Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

21 Mayıs 2012 Pazartesi

şerif paşa bir muhalifin hatıraları ittihat ve terakkiye muhalefet


  şerif paşa bir muhalifin hatıraları ittihat ve terakkiye muhalefet

daha çok lozan anlaşmasında kürt devletinin kurulması için yaptığı çalışmlar ile tanıtılan yada bizim öyle bilmemiz istenilen bir devlet adamı olan sait paşanın ittihat ve terakkiden ayrıldıktan sonra; ittihatçıların kendisine karşı yürüttükleri karalama kampanyaları karşısında kaleme aldığı müdafalarından oluşan eseridir.

eserde ayrıca sait paşanın tam olarak kendi ağzından olmasada neden bir kürt devleti kurmak istediğine dair açıklamalarda mevcut.

sıkı bir osmanlıcı olan sait paşanın ittihat ve terakkinin bir dönemde özellikle 1909-1914 yılları araında yaptığı yanlışlıklar sonucunda uyarma çabalarının sonuçsuz kalması üzerine çareyi yurt dışına çıkıp yeni bir mücadele yöntemi deneme çalışmalarıda eserde bir hayli yekun tutmakta...

fransada ittihatçılara karşı mücadele ederken fransızların ittihat ve terakki hükümetine 800 milyon frank kredi açmaları üzerine fransayı terk etme sürecine kadar yer almakta ondan sonrasında ise yazarın değerlendirmeye aldığı bazı notlar ve paşanın gene kendisinin yazdığı yazılar ile devam etmektedir.

sadece resmi tarih ağzıyla paşayı tanıyan yeni nesil ve hatta ondan önceki 2-3 neslinde bu kitabı okuyup resmi tarih in bize yutturmaya çalıştığı yalan ,iftira ve saplantılara birde farklı açıdan bakmasını denmesi açısından tavsiye olunan bir kitap.

bir mücahidin cihad günlüğü abdulhamid muhaciri - bahattin yıldız


afganistan sevdalısı şehit  bahattin yıldız ağabeyimizin  abdulhamid muhaciri adıyla 1980 lerden önce katıldığı afgan rus cihadıyla ilgili tutmuş olduğu ve kısmen mavera dergisinde de yayınlanan günlüklerden ve kendisin bilahere tuttuğu notlardan oluşturduğu tam bir cihat günlüğüdür. kitapta aksiyondan çok cephe gerisinde yaşanannlar ve afganistan ve pakistandaki o anda yaşananlar daha çok anlatılmış sanırım bunun sebebi bir çatışmada yaralanan ve tam 7 ay kolu ameliyatlı ve kullanılmaz halde cephe gerisinde durmasından olsa gerek düşüncesindeyim.
merhum  hasan nail canat ağabeyimizin  Nur Dağındaki Çocuk ,  yaralı serçe  de anlatılan sadece savaş yada zindan olaylarından çok  cahit zarifoğlu nun  savaş ritimleri kitabında olduğu gibi savaşın daha geri planında afgan halkının yaşayışına ve savaş sırasında olanlara ışık tutacak bir eser.

çok sevdiği afganistanından ve dostlarından belki bir daha görüşemeyiz diye ayrılan bahattin ağabeyimizin yıllar sonra yine o afgan dağlarında rabbine yol açmasıda bir kişi sevdiğiyle beraberdir in tecelli si olsa gerektir düşüncesindeyim.

burdan  tüm afgan savaşlarında şehit düşmüş tüm şehit kardeşlerimizin ruhlarına bir fatiha yollarken geride kalan gazilerimizede bir kez daha minnet ve şükranlarımızı sunuyor ellerinden geleni yapmış bu cevafar ve vefakar insanları rabbim aramızdan eksik etmesin diye cenabı mevladan niyaz ediyorum.

arka sokak orhan kemal

arka sokak orhan kemal

tipik bir yurdum un istanbul mahallesinde 2. çocuğuna hamileyken kocası tarafından terk edilmiş ve tek göz bir oda da yaşamaya başlamış bir annenin doğum yapmadan önceki hali ve peişanlığının yanına insanımızın ne kadar geveze bir birinin araksından konuşmaya meyilli olduğunu gösterirken içinde kalan insanlığınıda ve doğum sonrasında yardım etmede gösterilen hayırda yarışınızı nasıl bir gök görmedikliğe çıkardığınıda mürekkeplere işlemiş ve küçük küçük hikayelerden oluşan bir orhan kemal eseridir.

