Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

12 Nisan 2014 Cumartesi

Konya Ecdad Parkı Tanıtım Videosu

Selçuklu ve Osmanlı Döneminden Örnekler Yer Alacak
             Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuklu’ya başkentlik yapmış, Osmanlı’nın da önemli merkezleri arasında yer alan Konya’da Ecdad Parkı yapıyor. Selçuklu ve Osmanlı döneminden örneklerin yer alacağı park, 110 bin metrekarelik bir alanı kaplayacak.

Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden örneklerin içinde yer alacağı Ecdad Parkı’nın yapımına başladı.


Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Selçuklu İlçesi’nde yapımına başlanan Ecdad Parkı’nın toplam 110 bin metrekarelik bir alana sahip olduğunu dile getirdi.


Selçuklu’ya başkentlik yapmış, Osmanlı’nın da önemli merkezleri arasında yer alan Konya’da yapımına başlanan Ecdad Parkı’nın ecdad hatırasının yaşatılmasının yanında şehrin yeşil dokusuna da katkı sağlayacağını ifade etti.
                               
Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden örneklerin yer alacağı parkın yapım süresinin 1 yıl olduğunu kaydeden Başkan Akyürek, yapım maliyetinin ise yaklaşık 20 milyon lira olduğunu söyledi.






Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına başlanan Ecdad Parkı’nda; 11 adet Osmanlı kameriyesi, 4 adet 2. Mahmut Dönemi kameriyesi,
10 adet Selçuklu kameriyesi, surlar içinde tarihi liman, Osmanlı Sokağı, Namazgah Çeşmesi, seyir kulesi, kule kafe, değirmen, deniz feneri, Osmanlı kahvehanesi, boğaz yalısı, 12 bin 500 metrekarelik gölet, Selçuklu giriş tagı, Osmanlı otağı amfi, cami, Mehteran binası, desenli bahçe, Hasbahçe, Selçuklu Hanı restoran, sosyal donatılar bulunacak             .

Konya İslam Kültür Merkezi

Konya'da 'İslam Kültür Merkezi' çalışmaları başladı

Konya Büyükşehir Belediyesi, İslam Kültür Merkezi’nin inşa çalışmaları için harekete geçti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, seçim öncesinde, gerçekleştirdiği yatırımlar ve yeni dönem projeleri ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenlemiş, Konya’yı geçmişi kadar görkemli bir geleceğe hazırlamak için çalıştıklarını, bu hedef doğrultusunda bugüne kadar belediye tarihinin en önemli yatırımlarına imza attıklarını söylemişti. Toplantıda Konya’nın gelişimi ve yeni dönem projelerini anlatan Başkan Akyürek, inşa edecekleri İslam Kültür Merkezi hakkında da bilgi vermişti. İslam Kültür Merkezi’nin inşa çalışmaları Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire başkanlığı tarafından başlatıldı
BÜYÜK BİR KOMPLEKS HAYATA GEÇRİLECEK
Mevlana Kültür Vadisi Projesi kapsamında dünyanın aynı anda yapılan en büyük restorasyon çalışmasını sürdüren Konya Büyükşehir Belediyesi, bir kültür caddesi olacak Kışla Caddesi’nde iz bırakacak önemli yatırımları da hayata geçirecek. Bu kapsamda, Kışla Caddesi’ne yapılacak önemli yatırımlardan biri de İslam Kültür Merkezi olacak. Merkezin içinde Mevlevihane, Panorama Mevlana, semahane ve dünyadaki önemli mevlevihanelerin minyatürleri bulanacak. İslam Araştırmaları Merkezi, Mevlana Araştırmaları Merkezi, kütüphanesi ve aşeviyle büyük bir kompleks hayata geçirilecek.

SİYERİ NEBİ KÜLLİYESİ DE YER ALACAK
Komplekste ayrıca, Siyeri Nebi Külliyesi yer alacak. Burada Peygamber Efendimizin hayatı, farklı bir şekilde, hadis-i şeriflerle, ayeti kerimelerle, görsel unsurlarla desteklenerek anlatılacak. Siyer-i Nebi Külliyesi’ne girenler Peygamber Efendimiz’in doğumdan vefatına kadarki süreci adeta yaşayacaklar.  Merkezin inşaat yapım ihalesinin 28 Nisan 2014 günü saat 11’de yapılacağı öğrenildi. Proje kapsamında toplam 5 bin 93 metrekare alanda Mevlevihane, 4 bin 460 metrekare alanda da panorama (sergi salonu) yapılacak. İslam Kültür Merkezi, Karatay ilçesi Çayır Mahallesi’nde yapılacak ve yer tesliminden 210 gün sonra bitirilmesi istenecek. İhaleyi alan firmaya yer teslimi, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yapılacak ve işe başlanacak.
                                 
kaynak: memleket gazetesi /özge demirtaş

DON Hint filmi değerlendirme yazısı

DON Bir Shahrukh Khan aksiyon filmi.



