Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

31 Ağustos 2014 Pazar

Dino Buzzati Tatar Çölü takdim özet ve değerledirme yazısı

Tatar Çölü

Aslında oturup düzinelerce kelime ve cümle yazmamı gerektirmeyecek bir açıklama kitabın arkasında; " Tatar Çölü, hayatın anlamını ve insanın kaderine teslim olmasını sorgular" yer alıyor, ama yazdık işte...

yada biraz bu yazı yazmamam vesile oldu, sabırla okuyacağınızı ümit ediyorum

İlk başta nereden buldum bu kitabı?
Star gazetesi açık görüş ekindeki reklam ve sadece arka kapağındaki yazı cezbetmişti. doğrusu değdi...

Eskiden gazetelerin kitap eklerinde reklam kadar, özel kitap takdimleri de olurdu, güzeldi haniya, ama şimdi çok çok azaldı, özellikle kitabı okuyanların yazdığı takdimler...

Yayın evlerinin reklam/tanıtım yazıları yanında bu takdimler beni çok heyecanlandırırdı. bir kanlı canlı insan tavsiyesinden yada onda gördüğü parıltıdan esinlenerek kendi ruhundan bir şeyler kaleme katarak yazdığı metinler...

Artık öyle metinler neredeyse hiç çıkmıyor, sadece reklamlar, kitap eklerini dolduruyor,
haa arada birde röportajlar.

Sanırım günümüzde bir başkasının deneyiminden yola çıkmak pek tutmuyor olsa gerek.
Ne gerek var!
Reklamlar neyine yetmiyor!
Yetmiyor işte!!!

Gelelim kitaba



Teğmen Giovanni Drogo, akademiyi bitirince tayin olur, Bastioni Kalesine.

Kuzeyde, Tatarların sınırında bir kaledir. sınırı korumak için vücut bulmuş bir kale, tüm mevcudiyeti ötekine göre ayarlanmış bir kale. Düşman sayesinde hayatını devam ettiren bir mekan.

Teğmen Giovanni Drogo anlamaz ilk başta neden buraya gönderildiğini, görev der, üç-beş zaman yapılıp bitirilecek bir zaman parçasını oraya addedip askerliğin, kahramanlık hülyalarına devam etmesine ilk basamak olarak gördüğü bir mekan olarak görmek ister.

O kadar ki evden çıkarken annesi odasını hiç bozmayacağını ve sayılı zamanın tükeneceğini bildiği için öylece bırakacağını söyler.
Drogo da öyle düşünmektedir, "zaten insan 20'li yaşlarda hep öyle düşünmektedir çünkü"...
...

Drogo'nun Bastiani kalesine ulaştıktan sonraki ilk tepkisi geri dönme isteği olmuştur. Kale "Burada her şey bir feragati andırıyordu; ama ne uğruna, hangi gizemli şey uğruna bir feragat'ti bu"
onun içini "meçhul dünyalardan birisi olarak görünüyordu"

Kale kumandanının zoraki olamayan kısa muhabbeti onu 4 aylığına kalıp ardından dönme fikrine alıştırmıştır."İnsan neye alışmıyor du ki"
ilk geceden itibaren yalnızlık dünyasına adım atan Drogo için sorular, soruları kovalamakta hiç aceleci olmamaktadırlar.

"Asla hiç kimsenin geçmeyeceği bir boğazı korumak için yüzlerce adam'ın" bulunduğu bir kale olan Bastiani, oradakiler ise "talihleri, serüven, herkesin yaşamında en az bir kez çalan o mucize anı kuzeyden gelecekti. zamanla gitgide belirginleşen bu uzak olasılık uğruna koskoca yetişkin adamlar yaşamlarının en güzel bölümünü burada tüketiyorlardı" diye tanımlanan bir yığından bahsedilmektedir.

"Onlar, herkesin ortak yaşamına, sıradan insanların mutluluğuna, vasat bir yazgıya alışmamışlardı, birbirleriyle yan yana ya gerçekte bilincine varamadıklarından ya da sadece ruhlarının kıskanç çekingenliğiyle birer asker olduklarından hiç sözünü etmeksizin aynı umutla yaşıyorlardı"

Dorgo ilk başta bu sırrı fark etmiş ve gönül rahatlığıyla kendisinin bunun dışında olduğunu düşünüp Tanrı'ya şükretmektedir. Sonuçta 4 ay sonra çekip gideceği hastalıklı bir mekandı burası...

4 ay sonraki muayenede kapıdan buradan gitmek için giren Drogo, çıkarken alışkanlıklarını terk edemeyeceğini "gizli bir kibre tutularak" kalmayı tercih etmiştir.

"alışkanlıklarımın hepsi ona aitti ve bunları terk etmek Drogo'ya acı verecekti"
...