çamaşırcı kız orhan kemal

orhan kemalin 50 li yılların sonunda gözünü ilk defa menderes sayesinde açmış toplumda yaşanan sosyal değişimleri anlattığı ufak çaplı eseri

grev orhan kemal

 grev orhan kemal

orhan kemalin hikayelerden oluşan bir eseridir. 2 cihan harbi sırasında bir fabrikada görev yapan işçilerin grev yapmaya ve sonrasında anayasal haklarının nasıl ayaklar altına alındığından vede mülki idare amirlerinin o zmanın para sahiplerinin nasıl kulu ve kölesi olduğunu bize sadece 10 sayfada anlatmaya başarmış bir orhan kemal klasiği.

imparatorluğun çöküşü (ittihat ve terakkinin genel sekreteri) - mithat şükrü bleda

ittihat ve terakkinin yıllarca genel sekreterliğini yapmış daha sonra cumhuriyet döneminde ise sivas vekili olarak tbmm de bulunmuş mithat şükrü bledanın biyografisi ve izmir suikastinde yaşananları anlatan kitaptır.

idama beş kala (ittihat ve terakkinin maliye nazırı) - cavit bey

ittihat ve terakkinin maliye nazırı cavit beyin hapiste eşine yazdığı mektuplar ve döneminin kısa bir biyografisini anlatan kitaptır. 

ittihat ve terakkinin son yılları 1916 kongre zabıtları

      ittihat ve terakkinin son yılları 1916 kongre zabıtları 




  ittihat ve terakkinin fikir yapısı hakkında birinci ağızdan en çok bilgi ye erişebilecek bir yapıt. ittihat ve terakkinin savaş döneminde bile boş durmayıp bir şeyler planladığının kafamızda bulunan dogma ve sadece 3-5 çapulcudan oluşan ihtilalci yaftasını silecek bir eser. 1. cihan harbinin en şiddetli zamanında toplanan kongrenin almış olduğu kararların etki ve fiili alanı çok geniş bir dönemi kapsamaktadır.


kongrenin almış olduğu iktisadi kararlar cumhuriyet döneminin tarım ve sanayi ve demiryolu politikalarının birebir uygulandığına ve kısmen 1924 yılına gelinceye kadar ve son olarak anayasamızdan din hanesinin çıkartılmasına kadar geçen sürede ise ittihat ve terakkinin diyanet işleri yada o zamanki adıyla şeriyye ve evkaf vekaletinin durumuyla ilgili aldığı kararlardır.


özellikle 80 sayfa olan kongre zabıtlarının25 sayfasının diyanet camiasına ayrılması
ilginç bir dipnottur.


ittihatçıların 1916 yılında hedefledikleri yada planladıkları din eğitimiyle alakalı
 bazı konuların  türkiye cumhuriyetinde 2008 yılından itibaren yeniden
 ufak tefek düzenlemler yapılıp aynı ölçüde sistemleştirilmesi ise ittihatçıların
 bugüne kadar görülmeyen yada  gösterilmeyen bir özelliği olarak da 
dikkat çekmektedir.


kitabın diyanet ile olan bölümlerinde bir kaç noktada sıkıntılar mevcut olduğu 
kanaatindeyim özellikle fıkhı konularda ittihatçıların bir kaç kısmı günün şartlarına
göre değerlendirip fetva aldıkları  konusunda elimde bir
bilgi yada belge olmadığı için konuşmamın uygun olmayacağı kanaatindeyim. 
fakat bu konunun
alanında uzman bir kaç ilahiyatçı; islam  hukukunda ve roma hukunda uzman sahibi kimsler 
ve de son olarak bir tarihçi eşliğinde yeniden değerlendirilmesi kanısındayım.
  
 yıllarca bu ülkede ittihatçıların adının bir piç gibi anılmasından rahatsız olmayan
ne yazık ki  pek çok insandan birisi olarak yiğidi öldür ama hakkını yeme düsturunu 
bir müslüman olarak bu insanlardan da esirgenmemesi görüşündeyim.


 hasılı kelam bu kitap ittihat ve terakkiye at gözlüğü takmış ve elindeki silahı 
ateşlemekten başka bir işe yaramaz diyen mandoforlara büyük bir tokat niteliğinde 
cevap verecek bir kitaptır.


kitabın yayına hazırlanmasında  ise Eşref Yağcioğlu  tarafından yapılmış;

kitabı yayınlayan yayınevi ise nehir yayınları tarafından istifadeye sunulmuş ; kitabı temin noktasında biraz sıkıntı çekebilirsiniz lakin sahaflar ada internette 2. el kitap satan kişilerden temin edebilirsiniz.

yakın zamanda inşallah ittihatçıların diyanet ile ilgili plan ve görüşlerini de buradan paylaşmak isterim..

14 Mayıs 2012 Pazartesi

kürk mantolu madonna sabahattin ali

dün isam da sabahattin alinin kürk mantolu madonna isimli kitabını bitirdim ; kitap fevkaladeydi...
bir ablamız tavsiye etmiş bir dostuma o da bana bahsetti ilgimi çekmişti daha önce duymuş ama ideolojik tir flan feşmekan diye yaklaşmamıştım...

dün otordum öğleden sonra ve ikindin bitti kitap açıkcası beni fena etkiledi bu hafta orhan kemal in murtaza dan sonra üzerine bunu okumam sade basit ve kaygısız içten insanların hikayesi bir acayip yapıyor resmen...

sadece okuyun derim..
puanlamamı merak ederseniz söyleyeyim 10 üzerinden 9,5

12 Mayıs 2012 Cumartesi

murtaza orhan kemal


murtaza  orhan kemal

bugün sizlere büyük muharrir orhan kemalin kalem almış olduğu murtaza isimli rumeli muhaciri bir bekçi olan murtazanın hayatını anlattığı kitaptan özet geçeceğim.



orhan kemalin yazdığı bir devrin ; sıradan insanların gözünden anlatılmasının hikayesidir aslında. basit ve saf bir rumeli göçmeninin gözünden tasvir edilir yeni türkiye. sanayileşme hamlesinin getirdikleri ve götürdükleri , devrin jakobenlerinin alt kısmı, iltimas ve adam kayırmayı yıllarca (u: kit) lerde düzenin nasıl işlediği ve neden böyle olduğunu bir fabrikada görev alabilecek işçisinden şefine bekçisinden aşçısına müdüründen kontrölörüne kadar anlatan bir hikaye görünümlü bir devrin tasviridir aslında.

bekçilikten fabrika denetçi yardımcılığına atanan ve sadece işini yapmak isteyen bir insan anlatılır. sadece işini yapmak isteyen...
karşısında koskoca bir fabrika vardır şefinden  işçisine kadar, onu sadece hatır için işe alan müdür bile anlamamıştır ilk başta lakin murtaza hiç ödün ve taviz vermeden maaşını bile sormadan çalışır . üstüne maaşsız mesai ile bile çalışır. çok sürmez fabrikadakileri karşısına alması ...

müdür bey görür ki murtaza saf ve dürüst aynı zamanda işine bağlı sadece çalışır...
 müdür bey görür ki murtaza 1 ayda çalışmaktan zaten zayır olan vücudu iskelotora dönmüş...

murtaza o kadar işine bağlıdır ki fabrikada çalışan kendi kızlarını bile mesai başında uyudukları için yere çalmaktan geri durmayacaktır.

murtaza nı kızı babasının darbesiyle kafasını yere çarpıp 1 hafta can çekişirken bile murtaza fabrikayı soyan hırsızların peşindedir.
tam 36 saat uykusuz dur murtaza aynı zamanda kızı evde can çekişmekte fakat cebinde 5 kuruş parası yoktur ...

mahkemden saatlerce ifade vermiş araksından eve dönüp 2 saati uyuyamadan tekrar mesaisine dönmüştür murtaza...

uykusuzluğa  dağ mı dayanırki murtaza dayansın...

uyumuştur murtaza kontrollük yaptığı kulübede. fırsat kaçırmaz fabrikanın soysuz tembel işçileri ve şefleri görmüşlerdir bir kere murtazayı uyurken kitlerler garip rumelili muhacir murtazayı uyuduğu yere garip muhacir kitlendiğinin bile farkında olamayacak kadar yorgun ve bitap düşmüştür.

fabrika ahalisi büyük bir kin ve hasetle müdür beyi bekelrler aylardır kendilerinin tüm tembelliklerini ortaya çıkaran muhacir murtazanın yapmış olduğu bu büyük falsoyu göstereceklerdir müdür beye ki kovsun garip muhaciri ki onlarda eski tas eski hamama dönsünler...

müdür bey gelir fabrikaya geçer odasına damlar arkasından büyük şef; vakti zamanında murtaza enselemiştir onu mesai başında uyurken
bir kere değil her gün aynı vaziyet vardır söylemiştir müdüre yemiştir bir araba azar; şefin vardır kuyruk acısı murtazadan müdürden sonra en büyük rütbeli şef bir bekçi yüzünden tüm faprikanın önünde azap yemiştir kolay yenilip yutulur bir şeymidir bu azar ve asla unutmamıştır  ve unutturmayacaktır

şimdi fırsat kuşu önüne kadar konmuştur; kaçırır mı hiç bu treni....
direkt söyler müdüre efendim der kontroller yardımcısı murtaza çok büyük bir yanlış yaptı ve görevi başında uyudu bizde kendisini derdest ettik sizi bekleriz suç mahalinde ...

arkasında onlarca şef yardımcıları ve ustabaşıları vardır büyük şef in müdür bey anlamıştır... lakin işin perde arkasınıda bilir murtazanın niye uyuduğunu

garip muhacir uykusur ve perişandır 2 gündür gözüne tek damla uyku girmemiştir...

müdür bey bakar topluluğa ve bir kaç söz söyler önce azarlar bu kendileri kocaman ama işleri bir çocuktan noksansız herfileri ve emreden dağılın burdan bir daha karşıma böyle şeylerle çıkmayın ve çağırın yanıma der murtazayı.

şefler büyük bir şoka uğramıştır fabrika ahalisi resmen bozulmuşlardır onlar zannnetmişlerdir ki aylardır kin ve nefret ksutukları muhacir murtazayı bugün başlarından salya sümük def ettirecekler...

10 Mayıs 2012 Perşembe

türkiyede bulunan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği(dikab) bölümleri olan üniversiteler


İlköğretim Din kültürü ve Ahlak Bilgisi (Dikab) BÖLÜMLERİ
1. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
2. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
3. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
4. Artvin Çoruh Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
5. Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
6. Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
7. Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
8. Bozok Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
9. Celal Bayar Üniversitesi Demirci Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
10. Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
11. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
12. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
13. Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
14. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
15. Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
16. Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
17. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
18. Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
19. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
20. Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
21. Gaziosman Paşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
22. Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
23. Hakkari Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
24. Harran Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
25. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
26. İstanbul Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
27. İstanbul Medeniyet Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
28. Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
29. Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
30. Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
31. Kilis 7 Aralık Üniversitesi Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
32. Konya Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
33. Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
34. Muş Alparslan Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
35. Nevşehir Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
36. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
37. Rize Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
38. Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
39. Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
40. Süleyman Demirel Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
41. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
42. Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü
43. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi DİKAB Bölümü

kaynak: memurlar.net

türkiyede bulunan ilitam(ilahiyat lisans tamamlama) programları


İLİTAMLAR
1. Ankara Üniversitesi İlahiyat Lisans Tamamlama Programı
2. Atatürk Üniversitesi İLİTAM
3. Cumhuriyet Üniversitesi İLİTAM
4. Dicle Üniversitesi İLİTAM
5. Dokuz Eylül Üniversitesi İLİTAM
6. Fırat Üniversitesi İLİTAM
7. İnönü Üniversitesi İLİTAM
8. İstanbul Üniversitesi İLİTAM
9. Ondokuz Mayıs Üniversitesi İLİTAM
10. Sakarya Üniversitesi İLİTAM

kaynak: memurlar.net

türkiyedeki ilahiyat fakülteleri


Toplam İlahiyat Fakülteleri
1. Abant İzzet Baysal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Bolu)
2. Adıyaman Üniversitesi İslamî İlimler Fakültesi (Adıyaman)
3. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslamî İlimler Fakültesi (Ağrı)
4. Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Antalya)
5. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Ankara)
6. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Erzurum)
7. Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Bingöl)
8. Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Yozgat)
9. Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Sivas)
10. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Çanakkale)
11. Çukurova İlahiyat Fakültesi (Adana)
12. Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Diyarbakır)
13. Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (İzmir)
14. Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Kayseri)
15. Erzincan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Erzincan)
16. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Eskişehir)
17. Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (İstanbul)
18. Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi İslamî İlimler Fakültesi (İstanbul)
19. Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Elazığ)
20. Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Gaziantep)
21. Gazi Osman Paşa Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Tokat)
22. Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Gümüşhane)
23. Hakkari Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Hakkari)
24. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Şanlıurfa)
25. Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Çorum)
26. Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Iğdır)
27. İnönü Üniversitesi Darende İlahiyat Fakültesi (Malatya)
28. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (İstanbul)
29. İstanbul Şehir Üniversitesi İslamî İlimler Fakültesi (İstanbul)
30. İzmir Üniversitesi Uluslararası İslâm ve Din Bilimleri Fakültesi (İzmir)
31. Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Kars)
32. Kahraman Maraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (K.Maraş)
33. Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Karabük)
34. Karadeniz Teknik Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Trabzon)
35. Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Kastamonu)
36. Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Kilis)
37. Konya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Konya)
38. Mardin Artuklu Üniversitesi İlahiyat Bilimleri Fakültesi (Mardin)
39. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (İstanbul)
40. 29 Mayıs Üniversitesi Uluslarası İslam ve Din Bilimleri Fakültesi (İstanbul)
41. Muş Alparslan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Muş)
42. Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Samsun)
43. Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Denizli)
44. Rize Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Rize)
45. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Sakarya)
46. Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Siirt)
47. Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Isparta)
48. Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Şırnak)
49. Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Edirne)
50. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Bursa)
51. Yakındoğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Lefkoşa)
52. Yalova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Yalova)
53. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslamî İlimler Fakültesi (Ankara)
54. Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Van)
kaynak memurlar.net

6 Mayıs 2012 Pazar

konyada bulunan oğuz boyları

konya ve çevresinde ağırlıklı olarak bulunan ve yerleşmiş olan oğuz boylarından 11 tanesi nin ağırlığı daha fazladır.

bunlar
1-KAYI 
2-BAYAT 
5-YAZIR 
6- DÖĞER 
9- AVŞAR ( AFŞAR )
12- KARGIN
13- BAYINDIR
14 - PEÇENEK
16- ÇEPNİ (ÇETMİ)
17- SALUR 
24- KINIK


dır.




not: sıralama 24 oğuz boyuna göre yapılmıştır. bu boyların konyanın hangi bölgelerine yerleştiklerini öğrenmek için  aşağıdaki başlığı takip edebilirsiniz.



konya ve oğuz boyları


konya ve oğuz boyları



Oğuz boylarının Konya'daki son durumu( günümüzdeki yerleşim yerleri)


1-KAYI


Kayıcılar......................................... ............. Konya-Bozkır-Belören


2-BAYAT


Bayat............................................. ............. Konya-Hatip
Yağlıbayat........................................ ............ Konya-Obruk
Bayat............................................. ............ Konya-Beyşehir
Karabayat......................................... .......... Konya-Beyşehir-Doğanbey
5-YAZIR


Yazır............................................. ............ Konya-Sille
Yazır............................................. ............ Konya-Doğanhisar



6- DÖĞER


Döğer (Düğer)........................................... . Konya-Ilgın


9- AVŞAR ( AFŞAR )


BayAfşar.......................................... ............Konya-Beyşehir
KüçükAfşar........................................ .......... " "
Afşar............................................. .............Konya-Çumra-Dinek
Afşar............................................. .............Konya-Hadim-Taşkent
Afşarlı........................................... ............. Konya-Kadınhanı-Kurtasanlı

12- KARGIN


Karkın............................................ ...... Konya-Çumra


13- BAYINDIR


Bayındır.......................................... .... Konya-Beyşehir


14 - PEÇENEK


Biçer (Peçene)....................................... Konya (merkez)


16- ÇEPNİ (ÇETMİ)


Çetmi............................................. ...... Konya-Beyşehir-Üzümlü
Çetme............................................. ..... Konya-Doğanhisar
Çetmi............................................. ...... Konya-Hadim-Taşkent



17- SALUR


Salur............................................. ........ Konya-Karapınar


24- KINIK


Kınık(Abadaniye).................................. ..... Konya( Aşağıpınarbaşı)
Kınık............................................. .......... Konya-Bozkır



Kaynak:  Prof. Dr.TuncerGÜLENSOY

29 mayıs üniverstesi uluslararı islam ve din bilimler 2012 kontenjanı

kurulduğu ilk yılda (2011-2012) ilahiyat fakülteleri içerisinde en yüksek taban puana sahip olarak büyük sükse yapan ve vermiş olduğu arapça hazırlık okulu ile adından sıkça söz etiren  TDV 29Mayıs üniversitesi uluslararası islam ve din bilimleri fkültesinin 2012-2013 eğitim yılı için yök ten talep ettiği kontenjan eçen seneye göre % 50 azalarak 45 ten 30(otuz) a indirilmiştir.


islamcı bir şahsiyetin kaleme aldığı bir manifesto: Misâk-ı Millî, ali suavi namık kemal ve ziya paşa

bugünkü alıntı yazımızı star gazetesinin açık görüş ekinden ve haber10. com sitesinde takip ettiğimiz değerli büyüğümüz hukukçu kimliğiylede tanıdığımız ismail küçükkılınç ın haber10.com için yazdığı bir yazıdan alıntı yapmış bulunmaktayız.
yazıyı orjinalin okumak isteyenler buradan ulaşabilirler.


I- Giriş
Tarihin insanlar ve hadiseler ile ilgili şaşmaz hüküm ve insafı aradan hayli bir zaman geçmesine rağmen tezahür etmeyebilir. Fakat tarihin sayfaları arasında tüm açıklığı ile mevsuk ‘hakikatler’, etkisini devam ettiren menfi müdahalelerin er geç tasallutundan kurtulup üstündeki toz tabakasını kaldırarak günün birinde hak ettiği ilgiyi ve değeri bulmaktan da geri kalmaz.
Bu toprakların mayasına el atmış; bu toprakların aslî, ‘olmazsa olmaz’ tartışmasız değeri yüce bir inanışın yılmaz müdafii olan merhum Hüseyin Kazım Kadri, hatıratında vasiyetleştirdiği temennisine henüz nail olamamış mühim ve büyük bir şahsiyettir. Tarih, kendi hüküm ve insafına sığınmış bu fazilet abidesinin arşivinde kayda aldığı değerini tayin edeceği bir vakitte er-geç ilan edecektir. Tarih şunun farkındadır. Hakikat kendinde mukayyettir. Kendine hissî müdahalelerde bulunulabilir. Mithat Cemal Kuntay’ın dediği gibi ‘fikir kitabı demek olan tarihi, bazen, his yazabilir’. Ancak tarihin takdirinin tezahürü için çoğu zaman yoğun bir çaba gereklidir. Değerli araştırmacı Ömer Hakan Özalp’in Hüseyin Kazım Kadri ile ilgili çabası, hazırlamakta olduğu kitabı bu konuya son noktayı koyacak evsafta olduğundan yayınını bu satırların yazarı da heyecanla beklemektedir.
Son Osmanlı Meclis-i Mebusanında kabul edilmiş Misak-ı Millî’yi teklif ettiği ve kaleme aldığı ilgilisi dışında çoğu kimsenin bilmediği bu mümtaz şahsiyet, ‘sis perdeleri’ne temkinli ve bir kısmı cesur dokunuşlar dışında hak ettiği ilgiyi henüz görebilmiş değildir.
Nur’u-l Beyan isimli 2 ciltlik Kur’an meali ve 4 ciltlik muhteşem Türk Lügati’nin hazırlayıcısı olan Kazım Kadri, dinin ve dilin bir hizmetkârı, hayatının her aşamasında; yanlışında da, doğrusunda da Kur’an’ı kendisine rehber edinmiş bir mü’min olarak Misak-ı Milli’yi kaleme almıştır.
Hüseyin Kazım Kadri’nin Misak-ı Millî’yi, Mehmet Akif’in de İstiklal Marşı’nı kaleme alışı; din-millet-vatan birlikteliğinin temelinde yer alan derin fikriyatın ve hissiyatın da emsalsiz bir şekilde dile getirilişidir. Tek başına bir inanç umdesi halinde değerlendirildiğinde ‘seküler kutsal’ olarak tavsifi mukadder ‘vatan’ ve ‘millet’ kavramlarının İslam mevzubahis olduğunda niçin ve nasıl bir dinî nüans kazandığı, mukaddes değil ama mübarek veya muhterem bir vasfa büründüğü üzerinde dikkatle durulması icap eden bir husus olmalıdır. Çok eskilere gitmeden ve sadece yakın tarihimizden yola çıkarak, yapmaya çalışacağımız özellikle Yeni Osmanlılık ve Namık Kemal eksenli bir izah denemesi kasdımızın anlaşılmasına yardımcı olacaktır kanaatindeyiz.
II-Yeni Osmanlı Düşüncesi
Yeni Osmanlılar, ‘şeriat isteriz’ düsturuyla yola çıkmış, Tanzimat’ın yetiştirdiği, ancak onun sığ batıcı, seküler yapısına cephe almış bir topluluğun adıdır. Yeni Osmanlılar’a kadar sıkça ifade edilen ‘şeriat isteriz’ sözü, o zamana kadar haksızlığa karşı adalet talebini havi iken, “Yeni Osmanlıların şeriat isteriz talepleri, şeri hukukun yerine ikame edilen batılı kanunlaştırmalara yani, din dışı bir sahanın, meşruiyetini dinden almadan koyduğu hukuk kurallarına karşı; kısaca laikliğe karşı yapılmaktadır” (Mümtaz’er Türköne, Siyasî ideoloji olarak İslamcılığın Doğuşu, İstanbul: İletişim, 1991, s.76).
İmparatorluğu yaşatmak yanında bir avuç bürokratın vaziyetini tahkim gayesini de istihdaf ve temin eden Tanzimat ve Islahat Fermanları, bizatihi devletin kendi eliyle ve bürokratlar kanalı ile batılı yaşam algısının dayatılmasını da içermekteydi. Batı karşısında yenilgi ilanının batılı ‘değer transferi’ne yol açmasının Müslüman vicdanında meydana getirdiği elemin ve istihkârın yine bir avuç insan tarafından şiddetle tel’in ve reddini havi cevaba verilen isimdir Yeni Osmanlılık. Yaşları 25 ile 37 arasında değişen insanların, inandıkları değerlerin devlet eliyle artık yeryüzünde hüküm ifade etmediğinin ilan edilişine ve bu değerlerin aynı zamanda sosyal yaşamdan da dışlanışına karşı, ulemanın sesinin çıkmadığı yahut kıt çıktığı bir dönemde tüm yetersizlik ve eksikliklerine rağmen samimiyetleriyle geliştirdikleri güçlü bir isyanın adıdır Yeni Osmanlılık.