Not: Bu çalışma Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Günümüz Türk Dünyası Çalışmaları Dersi için hazırlanmış olan bir Kitap tanıtım ödevidir.
Orta Asya – V.V.
Bartold
( Günümüz Türk Dünyası Kitap
İnceleme Ders Ödevi)
Konya 2014
V.V. Bartold, Orta
Asya, Selenge Yayınları, İstanbul, 2010, 504 sayfa. Kaynakça, Dizin.
Yazar eserinde Türkistan diye adlandırdığımız coğrafya
üzerinde 18.yy ve 19.yy da hüküm sürmüş Türk/Özbek Hanlıklarının son
devirlerini işlemiştir. Orta Asya ya da Türkistan sadece Türk milletinin ana
yurdu olmasının ötesinde dünyamız ve medeniyet tarihi açısından özellikle 9Yy’dan
başlayarak 16Yy’a kadar büyük önem arz etmiş bir coğrafyadır. Bölgede yaşayan
halkların ve özellikle Türklerin dünya mirasına yapmış oldukları katkının ilk
başlangıcını oluşturmaktadır. Türk halklarının yerel siyaset sahnesinden
başlayıp küresel ölçekte söz sahibi oldukları çağlardan müellif V.V.Bartold’un
yaşamış olduğu 20Yy’ın ilk yıllarına kadar bölgenin daha önce hiç yapılmamış
olan tarihsel gelişim kurallarını göz önünde tutarak, kıyaslama metodunun
yardımıyla gözden geçirilmiştir. Ayrıca bu yeni bilimsel usulle yazıldığı için
modern bilim dünyasındaki ilk Orta Asya incelemesi eseri olması dolayısıyla
büyük önem arz etmektedir. Bartold’un ömrünü harcayarak yaptığı çalışmaların,
incelediği ana kaynakların ve bizzat coğrafyayı dolaşarak ve gözlemleyerek elde
ettiği tüm verilerin derlenmesinin yanında kıyaslama ile de değerlendirmeden
geçirerek ortaya koymuş olduğu önemli bir kaynaktır.
Bartold ve Zamanı adlı bölüm (s.1-18) alanında ilk olması hasebiyle
büyük önem arz eden eserde Bartold’un kendi bireysel düşüncesiyle ya da dönemsel
itibariyle sahip olduğu önyargılar nedeniyle görmezden geldiği yahut tam
anlamıyla inceleme yapmadan fikir beyan ettiği konuların Bartold’dan sonra yapılan
çalışmalarla düzeltildiği/güncellendiği bilgisini vermektedir. Eserin çevirmeni
Ahsen Batur tarafından kitaba henüz başlamadan aktarılmıştır. Çevirmen
tarafından eklenen bu detay okuyucunun konu ile ilgili daha güncel ve doğrusal
bilgiler edinmesi istenmiştir.
Birinci Bölüm (s.19-86) “Geçmişin İzleri” adını
taşımaktadır. Türkistan’ın coğrafi olarak değerlendirilmesinin yanı sıra
bölgede ulaşılabilmiş en eski kayıtlardan, bir değerlendirme perspektifi
çıkartılmak istenmiştir. Makedonyalı İskender öncesi bulunan kaynakların
düzensizliği nedeniyle çok derli toplu bilgilendirme olmasa da İskender’in
bölgedeki fütuhat hareketi ve onunla beraber gelip yerleşmiş bakiyelerinin
bölgede neden oldukları siyasi ve kültürel değişikliğe kadar pek çok ayrıntıya
yer verilmiştir. Aynı zamanda bölgenin Türk yurdu olmadan önceki yerel
halklarından da bahsedilmiştir. Göçebe Türklerin bölgedeki hâkimiyeti İrani
unsurlardan ele serencamı ile Hıristiyanlığın bölgedeki durumu da ayrı bir
bölüm halinde incelenmiştir.
İkinci Bölüm (s.87-145) “Yedisi Tarihinden Yansımalar” adlı
bölümdür. Bu kısımda Türkistan coğrafyasındaki tüm siyasi ve etnik yapı daha
geniş kavramda tahlil edilmiştir. Bölgedeki halklardan “Usunlar, Karluklar,
Türkler, Karahanlılar, Kara-Kitaylar, Mogulistan ve Kalmıklar” alt başlıkları
altında incelenmiştir. Bu halkların yaşadığı yerlerden ve tarih sahnesine
çıktıkları andan başlayarak, etkilerini ne zamana kadar sürdürdükleri ve neler
yaptıkları anlatılmıştır. Bölgedeki bu unsurlara ulaşmak için tarihsel birikimi
ve yazılı kaynaklara sahip beklide tek unsur olan Çin Medeniyetinin Orta Asya
için neden önemli olduğuna da her bölümde ayrı ayrı değinilmiştir.
Üçüncü Bölüm (s.145-372) “Orta Asya Tarihinden Yansımalar”
başlığını taşımaktadır. Bu bölümde ise Timuriler, Şeybaniler, Tacikler,
Kırgızlar ve Türkmenler ile Gardizi’nin eseri olan Zeyn’ül Ahbar ile Moğolların
hâkimiyetine aldıkları Müslüman unsurlara verdikleri isim olan “Sartlar”
hakkındaki bilgileri içermektedir.
Timuriler, Şeybaniler ve Orta Asya alt başlığında öncelikle
Emir Timur ve devleti değerlendirilmiş ardından Emir Timur içi Türk dünyası ve
Türklüğe katkısı noktasında Bartold’un hem kaynak okumaları hem de kişisel
kanaatleri eksenindeki yorumları bulunmaktadır. Timur sonrası bir siyasi
hareket olarak Şeybaniler ile Türkistan’ın merkezini 19Yy’ın sonuna kadar
hâkimiyetleri altında tutan Özbeklerde bahsedilmiştir.
Tacikler alt başlığında ise Türkistan’ın asli ahalisi olup,
Türki bir halk olmayan Taciklerden bahsedilmektedir. Bölgede çok fazla
hâkimiyeti siyasiye etkinliği olmasa da, kültürel ve beşeriyet ilişkileri
açısından Tacik unsurların değerlendirilmesi yapılmıştır.
Üçüncü bölümün üçüncü alt başlığı ise Kırgızlar’dır. Bu
Kırgız tanımı ile geniş bir değerlendirme yapılmıştır. Kırgızlar tabiri
günümüzdeki kullanımın yanında Kazak ve Uygurları da içine alarak bölgedeki bu
etnik unsurlar kökenlerinden türeyiş efsaneleri ve siyasi ve ekonomik ve
kültürel coğrafyalarında yapıp ettikleri ile de değerlendirilmiştir.
Türkmenler alt başlığın da ise öncelikle olarak Türki
unsurların Müslüman olduktan sonra adlandırıldıkları bir isim olan “Türkmen”
sözcüğü üzerine geniş bir mütalaa da bulunulmuştur. Bu ismin İslam öncesi
dönemde de var olduğu ve etnik aidiyet kadar bir coğrafyayı da nitelediği Çin
kaynaklarına dayandırılarak açıklanmak istenmiştir. Ardında Türkmen sözcüğü ile
en çok akla gelen Oğuz boyları ile etneografik bilgiler aktarılmıştır. Büyük
Selçuklu Devletinin kurulması sonrası Oğuz/Türkmen unsurlarının İslam
dünyasında kazandıkları önem ve bunun diğer Türki unsurlara karşı
kullandırılmasından da bahsedilmiştir.
Türklerin Müslüman olmalarından sonra neseben
dayandırdıkları Hz Nuh’un oğlu Yafes ile ilgili İsrailiyyatda geniş bir şekilde
eserde yer bulmuştur. Türkmen unsurlarından Anadolu’ya geçmeyip bölgede kalan
kesimlerinin siyasi serencamları ve özellikle 16Yy’dan itibaren bölgede siyasi
hakim konusunda bulunan Özbek Hanlıklar ile olan mücadelesinden bahsedilmiştir.
Zeyn’ül Ahbar alt başlığında ise Türklerin kökenleri için
tekrardan İsrailiyat bilgileri aktarılmış sonrasında ise Hazar Denizinden
başlayarak Çin’e kadar olan bölgede yaşayan tüm halklardan genel bir yansıtma
yapılmıştır.
Dördüncü ve son bölüm (s.373-442) ise “Uygarlık Tarihinden Yansımalar”
başlığıdır. Bölüm içeriği bölgenin yaşam kaynaklarının başlıcalarından olan Amu
Derya ve Sir Derya nehirlerinin çevresinde şekillenen bölgenin ahvalini
açıklamaktadır. Son alt başlık olan “Horasan” bölümünde ise İran’dan
Türkistan’a girişin coğrafi adlandırması olan bölge hakkında milattan önce
başlayıp 19Yy’ın ortalarına kadar olan dönmelerden kısaca bahsedilmiştir.
Türkistan coğrafyasını o güne kadar yapılmamış bir yöntem
olan karşılaştırma metoduyla inceleyerek bu kapsamlı eseri ortaya çıkararak
kendisinden sonraki araştırmalar için bir kapı açmış olan Bartold’un bu eseri
büyük bir övgüyü hak etmektedir. Dönemine göre büyük bir çağ atlatan eser
zamanla müellifin açtığı yol ışığında Türkistan coğrafyasının tüm tarihsel
gelişiminin ilmi açıdan daha sağlam temellere dayanarak incelenmesine vesile
olduğu için zamanla Bartold’un bahsettiği birçok kısımda müellifin kişisel
önyargılar ya da eksik değerlendirme neticesinde yanlış ve eksik beyanlarda
bulunduğu ortaya çıkmıştır. Her geçen gün Orta Asya/Türkistan coğrafyasının
tarihi daha fazla günümüze aktarılmaktadır. Bütün bu içerdiği eksiklere rağmen
Bartold’un eseri alanında ilk olması sahip olduğu metodolojik inceleme
yöntemleri ile bu konuda hala söz sahibi olmayı sürdürmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder