Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

4 Mayıs 2014 Pazar

Bir Hakemlik serencamı ve futbol ile forma kutsallığı

Normalde bu yazıyı ay başında(nisan) kaleme alacaktım, futbol hakemliğinde 2 yılımı geride bırakmamın ardından bir değerlendirme babından düşünmüştüm ama bugüne kadar kaldı... 
Nasip tabiii...

Açıkcası geçen yıl düdüğümü astıktan sonra bir daha bu formayı giyebileceğimi düşünmüyordum...
Bende çok fazla acı hatıra barındıran bir nesne konumunda iken yeniden üzerimde görünce ve sahaya inince  
bana farklı duygular anımsattı wiedar


hakemlikte ve futbolda bilirsiniz ya da biraz ilginiz olmuşsa mutlaka duymuşsunuzdur,
 forma kutsaldır ...

bu lafı işittikten ve sonra o kutsal addedilen şeyi giydikten sonra kafamda da zaten bildiğim bir şeyi bizzat test etmiş de oldum, hemde yaşayarak, eskiler bilinen şeyleri tekrar test etmeye gerek yok derler ama bazen saksımız duruyor deme ki!!! 

Batıl ne kadar şeye kutsallık addediliyorsa hakiki kutsallarımız o kadar yara alıyor...


hakemlik hakkında çok fazla söylenecek bir sözüm yok, 

bana kattığı bir kaç özellikden ötürü minnettarım ve ayrıca futbol dünyasını bu kadar yakından tanımama sebep olduğu içinde...

bana şahsen hakemlik sabır taşı özeliği kazandırmasının yanında olayları önceden sezip sonrasına yorum yapma yeteneğine büyük renk kattı,
ayrıca hayatta ne için kimlerin nasıl ve hangi anlarda çirkeflik yapıp oyun bozanlık edip sahtekarlığa girişeceklerini gösterdiği için hakikaten bu mesleğe minnettarım.
bugüne kadar hakem formasıyla resmi olarak 5 maça çıksam da gayri resmi neredeyse 100'e yakın maça çıktım... buralarda edindiğim deneyimler insanoğlu için hiç iç açıcı değildi...
en ufak dünya menfaati için insanlığın hangi öz değerlerinden vazgeçebileceğini göstermesi unutulmayacak kadar acıydı..

gerçi yemediğim küfür ve hareket kalmamıştır her halde:D ama olsun bütün bunların benim artı haneme yazılacağını ümit ediyorum:D

olsun kader bu...


ayrıca hayatın akışı gibi oyunun doğallığında da bilerek ya da bilmeyerek yaptığım hatalarla insanların benim yüzünden çileden çıkmasını izlemek de inanılmaz farklı bir deneyimdi doğrusu, 

yaptığım hatalardan zevk almıyorum tabii ki
ama ne bileyim otoritenin hatasını görmesi bam başka bir duygu.
sonuçta kötü hakem olmak istemem asla..

hatalarından görerek ders alma sonucu verdiği içinde hakemlik yapmak güzel bir şey ama şunu da unutmamak gerekiyor yaptığınız hataların bedeli çok ağır kaçabiliyor, o yüzden her zaman risk faktörü mevcut.
ayrıca hükmetmenin öyle her babayiğidin harcı olmadığını görüyorsunuz sonuçta her zaman farklı insan tiplerine karşı çıkıyorsunuz ve onlarla mücadele ediyorsunuz kolay değil, liderlik ve hükmedebilmek

kısacası tavsiye edeceğim bir dal değil, ne yazık ki be hala içindeyim ama daha ne kadar uzun süre kalacağımı da düşünmüyor değilim.. bu mesleği yapmak için futbol sevgisi içimde eskisi gibi gürül gürül yanmıyor, sobanın aşağısındaki demir itelenmiş içeriye içten içe yanıyor ama sabaha zor çıkacak bir konumda inşallah hayr olur...

son bir not: o kısacık şortu giyiyorum ama içimde her zaman sporcu taytı mevcuttur, o hatayı sadece hakemliğimin ilk aylarında düştüğüm gafillik sonucu yaptım inşallah Allah bir daha tekrarını yaşatmaz.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder