29 Mayıs üniversitesinin öğrencileri için sunmuş olduğu farklı ve özel bir çalışma olan AGEP (akademik gelişim programı) kapsamında 3 yıldır devam eden Ebru Kursumuzun konuğu Büyük Usta Ebrucu Alparslan Babaoğlu idi.
Ebru Kursu Hocamız Seher Aşıcı Hocamızın da hocası olan Alparslan hoca, Ebrucu Mustafa Düzgünman'ın talebesi olup, günümüzde Klasik-Türk Ebrusu alanında icazetli en yetkin isim olarak kabul edilmektedir.
3. yılımızda büyük hocanın ziyareti sebebiyle, öğrenci arkadaşların bugünkü Ebru Atölyesine ilgileri gerçekten yoğundu. O kadar ki bizim mücahit bile geldi.:d)
şaka bir yana erkeklerden başta sınıfımızın gediklisi Tosun olmak üzere, Yunus emre, Mücahit ve Yahya'ya çok teşekkür ediyorum, bu özel günde erkeklerinde ebru yapabilmek için uğraştıklarını ispat ettikleri için:D
Ebru Sınıfı pür dikkat Alparslan Hoca'yı dinlerken...
Hocamız da hocasını büyük bir dikkatle dinliyor
Ebru sınıfımız darlığı sebebiyle, Alparslan Hocanın Ebru'ya dair söyleyeceklerini yan sınıfta dinledik.
Ebrunun ne olduğu, ne ye Ebru denileceği,
Ebru ve Tasavvuf ilişkisi,
Ebru sanatındaki Külli irade cüz'i irade ayrıntısını
Ebru'nun nasıl yapılacağı ve bu işi yapmak istiyorsanız neler yapmanız gerektiğine dair,
Ebru öğreniminde Hoca talebe ilişkisi,
Modern Zamanlarda Ebru Sanatı,
Ebru'nun modernleşmesi(!),
Kimlerin Ebrucu olabileceği, ve hangi aşamalardan geçmesi gerektiği
Battal Ebrusunun önemi
ve
kursa adım attığının ikinci günü çiçekli böcekli ebru yapma isteğinin aslında ne kadar boş bir hayal olduğunu (valla hocam ben buralara bayıldım, özellikle Alparslan hocanın Battal ebrusuna dair söylediklerini duyunca, gözlerimdeki mutluluk parıltılarına inanamazdınız:D ;
öyle yurtta arkamdan dedikodu yapıp acımasız hoca lakabı takmalarından sonra böyle bir şey duymak inanın bana çok iyi geldi :):):) )
Ebru'ya dair mini konferans sonrası Alparslan Hocamızla Ebru Teknesinin başına geçsek de, bazen nasipte olmayınca Sultan Mahmut'un bile çaresizzz kaldığı bir dünyada, Alparslan Hoca ayağımıza kadar gelmesine rağmen, hocadan ders alma şansımızı malesef yakalayamadık.
Kader, siz nasıl bütün sebepleri oluştursanızda, bazen bir şeyler oluvermiyor.
Teknemizin ayarlarındaki sorunu çözemeyince Alparslan hocadan istifade edemeden hocayı uğurlamış olduk.
Ama günün en kazançlı çıkanı Eslem olmuş; benim bir koşturu taksime DAAD'a evrak götürmeye gittiğim anda kendisinin Hatip ebrularına Alparslan Hoca tarafından bir beğeni gelmiş, havasını görmeliydiniz...(şaka bir yana Eslem'in içimizdeki en iyi öğrenci olması sebebiyle bu övgüyü hak ettiğini söylemeliyim, yolun açık olsun değerli tekne arkadaşım ve güzel kardeşim,
Allah bir ömür boyu seni ebru teknesinden ayırmasın:D)
o değilde, hem yunus hem mücahit hem tosun'un bakışlarındaki merakı ben ilk defa görüyorum,
sizleri tanımasam; ebru sanatının aşkından yanıp tutuştuğunuzu zannedeceğim,
evladım madem bu kadar ebruya ilginiz ve merakınız var niye bu kadar düzensiz ve devamsızsınız
Gelelim günün büyük süprizine
Günün büyük süprizinden Eslem sayesinde haberdar olduk. Bugün yani 28 Kasım Seher hocamızın doğum günüymüş, Eslem'in sabah bana da haber vermesiyle bir koşuşturmaca, tatlı bir telaş ve heyecan başlamış oldu. Saolsun ekip liderimiz Eslem bütün organizasyonu yöneterek günün büyük sürprizini gerçekleştirmemizi sağladı.
Alparslan hocanın da bulunduğu bir esnada, sınıfa girerek hocamıza yaşamış olduğu günün anısına ufak bir hatıra olacak organizasyonu gerçekleştirmiş olduk.
Alles Gute zum Geburtstag Seher Hocam
gün içerisinde en çok terlediğim an, Alparslan Hoca'ya geçen hafta yaptığım ebruları gösterirken...
Not: kendi resimlerimi bu kadar çok göstermeye alışık değilimve hoşlanmıyorum; ama saolsun hem 29 mayıs'ın fotoğrafçısı ümit abi, hemde benim makinemi kullanan Yunus Emre ellerinden geleni yaparak, [ki yunus emreye özellikle hocayı çek dememe rağmen o sağolsun benide çek anlamış olacak ki] mavi amele önlüğümle fotoğraflara girmeyi başarmışım ve her 2 kareden 1'ne beni sıkıştırmayı başarmışlar. :s ol sebep her karede boy boy resmimin çıkması noktasında elimde olmayan sebeplerden ötürü özürlerimi arz ediyorum...
o değilde, 4 yıldır bu okuldayım, okul ilk defa benim resmimi kullanmışlar, hemde beni ana sayfaya yerleştirmişler. sanırım ya editörler beni tanımıyorlar, ya da Tayyar Hoca'yı tam tanıyamamışlar:D
Gün içerisinden çeşitli kareler...
Bütün bu güzel yazının sonuna güzel bir hint müziğiyle imzamı atmaz isem rahat duramayacaktım,
hele kursun son demleri akşam vakti Eslem ablanın müziklerime dair yaptığı yorumdan sonra:):
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder