Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

16 Ocak 2013 Çarşamba

Almanya Köln de açıktan ezan okundu Eschweiler DİTİB Cemaati´nin Büyük Sevinci: Cuma Ezanı Açıktan Okundu


Eschweiler DİTİB Cemaati´nin Büyük Sevinci: 
Cuma Ezanı Açıktan Okundu


Köln, 15.01.2013: Geçtiğimiz Cuma günü  Eschweiler DİTİB Kuba Camii 
cemaati üyeleri ile siyaset ve toplum temsilcileri tarihi bir olaya 
şahit oldular. Eschweiler Wollenweberstraße adresindeki DİTİB Kuba Camii’nde
 ilk kez açıktan ezan okundu. Dernek, 2011 yılının Nisan ayında açıktan 
ezan okuyabilmek için belediyeye başvurmuş, bir yıldan fazla süren bir karar 
sürecinin ardından da gerekli izni almıştı.

Törene; T.C. Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa, DİTİB Genel Başkanı 
Prof. Dr. İzzet Er, DİTİB Yönetim Kurulu Üyeleri, Almanya Boşnak Müslümanları
 Cemaati Başkanı Edmin Atlagic, Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Uyum Meclisi 
Başkanı Tayfun Keltek, Eschweiler 1. Belediye Başkanı Rudi Bertram ve
 Belediye Meclis Üyeleri katıldılar. Kuba Camii'nin ev sahipliği yaptığı
 törende konuşmacılar, ezanın Müslüman cemaat, toplum ve onların 
toplumsal birliktelikleri için arz ettiği öneme vurgu yaptılar.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle açılan törenin açış konuşmasında Eschweiler 
DİTİB Kuba Camii Başkanı Bahri Çifçi bu gelişmenin önemine değinerek, 
derneğe bu konuda destek veren siyasi ve dini temsilcilere ve 
törene katılan tüm konuklara desteklerinden dolayı teşekkürlerini sundu.
 Din Görevlisi Mustafa Necati Barış’ın ezanın anlam ve önemine dair 
konuşmasının ardından Köln Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi 
Zekeriya Bülbül, Müslüman ve gayrimüslimlerin birlikte yaşadığı toplumda 
camilerin önemine değindi. 

Eschweiler Belediye Başkanı Rudi Bertram, tarafların izin alma sürecinde
 yoğun ve yapıcı görüşmelerde bulunduğunu, bundan sonra da samimiyet 
ve güven içerisinde biraraya gelmelerini ve yaşanan bu hoşgörünün 
sürdürülmesi dilediğini dile getirdi. Eschweiler Belediye Meclisi’nde 
başvurunun uzun uzadıya tartışıldığını ve iznin çıkmasının uyuma giden 
yolda bir adım daha atıldığı anlamına geldiğini vurgulayan Bertram, 
bir birlikteliğin oluşmasında herkese sorumluluk düştüğünü ifade ederek; 
''Doğrusu bizi tenkit edenler
 de oldu. Buna rağmen böyle bir adımı atıyoruz. Hepimiz hoşgörünün oluşması
 ve yaygınlaşması adına elimizden geleni yapmalı, ayrıca hoşgörüyü 
bizatihi yaşamalıyız. Hoşgörü, her gün yeniden uygulamamız gereken bir olgudur“ 
şeklinde sözlerini tamamladı.  

DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. İzzet Er açıktan ezan izni konusunda
desteklerini esirgemeyen Belediye Başkanı ve Meclis Üyelerine, ayrıca
gösterdikleri anlayıştan ötürü Alman komşulara teşekkür etti.

Belediye Başkanı Rudi Bertram‘ın konuşmasında ifade ettiği hoşgörüye değinen
Prof. Er şöyle devam etti: ''Bu samimi ve içten ortam bana Peygamberimiz döneminde
 yaşanan iki anektodu hatırlattı. Mekke’li ilk Müslümanlarla birlikte Medine’ye
 hicret eden Peygamber Efendimiz (s.a.v) burada ilk iş olarak yerli Hristiyan,
 Yahudi ve müşriklerle toplum hayatını düzenleyecek olan Medine Anlaşmasını
yapmıştır. Bu anlaşmada Yahudi, Hristiyan, Müslüman ve müşrikler
tek bir ümmet olarak tanımlanmıştır. Burada şu noktaya özellikle dikkat çekmek istiyorum.
Peygamber Efendimiz‘in (s.a.v.) Medine Anlaşmasında ümmet olarak yer alan
 topluluk sadece Müslümanlardan oluşmuyor, bilakis bu topluluğu oluşturan
 diğer dinlerin mensuplarını ve Medine müşriklerini de içine alıyordu.
 Yani bu Anlaşmaya göre Müslüman, Yahudi, Hristiyan ve müşrikler tek bir ümmet oluşturyordu, aynen bugün, bu yerde farklı etnisite ve dinlere mensup insanların biraraya gelerek oluşturduğu ümmet gibi. Bugün şahit olduğumuz bu gelişme, bana ayrıca Mescid-i Nebevi’de Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sergilediği diğer bir hoşgörü örneğini de hatırlatıyor. Necd’den kalkıp Perygamber Efendimiz (s.a.v.) ile görüşmek için Medine’ye gelen bir grup Hristiyan, kendisine ayinlerin nerede eda edebileceklerini sorarlar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Mescid-i Nebevi’yi kastederek, ‚burada‘ der. Medine´nin ilk Müslüman mabedinde Hristiyanlar ayinlerini eda etmişlerdir. Miladi 7. yy.‘da olmuştur bu olay. Günümüzde de benzer bir örneğini Antalya´da görüyoruz. Orada inanan vatandaşların ve turistlerin ki, bunların çoğunu Almanlar oluşturmaktadır, bir dinler bahçesi vardır. Burada aynı çatı altında kilise, havra ve mescitten oluşan bir külliye mevcuttur. Cuma günleri Müslümanlar mescitte Cuma namazını eda etmekte, Cumartesi günü havra bölümünde Yahudiler kendi ayinlerini ve Pazar günleri ise Hristiyanlar kilise bölümünde Pazar ayinlerini icra etmektedirler. Ayrıca halen İstanbul, İzmir ve Antakya gibi Türkiye´nin birçok kentinde kiliseler üyelerini açıktan çan çalarak mabedlerine çağırmaktadırlar. Bu durum Hıristiyan cemaatinin Türkiye’de aktif bir dini hayatının olduğunun ve diğer din mensuplarına karşı var olan hoşgörünün göstergesidir. Artık Eschweiler´de de Müslümanların Cuma namazına açıktan okunan ezanla çağırılacak olmaları, onların bu toplumun bir parçası haline geldiklerinin, yaşanan katılımcılık ve hoşgörünün bir göstergesidir. Birlikte yaşama adına emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.“

Son selamlama konuşmasını T.C. Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa yaptı. Basa konuşmasında, ''Bu olay İslam’ın Almanya’nın bir parçası olup olmadığı hususunda sürdürülen tartışmaların ne kadar gereksiz olduğunu göstermektedir“ dedi.

Daha sonra tüm katılımcılar, Eschweiler’de okunan ilk açık Cuma ezanına şahit oldular ve hepbirlikte“ezan“ konulu hutbeyi (Bu hutbenin tam metni PDF olarak sayfamızdan indirilebilir.) dinlediler. Tören, Eschweiler DİTİB Cemaatinin misafirperver ikramıyla sona erdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder