Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

1 Haziran 2014 Pazar

düşünen ve düşündürten karganın insanlardan rol kapma hikayesi


mahal; Malatya merkez inönü caddesi
olayın kahramanları; bir karga ve sıradan insanlar
zaman: akşam 21 suları
mevsim:
yaz'ın girmesine 24 saatten bile daha az kalmış mayıs'ın son saatleri
virgüller sonrası dakikalar uçuyor artık

sıradan bir insan gibi adımlıyorum,
caddeyi
bir canlının yanından geçip geçmemek fark etmiyor
alışkanlık
herkesin yanından geçip gidiyorsunuz
kimseden haberiniz
olmadan

sadece adımlıyorsunuz
kafanız ya yerde kendi düşüncelerinizle baş başa
ya da alaycı mı yoksa kibirli mi diyeceğiniz bakışlarla
sokağı seyrederek

bir şey sizi iç aleminizden ve alışkanlıklarınızdan ve de dikkatinizden çekip alıyor

bir karga

önünden geçtiğiniz halde
tıpkı insanlar
gibi size aldırışsız bir halde bir cadde de durabiliyor

önce şaşkınsınız
insanlara özgü bencillikle kafanız dumanlanıyor bu beklenmeyen durum karşısında
alışkınız LA Fontaine den kargaların insansılaştırılmış hallerine
ama o masal diyorsunuz


                                 
      caddenin kenarında bir karga asla bakamaz ve aldırışsız duramaz diye biliyorsunuz ve
öylede aslında

ama bu kara nasıl öyle dikilebiliyor
nasıl öyle aldırışsız durabiliyor,
bu haslet sadece 
biz bencil insanlara ait
gözümüzün önündekini görmeden, göremeden geçebilmek
bakar körlük       

                                   

inanmıyorum ilk başta o karganın orada öyle dikilebildiğine

geçip gidiyorum bir insan gibi
ama bir ses "dur" diyor
sanki çok derinlerden geliyor
gibi
o yüzden adımlarım o sese ancak 15- 20 adım sonra isteksizce itaat edebiliyor

dönüyorum geri...
karga hala orada aynı vaziyette ve hala aldırışsız
umursamazca duruyor.
şaşkınım
şaşırmalı mıyım?


dibine kadar sokuluyorum
bana mısın demiyor
ayakkabım kanadına ve tüylerine
gagasının uzunluğundan bile belki daha yakında
ama
hala beni
şaşırtıyor
ve 
yönünü dahi dönmeye tenezzül etmeden 
daldığı tenezzül etmeme dünyasında dikiliyor.

çok pis sinir oluyorum
içimden bu aldırışsızlığamı yoksa muhatap alınmamaya mı nereden geldiğini hala bilemediğim bir öfke kaplıyor
aklıma galiz bir kaç küfür işlevi görecek sokak hayvanlarına muhatap gördüğümüz
biz insanlara ait
sözcükler bile dilimin ucuna kadar geliyor
hatta bir tanesi
ağzımdan fırlamış sanki

çünkü ruhum o galiz hakaretin kullanıldığını belli edercesine huzursuzlaşıyor
hem öfke
hem de huzursuzluk

ey karga 
nedir 
senin
niyetin
akşamın bu vaktinde ne istiyorsun
biz insanlardan
ve 
özelde 
sana takılı kalmış benden
insanlığımı bir kargaya sinirlenince
ayaklar altına almaya dahi cesaret etmiş benden
....

...

Af Allahım

hala muhatap değilim
yönünü dahi çevirmedi

aklıma o anda geliyor
biz insanlara özgü kurnazlıkla
tıpkı tilki peynir hikayesinde ki
gibi

çantamda her daim bir afet var
bastın mı bir tarafına
tuş diyorlar ona 
sonrası için kayıt alan
güya ölümlü dünya da 
büyük ölüme kadar 
anı ölümsüzleştiren bir alet
fotoğraf makinası

kendisi
doğduğu günden beri
sabıkalıdır.
şöhret afetini kulaktan göze taşımakla ünlü olmuştur.

aynı şeyi bizim karganın o asil duruşunu
tüm dünya ya göstererek 
intikamımı almak istiyorum
bakalım o zaman
da asilliğini ve tenezzülsüzlüğünü muhafaza edebilecek mi

madem çaldın biz insanlardan bir rol
bakalım bizim kaybettiğimiz oyunun perdesinin ikinci kısmını sürdürebilecek misin?

dünya bu karga efendi
imtihanlarla dolu
kimin tarafından sigaya çekileceğin aklına bile gelmez
herkesin bir molla kasımı mevcuttur bu dünya da.

az üçkağıtçı değilimdir aslında.
sana bu hıyaneti yaparken
kalbimde ki sızıyı kapatabilecek oyunlar mevcut

denklanşör ilk fotoyu alıyor bile

karga bir anda şaşkın

ne olduğunu 
 bilemiyor
sadece bir ışık parladı

hayvani duyumsamasıyla havada ki rengin değiştiğini algıladı
ama çevrede ki onlarca insandan hiç biri patlayan bir flaşa
yönlerini dahi dönüp tenezzül etmediler

Yaaa Karga efendi rol hikayen buraya kadarmış.
düşünme siz hayvanlara nereden düşsün
gökten elma mı ki eşit paylaşılsın
biz insanlar bile düşünmez iken...
 sen hayvan olarak-sana mı kalacak

huzursuzluk başladı
dakikalardır kafasını bile çevirmeyen karga yavaş yavaş ayaklandı
kendisine yapılan zulmü ve zalimi aramak için etrafı kolaçan etmeye başladı
ama gene insanlara mahsul
bir durağanlıkla ve yavaşlıkla

bu beni daha da sinirlendirdi
huysuzlaşıyorum

hala rahat değilim
makinem elimde eğiliyorum kargaya doğru 
flaşın ışığı dim direkt ona yönelmiş
hahh şöyle
rahatsız ol biraz

hakikaten huzursuzluk zirve de
bir flaş daha

karga 
artık rol kapmadan çıktı
ve aslına dönüyor
bir cayırtı kopuyor
"gakk" 

her şey aslına rücu eder.

yarım saattir önünde dikildiğim dondurmacı o anda fark ediyor beni ve kargayı

karga yolla koyuldu bile temaşa noktasından ayrılarak
ama bana nazire yaparcasına daha yeni ki o
"gakk"
sesinin intikamını alırcasına
insanların arasında yürüyerek ters istikamete doğru yollanmaya başlıyor
adımlarını sayıyorum
1-2-15-20
en az 20 adım gitti
ve dönüp geriye bakıyor

o anda bir el havadan iniyor karganın tam bedenini kerpeten gibi sıkıyor
dondurmacının yan dükkanındaki esnafta çalışan gençten bir çocuk
bakmayın aslında ben de yaşlı değilim 
ama o daha 18 lerinde ya var yok...

karga insan eliyle hava ya kaldırılmış durumda
ben haa bakıyorum
ve fail konumunda izleyiciye transfer oldum
artık
çünkü 
vicdani görevimi
yerine getirerek
bir kargayı
insanlara ait bir hasletten kurtararak
-düşünme-tefekkür etme-dünya hayatına tenezzülsüzlük-
onu yeniden ait olduğu hayvanat alemine geri göndermenin
gururuyla doluyum 

karga artık o anda bir son vermenin gerektiğini anlıyor bu perdesiz seyircisi de oyuncusu da aciz insanların oyununa

bir gaga darbesi 18 inde olduğunu düşündüğümüz gencin elinde patlıyor
gencin kerpeten misali elleri o an da boşalıyor
freni boşalmış
kamyon 
gibi

ve karga ne kadar zamandır
seyrettirdiği
oyununa 
kanat çırparak son veriyor
ve yeniden göklerle buluşuyor

tabi apartmanlardan gök yüzünü bulabilirse...

biz ise yaptığımız o çirkef apartmanlar diyarına ve çirkefleşmiş insanlığımıza tekrar adımlıyoruz
etme bulma dünyası sonuçta...

ah karga bilsen daha neler düşündüm o anda ama
düşündüğün kadar beni anlayabilir misin bilmiyorum
sana insanoğlunun en kötü yanlarını göstermeye gayret ettim
biliyorum 10 numara oyunculuk da ettim
senin yaptığın rol kadar biz insanlarda biraz rol yapsak bu dünya
sanırım böyle olmazdı
birazcık düşünebilseydik
düşünme numarası yapmaya gayret ederken 
gerçeği belki bulabilirdik.

biz insanlar unutkanız

ama seni hiç unutmayacağım.. 

...düşünen ve düşündürten karga...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder