15 Temmuz 2016 akşamı yaşadığımız darbenin ardından aklıma gelen ilk şiir Selçuk Küpçük 'ün yüzleşmenin kişisel tarihi adlı kitapta tanıştığım 70'lerde hapse atılmış ve 10 yıl boyunca Süleyman Kalaycı 'nın "Artık Sevgi yok size Mehmetlere" şiiri oluyordu. Tam 3 yıldır blogumda taslak halde bulunan şiiri zaman zaman okumaktayken bir gün tekrar lazım olacağı hiç aklıma gelmezdi.
Taa ki o hain darbe girişimine kadar.
Şairin 70 lerde girdiği hapishane de karşılaştığı devlet zulmü neticesinde yazdığı bu şiiri tam 40 yıl sonra bir kez daha sahne alıyordu.
TSK içindeki darbeci subaylar yeniden darbe peşine düşüyor ama Milletin azmı ve cesareti ile
Ve birde babalarından dedelerinden dinlemiş oldukları zamanında Adnan Menderes'i darbecilere yedirmiş olmanın ezikliği ile Recep Tayyeap Erdoğanı da bu soysuzlara kaptırmamak için bu sefer sahneye kendileri çıkıyordu... Nedense bu şiir 3 gön boyunca zihnimden çıkmıyordu.
Bir Milliyetçi şairden çıkmış bu sözlerin ağırlığını kaldırmak ise kime kolay gelir bilemiyorum... Ama tarihi tekrar yeniden yaşamanın eşiğinden geçmenin öfkesi ile bu sefer bu şiirin yeniden hayat bulması gerektiğine inanmamı sağlıyordu.
Süleyman Kalay'ın yazdığı bir başka şiiri -Beni Yaşarken Anla- besteleyen Ağır Abimiz Hasan Sağındık'ın sesinden dökülen mısralar
Süleyman kalaycıya dair ufak bir bilgiyi ise dünyabizim de bulabilirsin
Süleyman Kalaycı Artık Sevgi Yok Size Mehmetlere şiiri
Bir Eylül günü seherle birlikte
mehmetleri gördüm elleri tetikte.
Basılan evimdi, basılan yuvam.
Baskıncı: ''Mehmed'' diye bilinen adam.
Tebessümler doldu dudaklarımda
Dipçiklerin göğsüme indiği anda!
Sonrası karanlık sonrası hüzün
Böyle başladi eylüllerde zulüm.
Paçavralar gerilirken gözlerime,
Anladım...Dönüş yok artık geriye.
Kör bir düğümle bağlanırken ellerim,
kin dolu bir ses'ki hala dinlerim;
''Konuş!''diyor.'' Öt diyor
''Bu suçu kabul et diyor
Dedim, Amlamam'' dedim ''Bilmem yapmadım,
Dediler daha falakaya yatmadın.
Islak yerlere yatırıyorlar beni
Ayaklarımı bağlıyor mehmedin kirli elleri,
Hırsla, hırsla inip kalkıyor sopalar
Kulaklarımda salyalı pis kahkahalar..
Kim vurdu?.. Nasıl vurdun?..Kaç kişi vurdun?..
Bilmiyorum...... acıdan nutkum tutuldu.
Sorular, sorular kovalıyor durmadan
Tiksindim... Küfür dolu ağızlardan.
Razıyım... Lime lime doğransın etim.
Yeter!... yeter artık!... Küfür etmeyin...
Ne söyliyeyim?... Ne biliyorum ki?...
''Kaldırın...''Diyor bir ses '' Kaldırın iti!..
Elleri kanlı mehmetler birden.
Kaldırıyorlar beni yattığım yerden
Patlayan ayaklarım basmıyor zemine
Titreyen dudaklarım inlemiyor bile
Ne bir ses ne bir seda ne bir fisiltı
Benliğim'de yalnızca parti'nin adı
Mehmetler zulüm oldu bayraklaştı.
Mehmetler sorguda hayvanlaştı.
Yerden yere çaldılar beni
Sigarayla dağladılar bedenimi.
Ceryanlarda sesiz çığlıklar attım
Ceryanlardan bin kez ölümü taddım.