Shahrukh Khan’ı genelde gündelik hayatın içerisinde ki rollerde görmeye alışkınız, bu bende kendisine ve filmlerine karşı daha fazla ilgi uyandırıyor, ya da en azından benim şahsımda diyelim.
   
DON filminde Shahrukh Khan bir uyuşturucu baronunun işlerini yürüten sağ kol vazifesinde ama işleri sadece kendi bildiği gibi yürüten ve bu yolda krallığa kadar gitmeyi göze almış hırslı ve ihtiraslı bir tiplemeyi canlandırıyor.

   Film Asya suç ve uyuşturucu dünyası üzerinden ilerliyor. Devletlerarası sosyal mesaj vermeden ilerlemesi işin başka güzel bir boyutu Ama toplum için yapılan işin kötü olduğunu her fırsatta seyirciye fısıldamaktan ve haykırmaktan geri kalmıyorlar.

Hikayemiz DON’un bir polis baskınında yaralanması ve ortadan kaybolması ve de bir polis müdürünün işe el atıp yaralı DON’u ele geçirip biraz Hollywood varı olmuş ama, 

DON’un tıpa tıp benzeri sıradan bir Hintli vatandaşı olan VİJAY'ın DON'u yerine geçirip bu suç örgütünü çökertme macerası ile hızlı bir gerilime ve maceraya doğru bizi sürüklüyor.
SAHTE DON VİJAY
 Polis müdürünün o kadar gayretkeş çalışmaları ve gerçek DON’un yerini alan sahte DON’un olaylara müdahalesi ile filmin nasıl savrulduğunu izlemeniz lazım.
  Filmde oyunculuklar gayet başarılı, Shahrukh Khan rolünün hakkını bir kraldan farksız şekilde veriyor. Polis müdürümüz “Desilva” rolünde ki ”Boman Irani ise filmde ki ikinci sırayı kimseye kaptırmıyor. Bayan oyunculara gelirsek oda arkadaşlarımın ifadeleriyle “bu filmde ki kızlar o kadar da güzel değilmiş abi ya!” sözü film için ilk eksi puanını almasına neden oluyor.
 Roma rolünde ki “Priyanka Chopra” rolünün hakkını vermiş,
ya da en azından hiç sırıtmıyor. Ama filmin içerik itibariyle ahlaki olmayan bir dünya tasviri ve de ol sebep canlandırması sebebiyle, kılık ve kıyafet seçiminde özellikle bayan oyuncuların her zaman bir tarafları açık mı olması gerekiyordu sorusunu sormadan geçemeyeceğim.

Şahsen 4 erkek beraber izlediğim bu filmi ailemle oturup asla izleyemem. En azından annem benim böyle filmler izlediğimi örse neler saydıracağını tahmin bile edemem.
Filmin diğer eksileri ise seçilen şarkılar ve klipler olmuş. Hayatım da ikinci defa bir hint filmini izledikten sonra herhangi bir şarkısı aklımda kalmamış oluyordu.
 Klipler ise özellikle ilk 5 şarkıda ki 3 klipte kareografilerin tamamen kadın bedeni üzerine oturtulması, izleme tahammül sınırlarını çok zorladığı için direkt geçmek zorunda kaldım. Ne şarkıların kulağa hoş gelen bir tınısı vardı ne de klipte ki dansların.
 (çok alakalı olmuş değil mi!!!)

  Hint filmlerinde ki yerel danslar kadın bedeni üzerinden pazarlanmadığı müddetçe her zaman ilgimi çekmiştir. Adamlara çok uyumlu çalışıyor ve göze seyir zevki veren işler ortaya koyuyorlar. Ama iş ne zaman kadınların bedenleri ve erkeklerin hayal dünyasını iğfal noktasına gitmeye başlarsa o zaman canım sıkılıyor. Bu sıkıntıyı DDLJ filminde ve Jab Tak hai Jan kliplerinin bir çoğunda, özellikle “mashallah” adlı parçada çok fazla yaşadım. Parça çok güzel yada en azından kulağa hoş gelen nağmeler var, ama klipte müzikten başka her şey ön planda tutulmuş