Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

27 Kasım 2016 Pazar

Berlin Brandenburg Tor


Berlin Brandenburg Tor


Berlin denince insanların aklına gelen ilk simgelerden ön sırada olanlardan; 
Brandenburg Tor (Kapısı)


İnsan merak ediyor ve gittiği zaman öyle çok ahım şahım bir eser olmasada bu şehirle bütünleşecek derecede bir ruha sahip olduğunun canlı tanığı oluyor.


Prof Dr. Ali Akyıldız Berlin Bilge Akademi’de Osmanlı’da Harem ve Hanım Sultanları Anlattı

Prof Dr. Ali Akyıldız Berlin Bilge Akademi’de Osmanlı’da Harem ve Hanım Sultanları Anlattı.


T.C. Berlin Eğitim Müsavirliği ve Berlin Bilge Akademi tarafından 
“Padişah Hanımları ve Osmanlıda Harem” konulu bir konferans düzenlendi.
 İstanbul 29 Mayız Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr Ali Akyıldız’ın 
konuşmacı olarak katıldığı konferansta, 
Osmanlıda Harem sistemi ile Padişah Valideleri ve Hanımları üzerine konuşuldu.

Program Berlin Eğitim Ateşemiz Prof Dr. Cemal Yıldız’ın 
açılış ve selamlama konuşması ile başlamış ardından kendisi sözü 
Prof. Dr. Ali Akyıldız’a bırakmıştır. 
Prof. Dr Akyıldız, Osmanlı Harem Sisteminin dışarıya karşı oldukça kapalı ve 
mahrem bir dünya olduğununun altını çizdi. 
Buna rağmen hem batılıların hem de yerli ahalinin bu konu üzerinde 
çok fazla meşgul olmalarına rağmen ellerinde çok fazla somut veri olmadığını ifade etti. 
Tüm bunlara rağmen bu konunun özellikle batılıların 
fantazi dünyalarında üretilen rivayetler ve gravürler ile dolup taştığını 
ve bunların bir kısmının bugüne kadar gelerek çok ciddi bir algı değişikliğine 
sebep olduğunu vurguladı.

Berliner Filarmoni Orkestrası ve Lunchkonzert



Berlin Filarmoni Orkestrası ve Lunchkonzert

Berlinde'ki ilk ayımızı doldururken kulağa ilk başta ilginç gelen bir tavsiye alıyorduk.
Tahisn Görgün hocamız batı müziğine dair kulak aşinalığı kazanmam için, Berliner Philharmonie'ye en az bir defa gitmemi öneriyordu.
Tabii bilet fiyatları adam akıllı bir yerden izlemek istediğinizde hatırı sayılır € dan başlayan konserler beni bayağı bayağı hırpalayacak gibi duruyordu.

Tam bu esnada yardımıma Türkçe talebem ve Almanca Öğretmenim Clara yetişiyor ve her salı öğlen arasında ücretsiz ve takriben 45 dakika süren mini konserlerden bahsediveriyordu.
Hatta sadece bahsetmekle kalmıyor ertesi günü elimden tutarak konser salonuna doğru yollanıveriyorduk.

Yaklaşık 15-20 dakika erken gelmemize rağmen holdeki boi koltuklardan birisine oturmak gibi bir imkanımız olmuyor yerde bulduğumuz ilk boş yeride kaçırmadan oturuveriyorduk.

İlginç bir deneyime şahit oluyordum, 
dünyama oldukça yabancı nağmeler çalan seslerin ahengi içerisinde zihnim bir ritim yakalamakla meşgulken,
Clara'nın konser sonrası açıklamaları da boşlukları tam olarak doldurmuyordu.
Ama nedense garip bir his olarak konserden memnun kalıyordum
Ve sonuçta sonraki ve bir sonraki haftalarda da konserdeki yerimi almam sanki bunun en büyük göstergesi olarak duruyordu.

22.11.2016 tarihli konser içeriği