İDEAL İmam-Hatipli genç nasıl olur, İslâm´ın Ehl-i Sünnet ve´l-Cemaat kıstaslarına göre sıralamak istiyorum:
1. İtikadı sahih olur. Kendisinde inançla ilgili hiçbir bid´at ve aykırılık olmaz. İcazetli ulemânın ve fukahanın telif ve tasnif etmiş olduğu akaid kitaplarındaki bilgileri öğrenir, kabul ve tasdik eder... Allah´a kesinlikle noksan sıfatlar izafe etmez. İtikat konularında İmam-ı Eş´arî´yi veya İmam-ı Mâturidî´yi inanç önderi olarak benimser.
2. Beş vakit namazı cemaatle kılar. Normal lisede okuyan bir Müslüman gencin namaz kılmaması bir ayıp ise, imam hatipli Müslüman gencin kılmaması bin ayıptır. İzninizle şu hususu da belirtmek isterim: Bütün imam hatip mekteplerinde beş vakit namaz (okul saatleri hangi namazlara denk geliyorsa) okul imamının ardında cemaatle kılınmalıdır. 1908´e kadar Türkiye´nin en parlak lisesi olan Galatasaray Sultanîsinde (lisesinde)namazlar böyle cemaatle kılınırdı. Namaz kılmak, cemaate katılmak ihtiyarî (seçimlik, keyfe kalmış) değildi, mecburî idi. Hem imam hatipte öğrenci, hem de namaz kılmıyor. Ben olsam böylesini okuldan atarım.
3. İmam hatip öğrencisi Kur´ân, Sünnet, İslâm ahlâkıyla mütehallîdir (ziynetlidir). Onbeş yaşında bir imam hatipli, yirmi beş yaşındaki bir insan kadar ciddî, olgun, ağırlıklıdır. Onda gevezelik, zevzeklik, şımarıklık, cıvıklık olmaz. İslâm´ın kazandırdığı bir vakar ve asalet örtüsüne bürünmüştür. Yirmi tane liseli genç bir arada, bunların dördü imam hatipli... Baktığınız zaman, onların hangisinin imam hatipli olduğunu hallerinden anlamalısınız.
4. İmam hatipli gençler, gece gündüz ilimde, irfanda, ahlâkta, marifette kemâl bulmak için çalışırlar. Zaruret olmadıkça tatil yapmazlar, dinlenmezler.
5. İmam hatipli gençler, bugünkü tedrisat programı yetersiz olduğu için dışarıdan paralel ve alternatif ders alırlar, eğitim görürler. İlim ve irfan sahibi üstadları bulurlar, önlerinde diz çökerler, âli, â´li ilimleri, faydalı ve müsbet kültürü adamakallı tahsil ederler.
6. İmam hatipli gençler, geleneksel İslâm sanatlarından birini de mutlaka öğrenmelidir. On kadar sanat ismi veriyorum: Hüsn-i hat, Tezhip ve süsleme... Ebru... Edirnekâri tahta işleme... Ahşap üstüne dağlama sanatı... El dokuması kumaşlar üzerine ahşap kalıplarla ve doğal boyalarla yazmacılık... Sedefkârlık... Elyapımı kağıt... Aherleme... Porselen, seramik, çini, çömlek sanatı... Daha çok sanatlar var...
7. İstidadı olan imam hatipli gençler, fotoğrafçılık, (Şeriata aykırı olmamak şartıyla) ressamlık gibi sanat dallarına da yönelmelidir.
8. İmam hatipli gençlerimize mutlaka çok iyi derecede Arapça öğretilmelidir. Yarım yamalak Arapça ile Zeyd ile Amr´ın kavgasıyla hoca olunmaz.
9. İmam hatipli gençler, fikir kitaplarını okuyacak, fikrî tartışma yapacak derecede İngilizce bilmelidir. İleride içlerinden bazısı İngilizce düşünce ve kültür kitapları yazacaktır.
10. İmam hatipli gençler zengin, edebî, yazılı Türkçeyi (Osmanlıcayı) mükemmel şekilde bilmelidir. Bunun ölçüsü de şudur:İslâm harfleriyle yazılmış bir Fuzulî divanı gencimize verilecek, içinden bir gazel ve kaside seçilecek, bunu oku ve metin şerhi yap denilecek. O da hiç aksamadan, duraklamadan mükemmel şekilde okuyacak, şerh edecek...
Adam yetiştirmede önemli olan kemmiyet değil keyfiyettir.
Yazımı bitirirken, İstanbul´un yakın tarihteki camii imamlarından merhum Necmeddin Okyay Efendinin özelliklerini sıralıyorum:
(1) Camii derslerine devam ederek ilim tahsil etmiş ve icazet almıştır. (2) Arapça bilirdi. (3) Farsça bilirdi. (4) Çok iyi edebî Osmanlıca bilirdi. (5)Bu üç dilde aruzla ve ebced hesabıyla tarih düşürürdü. (6) Tasavvuf neşesi vardı. (7) Ta´lik hattının büyük üstadıydı. (8) Ebruda ve bilhassa çiçekli ebruda üstaddı. (9) Millî sanatımız okçulukta üstaddı. (10) Ok ve yay yapardı. (11) Harikulâde ve şahane Osmanlı ciltleri yapardı. (12) Bahçesinde dörtyüz çeşit gül yetiştirir ve hepsinin Latince isimlerini ezbere bilirdi.
Camii imamı dediğin böyle olmalı...