Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

6 Aralık 2015 Pazar

Ağrı Tutak Soğukpınar Köyü ve bir günlük bölge izlenimleri

Ağrı Tutak Soğukpınar Köyü ve İlkokulu ve Camii

Ekim ayının ortasında gerçekleştirdiğimiz Ağrı-Erzurum gezimiz esnasında, çok saygıdeğer ihl devremizin görev yaptığı Ağrı Tutak ilçesinin Soğukpınar köyüne de günübirlik bir ziyaret esnasında makinemizin karelerine ve zihnimize giren bir kaç ufak değerlendirme.

Kaderde Soğukpınar ilede tanışmak varmış. İlk adını İHL devremiz atandığında duyuvermiştik.
Küçücük dünyamızın daha önce hiç duymadığı ama hayatın bizsiz de aktığı bir ufak dünya daha eklenivermişti. 

Her sabah Tutak ilçesinde anlaşılmayan ama arada zihne kazınabilen kürtçe müzikler eşliğinde yaklaşık yarım saat süren servis yolculuğu sonrası varabiliyorsunuz Soğukpınar köyüne.
Köyün girişinde bir dere var, köyü ikiye bölüyor ama derenin öte yakasında kalan evler köyün asıl yerleşim yerini oluşturuyor. 
Köy yaklaşık 100 haneden oluşuyor 700 civarı bir nüfus mevcut, diye hatırımda kalmış.
Bir camiisi ve bir okulu ve eski sağlık ocağı olup şimdilik taziye evi olarak kullanılan müştemilatlar mevcut kamu binası olarak.

Köyde ki resmi tek görevliler öğretmenler. Büyük çoğunluğu kadrolu ve en fazla 2 yıllık öğretmenler. Neredeyse hepsinin meslekteki ilk yılları ve de ilk görev yerleri...
Görevlerini seviyorlar, gayret mevcut, ama gene de eksik olan bir şeyler mevcut. Bunun kendilerininde farkında olduğunu yada bir zaman sonra olacaklarını düşünüyorum. Cevabını hayatın ve zamanın vereceği bir yanıt olacak.

İmam köy halkı tarafından tutulmuş bir "Mele". Cuma hutbesinin kürtçe verildiği ve Cumanın farzından sonra Öğlenin farzının da cemaatle kılındığı bir küçük camiisi mevcut.

Anlayacağınız köyde pek devlete ve otoriteye dair bir iz de yok. Ve de hizmet de yok tabiiki.

Buralarda zamanında birilerini ocutmak ve rahatsız etmek için kullanılmış bu tür ayrıntıların verdiği zulümleride unutmamak gerekiyor ki insanların tepkilerini bir nebze de olsa hissetmek lazım.

Bayrak bir değer ama, değerlerin aşındırıldığı bir çağda yaşıyoruk artık! Bazı şeylerin yeniden ölçüp-biçilip yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Ortak yaşam isteniyorsa her iki tarafında durup düşünmesi ve geçmişin hatalarından ders alarak ama geleceğe taşımadan bir vasat yolun tutturulması lazım.
Kardeşlik hamurunun omurgası Ümmet söylemini işlevini ümmet ne demek lan derecesine bihaber nesillerin yetişmesi için 90 yıl büyük çaba gösteren devlete bu noktada halktan daha fazla iş düşüyor.
İlk adımı, günahın büyüğüne sahip olanların başlaması gerekiyor...

son olarak da, gözlemlediğim kadarıyla bölgede bulunan ama herkesin içinde yer almadığı lakin bir çoklarının peşine kaldığı ideolojik örgüt takıntılılara; 
onlara diyebileceğim hiç bir şey yok. Allah'ın insaf ve izanını eksik ettiği (ideolojik takılan) insanlara diyebileceğim hiç bir şey yok. Yaptıklarına laf söyleyerek sözün gücünü de tüketmek istemiyorum.

Cuma sonrası köyün çamurlu yollarında adımlarken, köprü üzerinde muhtar ve cemaatten bir kaç kişiyle de karşılaşma fırsatı buluyorduk. Bir yabancıya gösterilen ilginin ve hoşamedinin içten yapıldığı ama el olduğunuzu tüm bakışlardan hissettiğiniz anlardı. 
Tarih eğitiminin getirdiği merakla köyün geçmişine dair sualleri muhtar ve köylülere yöneltiyorduk. Lakin 3 nesil öncesinin burada yaşayıp yaşamadığını dair hiç kimsenin bugüne kadar alakasını çekmediğini anladığım sığ bir konuşma ile merakım akim kalıyordu.
Merak ve İlgi bazen yerini faydaya ve hayat meşgalesine terk edince insan yaşadığı yerlerde tıpkı ömürlük misafir gibi davranabiliyordu
 Onun dışında köyün masum güzelleri çocuklar dışında kimseyle muhattap olmadan geri dönerek bir Soğukpınar macerasını tamamlıyorduk.

Biz geri dönerken, herkesler orada bir ömrün sayılı günlerinden düşecek kısmını bir an önce doldurmanın telaşı içerisinde hayatlarına devam ediyorlardı...

İhl den devre Hocamız, okulu için herşeyi yapıyor, tıpkı okulda bulunan öğretmenlerin bir çoğu gibi.
Ama genede eline yakışıyor:):):)
soğukpınar köprüsü üzerinden bir soğukpınar hatırası!