Yemek yemek insan hayatının ayrılmaz parçalarından.
Sevdikleriyle ve dostlarıyla yemesi ise bu durumu daha da güzelleştiriyor.
1 mayıs'ın ertesine gelen cumartesi akşamını İstanbul Fatihte Yavuz Selim durağının hemen alt tarafında Hırka-ı Şerif mevkiininde buluna Arap lokantası "TAİBA" da yiyelim istedik.
Yunusla beraber öğlen üzeri yaptığımız çağrımıza cevap veren
rıdvan ve ömer said den oluşan ekibimizle yola koyulub. henüz akşamın çıkmasına yarım saat kala mekanımıza ulaşıyorduk.
Taiba bizim 29 mayıs ahalisinin çok sık uğradığı arap lezzetlerinin bulunduğu bir mekan.
Benim dahi son bir, bir buçuk ayda 3 kez uğramışlığım var, düşünün artık...
Tabii artık efkar dağıtmak için yemek yemeyi tercih ediyoruz. Dünya dertler deryası, yemekler ise çok güzel avuntu veriyor en azından sofradayken,
ol sebep size de tavsiye ediyorum.
Tabi biraz da yan etkileri yok değil...
mart ayının başından beri aldığım 15-16 kg bu efkar dağıtma törenleri sırasından hatıra olarak benimle beraber her yere geliyorlar:)
59kg lardan 75+ üstüne çıkmayı neredeyse 40 gün gibi kısa bir sürede başararak kariyerimde ki yeni bir rekorun da sahibi olduğumu söylemeden geçemeyeceğim.
Muhammed Ali ve Yunus ve de bendenizden oluşan muhteşem üçlü ekibimizin uğrak noktasının da bu yan etkilerdeki tesiri de yadsınamaz tabi...
Mekana oturduktan sonra ilk istenilen tabii ki mezeler oluyor.
Humus, babagannuş, mütebbel ve tebbuli salatasından oluşan mezelerimiz yemeklerimiz gelmeden önce bir ön hazırlık olarak araya giriyorlardı.
Ardı sıra önce Falafel, arkasına pilav ve broasted denilen soslu tavuk, ve ömer said in ısrarı üzerine gelen Halep kebabı ve son olarak Arapların şavarma dediği tavuk dürümle masamız yemek noktasında tamamlanmış oluyordu. 4 meze 1 salata ve 3 ana yemek.
Bakmayın öyle küçük gözüktüklerine her tabak bayağı bayağı dolu.
Arapların en önemli hususu olan cömertliği burda da ortaya çıkıyor ve bütün tabaklar dolu dolu...
Yemeklerin çok değil 7-8 dk gecikmesiyle meze tabaklarının durumunu sanırım gördüğünüzü düşünüyorum.
aşağıdaki fotoğraf ise henüz gece yeni başlamış ve biz insanlığımızdan daha ödün vermemiş normal birer kişiler iken çekilmiş son karemiz.
[Zaten bundan sonra böyle bir kareye rastlayamayacaksınız:) tüm fotolara bakın ne demek istediğimi eminim anlayacaksınızdır...]
Tabakta kalan son felafili ise aç 3 kişiye bölüştürmeden önce maksat hatıra olsun diye çektiğim son enstantene.
bu da tabaklarımızın özgül ağırlıklarını göstermek için çektiğim bir başka kare
Mad'am Taiba'nın menü listesi
Yemek faslını geçtikten sonra, geliyorduk tatlı faslına...
Buranın tatlıları ki benim son yıllarda yediğim en özgün ve yapımı gayet basit malzemeler ile ama dolu dolu diyebileceğim tatlılardan oluşmaktaydı.
ha bu kare mi henüz tatlı gelmeden önce yunus bu gece tüm olacakları sezip rıdvanın omzuna bittik olum biz diye başını koyduğu esnada yakaladığım ekzantrik bir andı.
Zaten bu kareden sonra bizzat kendimizde ekzantirizmin tavanına kadar fırlayacaktık...
Bu gördüğünüz tatlılara araplar İmparator diyor.
İçinde neler yok ki; Süt, bal, kaymak, muz, ananas, portakal, kivi, çilek, çikolata, krem şanti.
Bardağın net ağırlığı neredeyse 600-700 ml ve de 1kg
Ulan bu nasıl yeniyor derseniz tarif edeyim...
Öncelikle size hem pipet veriyorlar hem de tatlı kaşığı:)
tatlı kaşığı ile öncelikle üzerinde neredeyse bir muz parçası, bir kaç dilim ananas, çilek dilimleri, kivi ve portakal dilimleri, kaymak tulumlarını, çikolata ve krem şanti soslarını kaşığınızla bir güzel sıyırıyorsanız. Ki bu işlem bile 3-5 dk sürebiliyor.
Arkasına ballı kaymaklı süt içinde bulunan buzdolabından çıkartılmış yukarda saydığım meyvelerin daha küçük küçük doğranmış hallerini de bardağın içinden kaşığınızla çıkarıp almaya çalışıyorsunuz,
ki bu arada da pipetinizi işe karıştırıp allı kaymaklı sütünüzden yudumlamaya başlıyorsunuz.
her 2-3 fırt çekişinizde ama nası lyanıyorsunuz. Anlatılmaz. hımmm hımhmhm offfff.
Aff Allahım Affv.
yok böyle bir yangın.
yanıyorsunuz,
yandıkça bir fırt daha alıyorsunuz,
kaşığınızı bardağın içerine daldırıp, buzdolabından çıkmış buz gibi meyve parçacıklarını aramak için görevlendiriyorsunuz ve bulduğunuz anda direk çekip ağzınıza atıyorsunuz.
ve müthiş bir an daha, yangın yerine bir buz kütlesinin düşmesini hayal edin.
Tabii ki yangını söndürmüyor.
Tıpkı, gonyamızın meşhur atasözünde olduğu gibi:
Yi yağlıyı iç suyu donarsa donsun,
Yi datlıyı içme suyu yanarsa yansın,
zaten bu kadar yanmış bir insanı paklayan tek şey yangının içine biraz daha atılıp, daha fazla yanmak oluyor ancak bu paklayabilir...
sonrası mı,
valla ben söylemeyeyim, bekar adamlarız. sadece yanıyoruz
Bu karede yakından olsun istedim... Olurda canınız biraz daha çeker diye..
bu ise bal ve kaymağı çok sevmeyenler için çikolatalı süt içerisinde yapılmış Lelian adlı tatlı
Bu da benim tatlım, Twix'li meyve salatası..
bu da benim Twix'li meyve salatama yakından bir bakış daha..
Abdullah'ın gecede ki en masum fotoğrafı, tatlıya henüz başlamadan önce..
bu karede abdullahın adım adım imparatoruna ilerlerken tarihi ana tanıklık olması hasebiyle paylaşılmıştır.
bu tatlı se çilek Shanti.
olurda tatlılarımız ile doymayız diye ortaya söylediğimiz son tatlımız:)
Abdullah'ın imparatorundaki son yudumu da çektikten sonraki hallerinin ilk başlangıcı..
bu gecemizi en iyi özetleyen kareye abdullahın ekranlara yansıması hasebiyle oluşmuş canlı tanık...
Bu kare yorumsuz
Kemerlerimizi gevşettikten sonra gövdemizi taşımayan bacakların resmen aşağıya sarktığına gene Abdullah üzerinden örnekleme bir anlatım daha..
Gecenin olmazsa olmazı, bütün bu yediğimiz ki kişi başı 2,5'ar kg dan daha fazla tutan yiyecek ve içeceklerin üzerine midelerimize giren tek dost canlı oluyordu.
Sade Arap kahvesi "MIRRA"
Bu kare ise lokanta açısında gecenin hasılatını
biz öğrenciler için burslarımızın kaybolan %15lik dilimine takabül eden kısmını
aramızdaki tek evli şahıs olan Ömer said için ise
kendi adına düşen pay kısmı için bir aylık su faturası,
yahut bütünü için bir ailenin bir aylık erzak alışverişine tekabül eden market alış verişiyle eş değer ağırlığı
göstermektedir:)
Bu kare ise gece yarısına yaklaşmış iken güzel insan ve dostumuz m. fatih adak'ın nazik davetini kıramayıp,
atpazarı- dersaaddette günün anlam ve önemine dair son kara olması hasebiyle bulunmaktadır.
not: tütün ve tütün mamulleri insan sağlığına zararlıdır.
çekilen her nefesin ardından bırakılan her zehirli dumanın için öte tarafta bir kez daha fitil fitil burnunuzdan getirileceğinizi unutmamanızı Ortamda ki tek Yeşilaycı mahluk olarak bir kez daha hatırlatayım istedim.
Sigara/Nargile/Tütün öldürmez Öttürür...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder