dün öğlen dersten sonra (cumartesi günü ne dersi diye sormayın dersim var) 29 mayıs taifesiyle beraber 3 milletten 3 insan beşiktaş balkan lokantasından buluşmak üzere sözleştik. ben süleymaniyeden geldim arkadaşlar ise üsküdardan onlar benden hızlı gelmişler...
neyse oturduk lokantaya
aldık tepsilerimiz elimize Allah gözümüzü doyursun yiyemeyeceğimiz kadar yemek almışız...
3 kişi 46 tl hesap ödedik, ama yemeklerin bir kısmı kaldı, ayrıyaten 2 tane de kediyi doyurduk.
afgan cesur her zaman ki gibi ciğer, pilav, ayran, püskevitli muhalebiyi tercih etti, bu çocuk ne zaman gitse aynı menüyü alıyor. Allahtan sabah çorba içerken ciğer çıkmamış oluyor...
bosni enes ise saray kebabı, sebzeli kebap, iç pilav , kola ve püskevitli muhallebi ile aramızdaki en cılız şahsiyet olmasına rağmen hesabın yarısını kendisi oluşturdu.
ben ise bu sefer macar kebabı, iç pilav, balkan salata ve aşure den oluşan menü ile yerimi aldım.
yemek keyfimiz 1 saatten fazla sürdü, yayıla yayıla bayağı yemişiz Elhamdülillah doyduk, hemde maalesef ihtiyacımızdan bile fazla yediğimiz halde, yemeklerin 3 tanesi yarım kaldı...
ben macar kebabını ilk defa denedim.
üstünde kaşarlı yada normale peynir patates püresi karışımı bir sos, altında patlıcanın ince rulosu içinde kuşbaşı et dilimleri, tavsiye edilir.. güzelmiş.
saray kebabı ise üstünde neden yapıldığını çözemediğimiz otlu bir sosun altında et vardı, bitiremedik.
sebzeli kebap ise bu sefer biraz yavandı, çok çok daha güzel sebzeli kebap yediğim zamanlar oldukça fazlasıyla mevcuttur..
kısacası bu yemek ziyafetinden bize akşam yatıncaya kadar gitmeyen bir tokluk hissi ve cesur arkadaşımızın her ne kadar fotoğraf karesinden çıkartmaya çalışsak da bir türlü çıkartamadığımız göbeği ve hoş bir anı eşliğindeki muhabbetimiz kaldı...