Kentlerin bir çoğunda uzun kavak kalmadı ki gıcırdasın
Ama benim sol yanımda sancı baki
Anne! ne olur ki sıram gelmiş olsun varsın
Ben ölürsem benden genci var tabi
Ama aşık garip değil hiçbiri.
Ben de olamadım yokmuş kısmette
Yaşadıkca Şahsenem'i hissettim
Gerçi Tebriz'e Tiflis'e hiç gitmedim
Gitsem de bulamazdım eminim
Anne! Yunus ne dediyse hep çıktı
Şeytanlar semirdi kuvvetli ordu
Zayıf kalsalar ne farkederdi
Nasılsa onlar galip gelecekti
Bundan sonra aşık garip olunur mu ki sen onu söyle anne!
Şam-ı garibanda değilsek de
Muhakkak Çırağan'da değiliz anne!
Lambalar söndü,çakmağı kim yakacak
Bu uluyanlar çakal mı
Ben hırkasını giymiş bir derviş miyim
Yoksa öldüm mü anne!
Hiç bir ilişkim kalmadı çevreyle
Yağmur beyhude yağıyor
Hani camdan bakacak arap kızları da nerde
Bir şahin uçurtma marifetim vardı kaleden kaleye
Cılız kuşcağızlarmış şahin değil
Ben uçurduğum için uçmazlarmış başıboş uçarlarmış üstelik…
Sırtımda hırka,ayağımda terlik
Niye ben ölmüş müyüm anne!
Çıktım yücesine seyran eyledim
Kayak merkezleri olmuş yüceler
Karlar üstünde kırmızı gagalı bir kuş;
Dalgın ve bîhuş
Bakıştık birsüre ben kuşça,
O, insanca
Keremler gurbette işciydiler
Aslıları doğrusu aramadım
Şahsenemi düşündüm sessizce…
Hüsrev Hatemi