de okuma alışkanlığı olanlar için.
Agatha Christie niçin okunur derseniz, cevabım alanında en iyilerden ve her daim öyle kalacak gözüktüğü için derim. Yıllardır okuyorum; en az 20-25 eserini okumuşumdur, hala da evde okunmamış 10-15 eseri, kindlemde ise türkçeye çevrilmiş neredeyse tüm eserleri bulunmakta, hala da okumak istiyorum, okudukça size heyecan veren ve sizi olayın sürükleyiciliğine davet etmekten imtina etmeyen yanı her eserinde mevcut.
Kafanız her cinayette, olayın esrar perdesine yönelik devamlı en az ikişer başlık olmak üzere hep farklı alternatiflere yönlendirmeyi mecbur kılıyor.
Sizi alternatifli düşünmeye zorlayan bir yazar.
Hep aynı tarz demeyin; "bir cinayet oldu sonra çözüldü" gibi sığınaklara girip bombardıman etmeden önce her cinayetteki ayrıntıların bütün içerisindeki en az iki, çoğu zaman üç'ten az olmayan alternatif yollardan nasıl bir evrilme yaşadığını görmek tam bir zeka işi ve her zaman sıradanlığı aşmasını sağlıyor.
Gene de Agatha Christie'yi okumak bir tercih işidir.
Ben okuyorum ve her 2-3 ayda bir eserlerine göz atmak bana iyi geliyor
sizlerinde deneyebileceğiniz bir reçete,
yan etkileri bağımlılık yapma ihtimali vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder