Kabhi Alvida Naa Kehna - (Asla Elveda Deme) film değerlendirmesi
Bu tür filmleri yazıp yazma noktasında hala tereddütteyim.
Filmimizin adı Kabhi Alvida Naa Kehna, Türkçesi ise Asla elveda deme, Almancası Sag niemals leb wohl.
Film içerik yönünden modern hayatın çok önemli bir sorununa göz atmış ama kullanmış olduğu yöntemler bu modern hayatın olumsuzluklarını eleştirirken övmeyi de ihmal etmemesi bir zıtlık teşkil ediyordu.
Filmin yazarı ve başrol oyunus Shahruk Khan- DEV SARAN adından eski bir futbolcuyu canlandırıyor. Bir kaza sonrası futbol hayatı bitmiş ve hayata neredeyse küsmek üzere olan bir tip.
Dev Saran (Shahruk Khan)
Shahruk Khan'a ise filmin başıyla beraber bir ajansıta kariyerine başlayarak en tepe noktasına yükselen RİYA rolüyle Prey Zinta eşlik ediyor.
Riya(Prety Zinta)
Diğer oyuncularımız ise tek tek gelirsek, benim nedendir bilmiyorum ama fena bir gıcık kaptığım MAYA rolüyle (Rani Mukerji) .
MAYA - Rani Mukerji
Ve yanın kocası rolünde oynayan RİŞİ Talwar'ı ise (Abhishek Bachchan)canlandırıyor.
Rişi Talwar- Abhishek Bachcan
Filmin baş ası ise usta oyuncu Amitabh Bachchan Samarjit Talwar rolünde karşımızda.
Filmde Dev ve Riya'nın evliliği sorunlu gitmektedir. Geçirdiği kaza sonrası işsiz kalan Dev, karısının kazandığı parayla geçinmesini ve kendini işe yaramaz görmesi nedeniyle boş bir insan rolünde ve tek yaptığı çocukları arunju kendi tipine göre yetiştirebilmek için zorlayan bir baba...
Asabi, sinirli ve huysuz bir karakter olduğu gibi evliliğini de günden güne bitirmek için büyük çaba sarf ettirmeye zorlayan, tabirimi hoş görün ama tam bir kalas hüviviyetinde bir tip diyelim...
Rişi ve Maya'ya gelirsek; Maya küçükken tüm ailesini kaybetmiş ve Rişi ile babası Sam'ın yanında büyümüştür.
Rişinin ona küçüklükten beri aşık olması ve ısrarlarına dayanamaması üzerine büyük bir fedakarlık yaparak bu evlilik teklifini kabul etmiştir.
Bu evlilik sizinde tahmin edeceğiniz gibi tek taraflı yürümektedir. Maya evinin kadını olmuş ama asla bir eş olamaz.
Rişinin de onu anlayamaması gibi garip bir kuruntuda eklenmiş filme; ama senaryo burada günümüze tam oturmakta,
Rişi elinden gelen herşeyi bana göre yapıyor gibiydi, ama Maya ise tam Dev'in odunlukta ki kadın versiyonunu çok güzel yansıtmaktadır.
Aslında ilk başta atladım, filmin hemen başında Rişi ile Mayanın düğününün olduğu gün, Dev, maya'nın evlenip evlenmem kararsızlığı yaşadığı anda tanışmışlardır.
Birbirleriyle o gün için ortak acı noktasında birleşen bu ruhsuz ikilinin tekrar bir araya gelebilmesi için 5 sene geçecektir. Ayrıca bizim Dev'in araba kazasıda, mayanın düğün gününde meydana gelmiştir, maya ile konuştuktan hemen sonra düğün evinin çıkışında gerçekleşecektir.
Kader işte...
Filmin içeriğine dair bu kadar giriş yaptıktan sonra gelelim bizim tevillerimize...
Birincisi filmin içeriği başta dediğimiz gibi modern batılı insanın büyük bir sorununa el atmıştır.(gerçi bizde artık batılı sayılırız, bizim topraklarda da yok değil artık böyle öyküler... ) Aradığı sevgiyi bulamadığı için, dışarıya açılan ve orada bulduğu ruh ikiziyle muhteşem bir aşk yaşayan, günümüz insanını bu kadar gerçekçi hangi filmde aktarılmış veya yansıtılmıştır bilmiyorum...
Özellikle filmin doğu kültürünün bayağı uzağında geçiyor. Oyuncular doğulu, içerik batıdan. tabi günümüzde bu tür olayların doğuda yaşanmadığını söyleyecek kadar aptal değilim.
Aradığı aşkı bulamadığı için Eşinde aldatmayı bu kadar masum göstermesi filmin bence en kötü yönüydü. Ardından şarkı ve danslarda gördüğümüz parasızlıktan üzerlerine kıyafet çekmeyi unutmuş aşırı derecede müstehcenlik (gerçi müstehcen'in aşırısı fazlası olur mu o da başka bir tartışma konusu) burada bir hayli fazlaydı.
Riya yada Maya'nın neredeyse göğüs dekoltesiz sahnelerinin olmaması, benim bayağı canımı sıktı. Afedersiniz ama bir filmden zevk alabilmek için illa gözüme cinsel çağrışımlar mı sokulmak zorunda?
Ayrıca filmde 3 ya da 4 yerde; ki kliplerin yarısını hiç izlemeden atlıyorum, müstehcenlikte neredeyse batı standartlarındaki normalleşmiş kalıpları sağlamaya çok yakın sahneler vardı ki beni benden aldı!!!
Müslüman birisi olarak şiddetle itiraz ediyor ve kınıyorum.
Filmlerde neden bu görüntüler mevcut ve normalleştiriliyor, bunun sorgulamam gerekiyor....
Bazı şeyleri yapabilmek için neden bu kadar taviz ya da ödün vermek zorundayım.
Müslümanca hayat yaşamak bu kadar zor mu olmalı yada daha da uzaklaşacak mıyım?
Filmde ki,daha önce defalarca bahsetmişimdir beni hint filmleri izlemeye yönelten en büyük etkenlerden birisi o yerel kıyafetler, yapılan folklorik danslar ve yüzlerce kişi ile olağanüstü bir uyum içerisinde doğuyu simgeleyerek yapılan muhteşem ahenktir. Şarkıların oldukça basit geldiği ve kulağımda bir müzik tınısı bırakmadığını söylemden geçemeyeceğim.
Gerçi kliplerin yarısını ilk 10-15 sn sonra dans yerine, kadın eti şovu aldığı için geçtiğim için buradaki müzikleri çok sağlıklı değerlendirmedim.
Filmin sonuna doğru gelirsek, filmin bu kadar ailevi yaşama ters düşen bir sürü zıt ilişkiden sonra, azıcık bir dünyevi ceza ile yasak aşk yaşayan sevgilileri buluşturarak bitmesi ve buna eski eşlerinde istemeseler de aşk için bu kadar şeye katlanabilen bu ikiliye gösterdikleri çabayı açıkçası midem bayağı zor kaldırdı.
Aşk değerlidir ama aşka ulaşmak için gidilen her yol aşkın değerini yükseltmez...
Bu film için iki adet değerlendirme puanım olacak ilki senaryo ve oyunculuk açısından kesinlikle 10/7 puanı hak edecek bir film. Ama genel değerlendirme ve özellikle de adalet içerisinde, yanlış yerleştirilen nesneler, adaleti temsil edemeyeceği için filmi toplamda 4-5 puan aralığına koyuyorum.
Sinema ile haşır neşir iseniz izlemeye değer bir film olabilir, aksi takdirde sizi hint film dünyasından uzaklaştırabilir.
Bu film içeriği dünyevi ve ahlaki kaidelerini yıkarak yansıtma yolunu
aşırı derecede normalleştirerek gösterme riski barındırmaktadır, bu problem bulaşıcı olabilir ve değerlerinize zamanla tahrip edip zarar verebilir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder