ilk nefes aldığım günden beri geçen saniyeler akan zaman hepsi geride kalmış, hala uçup gidiyor,
arkada bir ömür bırakarak.
aslında hiç sevmemişimdir, sevememişimdir, dünyaya ilk adım attığımız günü,kutlamayı,
hele birde şu asrımızda neredeyse hep bankalar tarafından hatırlanan bir güne dönüşmesi, sabahın ilk ışıklarında telefonu elinize alınca, bankaların kalın ve kocaman harflerle ekranda beliren isimleri ardılında sağlık, esenlik ve mutluluklar diledikleri resmiyet kokan kibar naziklikleri beni bir kez daha soğutuyor bu günden. ama şu da bir gerçek, sabahın ilk saatlerinde mailime ve telefonuma gelen her 10 mesajdan 7-8 tanesinin bankalardan olması acaba kapitalist dünyadaki tek halden anlayanların bankalar mı olduğu sorusunu da bana sordurtmuyor değil!!!
yada hala kafam karışık.
her şey bir yana şuanda 25 yaşındayım ve en kötüsü de sağlık güvencemi ve genç olarak sahip olduğum indirimli seyahat hakkımı kaybetmek üzreyim. yaşlanmak bir yana bu beni çok endişelendiriyor:)