29 mayıs üniversitesinin bir çok özelliği mevcut.
İyi-kötü, güzel, mantıklı-saçma ve muhteşem olanaklara sahip
Hepsinden öte İSAM ile aynı kampüste olması her şeye değecek bir imkan gibi.
Ve belkide diğer üniversitelerden bizi ayıran en önemli hususta 4 yıldır aynı mekanları 24 saat boyunca(yemekhane, derslik, kütüphane ve yurt ve de o saklı bahçemiz) paylaşan bir topluluk olması.
Bu topluluk da olmanın bazı fayda ve zararları da mevcut;
en büyük faydası (öyle diyorlar...) okul içinde evliliklerin yüksekliği ve evlenme yaşının bayağı gençleşmesi.
Bugünkü hikayemizde öyle bir evlilik hikayesinden.
14.06.2014 tarihinde Okulumuz öğrencilerinden Ömer Said ve Sümeyye hanımın düğün merasimlerini gerçekleştirmiş olduk.
(Allah mesut ve bahtiyar bir şekilde her iki dünyada da hayat arkadaşlıklarını daim eylesin inşallah..)
Okulumuzda bu 2. senede okul içi 3. evliliğimiz ve totalde 6. düğünümüzü yaptık.
İşin ilginç olan bir başka yanı ise evlenenlerden düğününü yeni yaptığımız ve aynı zamanda okulun bu yıl ilk mezunlarından olan ömer said hariç hiç birisinin mezun dahi olmaması.
ve daha korkunç olanı bugüne kadar evleeenenlerin hepsi aynı sınıftan...
ben bu uidb'nin ilk mezunlarına kocaman bir maşallah çekiyorum ve hepsinin (daha doğrusu bekarlarının) inşallah diplomalarını almadan düğününü görmek duasıyla diyorum
(artık amin dersiniz bu yazıya..)
hala okuyorlar...
aynı sıraları paylaşıyorlar...
ilginç bir deneyim olsa gerek.
hasılı kelam bir bekar olarak bu mevzuyu fazla derinleştirmeden hikayemize devam ediyoruz.
Bir 29 Mayıs Düğün Hikayesi
Düğün telaşı aslında nişan dediğimiz mevzudan itibaren damat'ın samimi arkadaşları tarafından paylaşılmaya başlanmıştı bile. (gelin tarafı için okulda ki kızlardan birisine mikrofon uzatmamız lazım o da şimdilik biraz sıkıntılı o yüzden atlıyorum, sadece erkek tarafıyla devam edeceğim.)
Düğün günü damat kadar olmasa bile arkadaşlarını damat ediyor olmanın tatlı heyecanı ve bekarlığa özgü buruk mutlulukla(!!!) bekliyorlardı.
Düğün günü öğlen saatlerine doğru yurtta telaş başlamıştı, özel araba bulanlar ya da direkt düğün işine el atmışlar zaten çoktan işin içine katılmışlardı.
Birde düğüne sadece katılacak olan arkadaşlarınını bu güzel gününde yalnız bırakmayacak olan ve neredeyse tamamı yiyici ekipten oluşan bir bekar takımı düğüne hazır ve nazır bir şekilde hazırlanmışlardı...
Damat bey de gelin hanım da öğrenci olunca düğün konvoyuna katılabilmemiz için düğün sahiplerinden bir araç ricasında bulunmamız gerçekçi olmayacağı için düğün salonuna öğrenci dostu akbil ile çalışan metrobüsler ile gitmeyi tercih ettik.
fotoğrafta 7 ülkeden 8 vatandaş var bir tanesi de kamera arkasında ki benim
(gana, sırbistan,pakistan,Burkino faso, afganistan,uganda, afganistan ve türkiye)
Dedim size yiyici ekip bunlar, düğün salonuna düğünden tam 30 dakika erken gidip boş masalara tüneyen ve henüz yemek ikram edilmeden 1 saat önce konulan salataları tüketip yan masalara sarkan ekip bunlar
Bu seferki karede beni de zorla oturttular yiyici ekibin içine ve en büyük yiyici olan aynı zamanda geleceğin müstakbel damadı olduğunu kıyafetiyle bile göstere göstere belli eden A.Rıdvan'ı da masamıza çağırdık
Bu da yurt belletmenlerimizden Mustafa Abi ile Ghulam Hazret,
Mustafa abimizden nasipse 45 gün sonra biz bekarlar yurdundan gönderiyoruz.
Yukarıda yaptığımız duayı da mustafa abimize aynen iletiyorum...
29 mayıs ilahiyatçı tayfası sofrada, hepsinin potansiyeli çok yüksek (masada ilahiyatı olmayan iki kişiyi tenzih ediyoruz).
Tarih bölümümüzün ilk mezunlarından Şinasi abi ve Takdir abimizde bizi yalnız bırakmadılar.
Bunlarda Yedi Hilal üniversite ekibi
Patlamaya hazır ikinci bomba da bu masa, hepsi istisnasız ilahiyatçı.
(Not Rıdvan'ı bizim masada çok yer biz aç kalırız diye gönderdik o yüzden burada)
aynı fotoğraftan niye bir daha koymuşum anlamadım ama silmek istemedim, sırf tosun ile bosni için... çok masum bakıyorlar:s
(kabul tosundan bile kötü espiri yapıorum)
Bizim yiyici masa ekibinin son hali
ve sağ açık
Bizim yiyici masa ekibinin son hali
ve sol açıktakiler..
masaya toplam 4 transfer yaptık, rıdvanı gönderdik, bir kürt bir ugandalı bir arnavut ve bir osmaniyeli transfer ettik.
Takdir abinin masası da 29 mayıs ahalisiyle dolup taşmış durumda
Ugandanın bağrından kopup gelen yusuf abimiz bir ara çok duygulandı,
işte o anlar kameramıza böyle yansıdı...
Damadın bekar sadıçları
biri gonyalı diğeri angaralı
bu tombulda bizden.. düğün sahnesinde yahya kemalden, mehmet akiften, nesimiden şiirler okurken
iki bekar sadıçın arasındaki damat ömer said bey
Bu da masada ki 29 mayıs edebiyat fakültesi mezunları ekibi...
ve tabiki de Erşahin hocamız..
bizim yiyici ekip son haliyle yemekten önce verdiği aç biilaç vaziyette beklerken
resmen açlıktan ölmek üzereydik, öğlen yemeğini düğüne gitmeden tam 3 saat önce yemiştik ve metrobüsle yarım saat yolculuk yapmıştık, düşünebiliyormusunuz perişan halimizi
Kısacası 14.06.2014 tarihinde ömer said kardeşimizi hayırlı bir yolculuğa çıkarmış olduk...
İstanbulda ilk defa bir düğüne katılmış oldum, ama beğenmedim
çünkü yemek ikramı çok zayıftı,
biz gonya da pilav masasına oturduk mu karnımız doymadan kalkmayız, buraada garsonlardan ikinciyi istedik herif dönüp bakmadı bile(aslında baktı sadece bön bön...) gidip kendim almak zorunda kaldım.
Salata hikayeside gerçek efendim, napalım masaya yemekten bir saat önce salata gelirse ne yapalım bizimki bitince arka ve ön masadan bir kaç tabak salataya uzandık o kadar
ama masada ki o gariplerin hiç birisinin suçu yok hepsini ben yaptım.
Birde Rıdvanı masadan göndermiştim bu herif şimdi hepimizden fazla yer bize yer kalmaz diye ama
meğer ne bileyim burada ortaya değil herkesin önüne tabağa geliyormuş
yazık oldu çocuğu masadan gönderdiğimiz
şimdi 3 ay belkide seneye tekrar görüşmek nasip olmayacağı için aynı masada bir daha yemek yiyebilirmiyiz bilmiyorum.
Son not ömer'e hadi hayırlısı olsun dua et bu karelerde ki bekar 29 mayıs tayfasına hayırlısı olsun diye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder