Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

4 Eylül 2012 Salı

Müslüman öğrenciler Katolik okulunu seçiyor


Müslüman öğrenciler Katolik okulunu seçiyor

Amerikan üniversitelerini tercih eden Müslüman öğrencilerin sayısı son yıllarda belirgin bir şekilde artış gösterdi







Amerikan üniversitelerini tercih eden Müslüman öğrencilerin sayısı son yıllarda belirgin bir şekilde artış gösterdi. Özellikle Müslüman kız öğrenciler bu artışta önemli bir paya sahip.
NewYork Times'ın haberine göre, bu artış kesin rakamlarla ifade edilemese de, çeşitli Katolik kurumlardaki öğrenci ve yöneticilerden alınan görüşlere bakıldığında tahmin edilenden daha da hızlı.
Amerika'dan ya da yurtdışından bu okullara gelen Müslüman öğrenciler, bir inanca bağlılığın daha çok kabul görmesi sebebiyle Katolik üniversitelerini tercih ettiklerini ifade ediyor. Creighton Universitesi tıp hazırlık öğrencisi olan Pakistan asıllı Maha Haroon, "Bir inancın var olduğu gerçeğini bilmek hoşuma gidiyor, bu benim inancım olmasa bile. Kendi inancımın ise saygıyla karşılandığını hissediyorum." diyor Amerika'da büyüyen Haroon "Okula giderken inancımı evde bırakmak zorunda kalmıyorum." ifadelerini kullanıyor.
KARMA OLMAYAN YURTLAR, İBADET ETMEK İÇİN AYRILMIŞ ODALAR VE HELAL YEMEK
Müslüman öğrenciler Katolik okullar tarafından sağlanan olanakların dini inançlarına daha çok uyduğunu düşünüyor. Amerika'daki pek çok okulda bulunmayan ayrı kız ve erkek yurtları öğrencilerin tercih sebeplerinden birini oluşturuyor. Bu öğrencilerden birisi de Marymount Üniversitesi İşletme öğrencisi Shameela Idrees. Idress bu konudaki düşüncelerini "Bunun bana daha uygun olacağını düşündüm, daha geleneksel, biraz daha muhafazakar."şeklinde ifade ediyor.
Bir Roman Katolik okulu olan Dayton Universitesi ise öğrencilerine namaz ibadetlerini yerine getirmeleri için özel bir mekan tahsis etmiş. Dayton Üniversitesi öğrencileri okullarının ibadet için ayırdığı yerlerden birinin günlük kullanım için diğer ikisinin de daha geniş olup cuma namazları için ayrıldığını anlatıyor. Bütün bunların yanında abdest almak için de ayrı bir yer yapılmış. Dayton Üniversitesi öğrencilerin dini bayramlarını da helal yemeklerle birlikte kutlama şansına sahip.
Cihan

Zafer Biryol ve Konya, ABD mi, Kanada mı?' diye sordum, eşim 'Konya' dedi!

Konyaporumuzun Süper Ligde Çıkarttığı tek Gol Kralı Olan Zafer Biryol un Zaman Gazetesinin 02.09.2012 Tarihli Pazar ekinde yer alan röportajınızı sizlerle paylaşmak istedik.

Bizlere Uzun bir aradan sonra efsanevi golcümüzü hatırlattığı için zaman pazar ekine ayrı bir teşekkür ediyoruz.

ama en büyük teşekkürü ise zafer abinin eşi ne unutulmaz konya sevgisi için geliyor.

Bir kez daha burdan efsanevi golcümüz Zafer abimize saygı ve selamlarımızı gönderiyoruz;
Kendisine Bundan sonraki Toronto yaşamında Allahtan başarılar ve Hayırlar getirmesini Niyaz ediyoruz.

Miami, Konya derken Toronto'ya geldik


Süper Lig'in eski gol krallarından Zafer Biryol, şimdilerde birikimini Toronto'daki çocuklara aktarıyor. Biryol, F.Bahçe'de oynadığı dönemde, Denizli'de kaçan şampiyonluğu unutamıyor: "Daum, oyuna girmek isteyen Deniz Barış'ı reddedince, ben de aynı şeyi istemeye çekindim!"
Kanada'ya yerleşme fikri nasıl ortaya çıktı?
Hep ABD'ye gitmek istiyordum. 15 senedir 'NBA maçına gidelim' diye hayal kuruyorduk. Daha sonra, bir arkadaşımın daveti üzerine Toronto'ya tatile gittik. 'Hem tatil yaparız, hem de salonda maç yaparız' dedi. Gezdiğimizde beğendik. Şimdiki ortağım Emrullah'la tanıştım. O da 'Futbol burada gelişiyor' deyip futbol okulu fikrini anlattı. 'Abi, sen de buraya gel' dedi. 'Tamam' dedim; ama iki yıl daha futbol oynamayı düşünüyordum. Döndük, üç ay sonra Konya Şekerspor'da sakatlandım. Bir ay içinde futbolu bıraktım; çünkü belimde inanılmaz ağrılar vardı. Dört gün acısı hiç bitmedi. 6 kilo verdim. Geçince, 'Bir daha bu sakatlığı çekemem' dedim ve hemen Toronto'ya gittim.
Kaç yaşında bıraktınız futbolu?
35 yaşımdaydım. Futbolu bırakmak da istiyordum. Çünkü 2 sene Altay'da ve Konya Şekerspor'da ismimizden dolayı oynuyorduk. 15 dakika oynayabiliyordum. Ağabeylik yapıyordum. Bileğimdeki sakatlıktan dolayı yürüyemiyordum. Belim de eklenince... Ben Miami'ye, Los Angeles'a ya da New York'a gitmeyi düşünüyordum aslında. Oralardaki arkadaşlarımla da görüşüyordum. Ama Toronto'yu görünce, bir ay içinde yerleştik.
Toronto, futboldan ziyade basketbolun, buz hokeyinin, kayağın aurası. Bu alanlara eğilebildiniz mi?
Tabii, beyzbol ve basketbol maçlarına gidiyoruz orada. New York Yankees'in maçına televizyonlardan aşinayız ya, bir şey sanıp gittik. 5 saatte 3 sayı oldu. Can sıkıntısından öldük, bittik. (Gülüşmeler) Televizyondan izleyip, kuralları öğrenince daha zevkli gelmeye başladı. Amerikan futbolu maçlarına gidiyorum. Hokey maçına henüz gitmedim; ama NBA'de Toronto'nun maçlarına hep giderim. Toronto çok kötü bir takım olmasına rağmen salon hep dolu. İnsanlar maça eğlenmeye geliyor. Hokey çok üst düzeyde. Bilet bulunmuyor.
Futbola ilgi nasıl?
ABD'nin MLS (Major Leaugue Soccer) adında bir futbol ligi var. Toronto da bu lige katılıyor. 23 bin kişilik Toronto Stadı her zaman dolu. Çok kaliteli bir lig. Ama NBA'deki gibi ücretler verilmiyor. Sadece David Beckham, Thierry Henry gibi futbolcular iyi para alıyor. Diğerleri, 90-100 bin dolar arası kazanıyor yılda. Türkiye'de olsa, 'Beckham bunu alıyorsa, ben bu paraya oynamam' derler; ama orada herkes sahip çıkıyor.
Altyapı?
Futbol okulları çok üst düzeyde. Türkiye'de parayla çocuğunuzu gönderiyorsunuz. Orada para alıyorsunuz.
Peki neden hâlâ Kanada futbolunda uluslararası bir kıpırdanma yok?
Tam profesyonel bir federasyon yönetimi yok. Göçmen şehri olduğu için futbola büyük rağbet var; ama hokeyin önüne geçmesinden korkuyorlar. 5 seneye kadar iyi bir lig kurmak zorundalar. Çünkü altyapıda çok iyi oyuncular var ve o süre içinde profesyonel düzeye erişecekler. MLS ayarında olmasa bile, Kanada'nın da güzel bir ligi olacak. Biraz yağmur yağdığı için futbol maçlarının iptal edildiği bir yer Kanada! Düşün!
Kanada'da başında olduğunuz Atakspor'da kaç öğrenciniz var?
70'e yakın öğrencim var. Biz tabii ortamı öğrenme aşamasındayız. Seneye bu sayının 200'ün üzerinde olacağına inanıyorum.
Onları yetiştirdikten sonra ne yapacaksınız?
Oradaki çocuklar burs alabilmek için futbol oynuyorlar. Aileler, geleceği olmadığı için futbola izin vermeyip, çocuklarının üniversiteyi okumalarını istiyor. Biz, profesyonel olduktan sonra o oyuncuyu Türkiye'ye getirmek istiyoruz. Bu sene de önce Fenerbahçe'ye gittiler. Bir hafta kamp yaptılar. Daha sonra Konyaspor'un altyapısında bir hafta antrenman yaptılar. 3 oyuncumuzu beğendiler; ama bir sene sonra tekrar getireceğiz. Çünkü daha küçükler.

Kanadalı bir oyuncu gelmek isterse?
İstiyorlar zaten; ama altyapıya getiremiyoruz. Türkiye'de ciddi bir sınırlama var, altyapıdaki yabancı futbolcular için.
Toronto'da yalnızlık çekiyor musunuz?
En büyük problemimiz, o. Sıkılıyoruz, orada. Birisine gideceksen, randevu alarak gidiyorsun. 'Ben geliyorum, çayı koy' diye bir şey yok. Arkadaş ortamı da yok. Durağan bir hayatımız var. Akşam 8'den sonra çocuklar ve hanım uyuyor. Ben de NBA maçlarını izliyorum.
Kaç çocuğunuz var?
3 tane. 7 yaşında bir oğlum, 5 yaşında ve 1 yaşında kızlarım var. Küçük kızım, Kanada'da doğdu. Oğlum Konya'da, diğer kızım da Rize'de doğdu.
***

Göztepe'de parasızlık rekoru kırdık, Konya'da bavulla para aldık!