29 mayıs üniversitesinde düğünler bitmiyor.
Bu bereket nereden geliyor bilmiyorum, ama bereketli bir üniversite.
Bu sefer ki düğünümüz, geçen düğünümüzde bahsettiğimiz
(Bir 29 mayıs düğün hatırası) Mustafa Abimizin düğününden.
Bizim için aslında çok süpriz olmuştu,
Mustafa abimizin nişanlandığı haberi gelince;
hani bu kadar erken beklemediğimiz bir haber değildi. (:D)
daha henüz 2 yıl olmuştu yurdumuza geleli ve göreve başlayalı,
henüz dün bahçede içtiğimiz ilk çayların(sanırım ben o zamanlar da çay içmiyordum, büyük bir ihtimalle ya çay ocağından kaçak bitki çayı almışımdır ya da soda) ve muhabbetin kokusu ve tadı hala gitmemişken...
ama nasip ve kısmet işi olunca akan sular akmaz olur derler ya o gibi işte.
İlk başta üzülsek de, Mustafa abimizden ayrılacağız diye
elden gelen olmayınca kabullenmek de zor olmasına rağmen, kabulleniyorsunuz.
düğün günü olarak belirlenen 04 ağustos tarihinden önce başlamıştır,
hazırlıklar.
bizi iki yıldır yalnız bırakmayan Mustafa abimizi Yalnız bırakmamak için.
bir telefon trafiği dönmektedir,
İstanbuldan, kızılcahamam'a
Konyadan, Kastamonuya kadar uzanan bir bağlantı trafiği...
Herkes bulunduğu yerden hazırlanmaktadır.
düğün mahalli
Sakarya'nın Taraklı ilçesidir.
Düğünlerde son dakika süprizleri eksik olmamaktadır.
4 kişiyle başlayan yolculuk son dakika firesiyle 3'e düşsek de,
ankarada ankaray tüneli kapatılarak, ankara metrosu saat 23:00 da kesilerek bizi yolumuzdan döndürmek için sözleşmiş gibi hareket etseler de
ezgisi misali, bütün engelleri aşarak sakarya yollarına düşülmüştür, mabedsiz şehir terk edilerek.
sabahın ilk ışıkları dahi düşmeden varılmıştır, adapazarına.
burada bile aksilikler yakamızı bırakmasa da,
kararlılığımızdan tek damla eksiltememiştir.
altı üstü bir şekerleme ile geçiştireceğimiz bir kısa anın
uzunluğu birilerine çok gelmiş olsa gerek ki
güvenliğinden otogar müdürüne, oradan TBMM, başbakanlık ve diyanet'e kadar uzanan kısa sürede geçen büyük bir hikayede atlatıldıktan sonra, ışıyan güneşin yavaş yavaş ısıtarak mızrak boyuna yaklaştığı kentte tekrar vira bismillah denilerek yola çıkılmıştır.
İyi niyetlerin bile bazen insanı nasıl yolda bıraktığına şahit olunmuş,
iyi niyetle yapılan aksül amellere karşı da
dillerden
YA SABIR eksik edilmeden beklenilmiştir...
(bu arada bu sabır parçasını sabrederek sonuna kadar dinleyene helal olsun)
Sabreden dervişin sabrının ecri öteki tarafa ait olsa da bu tarafta da bir nimeti mevcuttur.
Biz de o nimete bütün bu badireleri atlatarak 3 ağustos 2014 te saat 12:45 sularında
taraklı yunus paşa camiinin önüne vararak erişilmiştir.