Necib Mahfuz Bıldırcın ve Sonbahar
Necip Mahfuzın bir hafta içinde okuduğum beşinci kitabı. (diğerleri: dilenci, muhterem efendim, han el halil, hırsız ve köpekler )
Biraz inatla devam ediyorum, kütüphanede okumadığım sadece tek çevirisi kaldı, onu da yarın yahut bir gün okuyup bu inadımı tamamlayacağım inşallah.
Gereksin bir inattı ama olsun.
Kitabın konusu Devrim Devrimcilere bırakılamayacak kadar önemlidir sözününü idrak edemeyecek kadar hızlı bir devrimci genci anlatıyor. Kral Faruk'un son döneminde anayasal monarşici ve eskiyen sisitmein son kaymak yiyici grubuna ait iken, askeri darbe sonrasında gözden çıkarılmasıyla tüm hayatı alt üst olan genç bir politikacının hayatına dair bir öykü...
Hayatını adadığı sistemden gönderilince tüm dünyaya küser ve bir boş vermezlik bataklığına düşecek kadar tüm hayatını geçmişe özlem ve geleceğe sövgüler yağdırırken, kibrin acı zehrini, gururun dayanılmaz azabını ve günahlarının affedilmezlik doruğunu yaşayan zavallı bir politikacı...
Kitap edebi açıdan çok zevkli olmasa da Necib Mahfuz'un tüm romanlarında olduğu gibi her bir eseri modern dönem Mısırına açılan büyük bir pencere. Tüm toplumdan izler sunuyor, ama odak noktasına her seferinde sadece belli bir kesiti alarak daha ayrıntılı bir görsel sunabiliyor. İşte bunun için inat ediyor ve bir büyük ustanın tüm eserlerini okumak için gayret ediyorum. Mısırın modern dönemde ki siyasi ve toplumsal geçmişi basit ve unutulmaz bir dille anlatıldığı için okunmayı hak ediyor.
M.T.G. tarafından Şubat 2015 de okumuş ve son derece kişisel hassasiyetleri göz önünde bulundurarak subjektif bir değerleme ile değerlendirilmiştir puanı 10/7
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder