şimdi yeni yeni anlayabiliyorum ihtiyarların huysuzluklarını...
en azından zannede biliyorum...
nedensizliklerini...
nedenselliklerini sorgulamadan...
ufak da olsa inat etmeden...
rıza göstermek zor ama...
adın hala boynumda diyor, şair.
Boğazım düğümlenmiş ağlamalıyım
ansızın ağlayasım geliyor nasıl da
yine kağıtlarım seninle çizildi
Allah'ım bu durumu sevmiyorum
yine camın etrafına kafes çizdim
yine senin ıtır gibi kokunu solundum
kalem elimde sessizlikle dolu
tekrar şarkıyı bıraktım
tekrar senin anıların bu yakınlarda
benim durumum bu ve
birkaç yıldır senin yerin boş
senin dışında tüm şehir biliyor halimi
insanların taşı kanadımı kırmış bir güvercin gibiyim
bu özlemiş kalbi sana borçluyum
bu bekleyiş hissini sana borçluyum
adın hala boynumda
ben bu idam ipini sana borçluyum
camın buharına yazılmış ismin
sensiz olan gönül gönül olamaz
ben evde bir gölgeyle yalnız kaldım
onun bile gideceğinden korkarım