Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

23 Şubat 2012 Perşembe

Helal gıda pazarının %80 i yabancıların elinde,

gimdes in yapmış oldugğu araştırmaya göre dünyadaki helal gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların %80 i gayrimüslümlerin elinde. müslüman üreticilerin elindeki helal gıda pazarı ise hızla artmasına rağmen şu anda sadece %14 seviyesinde.


Helal Gıda pazarı yabancıların elinde!

"Helal Gıda" sertifikasına sahip ürünlerin global ekonomide 2 trilyon dolarlık bir pazara sahip olduğu bildirildi. Peki müslümanların pastadaki payı ne kadar?


Dünya ekonomisinde gittikçe artan bir rağbet gören, "Helal Gıda" sertifikasına sahip ürünlerin global ekonomide 2 trilyon dolarlık bir pazara sahip olduğu bildirildi.

Balıkesir'de, Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) tarafından düzenlenen, "Helal Gıda" sempozyumu ilgi gördü. Sempozyumda, konunun uzmanları ve sektörün ileri gelenleri, dünyadaki 2 trilyon dolarlık helal ürün pazarında Türkiye'nin öncü olması gerektiğini belirterek Türk firmalarına ortak çağrı yaptılar. GMKA'nın, "İhracat için Helal Sertifikalama Sempozyumu" sempozyumunda, dünyada hızla yükselen 'helal ürün' sertifikasının özellikle Balıkesir ve Çanakkale başta olmak üzere Güney Marmara Bölgesinde özellikle gıda firmaları arasında yaygınlaştırılması ve konuyla ilgili farkındalık oluşturulmasının amaçlandığı kaydedildi. Sempozyuma, Hollanda İslam Üniversitesi Rektörü ve GİMDES Danışmanı Prof. Dr. Ahmed Akgündüz, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme, Sertifikalama ve Araştırma Derneği (GİMDES) Teknik Kurul Başkanı Ahmet Cengiz ile sektörlerinde öncü firmalar olan YÖRSAN Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Ödekbaş ve Hamidiye Suları A.Ş. Kalite Müdürü Necdet Çetin konuşmacı olarak katıldılar. GMKA hizmet binasındaki sempozyuma Balıkesir ve çevresinden birçok gıda firması ve resmi kurum temsilcisi ile çeşitli sektörlerden izleyiciler katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını GMKA Genel Sekreteri Mustafa Gündoğan yaptı. Gündoğan, Balıkesir ve Çanakkale illerinde helal sertifikasına sahip firma sayısının iki elin parmaklarını geçmediğini, bu sempozyum ile bölgede bir farkındalık amaçladıklarını söyledi. GMKA Genel Sekreteri Mustafa Gündoğan, "Güney Marmara Kalkınma Ajansı olarak bölgemizin ihracat kapasitesinin sadece hibe desteklerinden faydalanılarak istenen düzeye gelemeyeceğini biliyoruz. Bu bilinç ile fuar, eğitim organizasyonları, toplantı gibi faaliyetlerle de bölgenin ihracatının geliştirilmesine yönelik farkındalığı artırmaya çalışmaktayız. Bu amaçla gıda sektöründe Türkiye'nin önde gelen bölgelerinden olmamıza karşın ihracat için önemli bir yeri olan 'Helal Sertifikası' istenilen düzeyin çok altındadır" dedi.



HELAL GIDALARIN YÜZDE 80'İNİ GAYRİMÜSLİMLER ÜRETİYOR

GMKA Genel Sekreteri Mustafa Gündoğan, helal gıda konusunda Türkiye'nin dünyada neredeyse yaya kaldığını ifade etti. Mustafa Gündoğan, Ajans uzmanlarının helal ürün pazarıyla ilgili hazırladığı rapordan çarpıcı bilgiler aktardı.

Gündoğan, "Dünya Helal Gıda pazarının 1 Trilyon dolara yaklaştığı, Amerika'dan Çin'e, İsviçre'den Güney Afrika'ya kadar birçok ülkede helal sertifikası veren kuruluşların olduğu, birçok küresel firmanın (özellikle fast food zincirlerinin) toplumun helal gıda konusunda bilinçli olduğu ülkelerde (örneğin Singapur) ürünlerinde helal kesim et kullandığı, Müslüman tüketicilere hitap eden helal sertifikalı gıdaların yüzde 80'inin üreticilerinin gayrimüslimler olduğu, ABD'de 12 eyalette helal gıda kanunu çıkarıldığı ve dünyada helal gıda logosunun kullanımında kısıtlama olan tek ülkenin de Türkiye olduğu (ihraç ürünleri hariç) arkadaşlarımızın hazırladığı bu raporda yer alıyordu" dedi.

Hollanda İslam Üniversitesi Rektörü ve GİMDES Danışmanı Prof.Dr. Ahmed Akgündüz'ün moderatörlüğünde YAPILAN SEMPOZYUMUN ilk konuşmasını da yine Prof. Dr. Ahmed Akgündüz yaptı. Helal konusunu Türkiye'nin ve bölgenin gündemine getiren Güney Marmara Kalkınma Ajansı'na teşekkür eden Akgündüz, temel olarak Helal Ürün diye tarif edilen ürünlerin sertifikalanmasında dört temel ilke olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Helal Sertifikayı ve ilkeleri şu sözlerle açıkladı;

"Birincisi İslam dinine göre kesilmemiş hayvan ürünlerini ihtiva etmeme vesikasıdır. Yani İslam'a aykırı her hangi bir ürünü içeriyorsa helal sertifikası verilemez. İkincisi, İslam'a göre temiz kabul edilmeyen bir maddeyi barındırmaması gerekir. Helal sertifikasında temizlik önemli bir konu. Üçüncüsü ise ürünün yine İslam'a göre temiz kabul edilmeyen bir tarzda üretilmemiş ve paketlenmemiş olması gerekir. Dördüncü temel nokta ise helal kabul edilmeyen bir gıda ile temas halinde olmaması gerekir."



AVRUPA'DAKİ HELAL GIDA PAZARI 67 MİLYON EURO

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, 2010 yılı verilerine göre Helal Gıda'nın dünyadaki cirosunun 640 milyar dolar, Avrupa'daki Helal Gıda pazarının ise 67 milyon Euro olduğunu söyledi. Avrupa'da Müslüman nüfus sayısının gittikçe arttığına işaret eden Akgündüz, "Türkiye'den ithal edilen ürünlerin yüzde 70'ini Avrupalı Müslümanlar tarafından tüketiliyor. Avrupa'da özellikle helal gıda, temizlik ve güven anlamına gelmesinden dolayı sadece Müslümanlar tarafından değil diğer Avrupalılar tarafından da tercih ediliyor. Türkiye'nin bu konuya önem göstermesi gerekiyor" dedi.

Helal konusunun ihracatla ilişkisini anlatan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, helal sertifikalandırmanın çok yeni bir konu olmasına rağmen en önemli konuların başında yer aldığını. helal sertifikalama konusunda Türkiye'nin istenilen noktada bulunmadığını söyledi. Çıkrıkçıoğlu, "Ortadoğu'ya gıda ihracatımız en büyük ihraç kalemimiz. Helal Gıda sertifikasyonu bu ihracatı düşündüğümüzden çok daha artıracaktır. Helal Sertifikalı ürünler günümüzün yükselen yıldızı. Müslümanların çoğunlukta olduğu coğrafyalar ve Avrupa'da artık özellikle gıdada helal sertifikası aranmaktadır. Müslümanların her geçen gün refah seviyesinin artmaktadır. Müslümanlar zenginleştikçe dünya helal gıda pazarı büyüyor, gelişiyor. Dünyada her geçen gün talebi artan helal sertifikalı ürünlere ilgi de artıyor. Dünyada 2 milyar civarındaki Müslüman helal sertifikalı ürünlere yöneliyor. Çünkü Müslümanlar dünyanın neresinde olursa olsun helal sertifikalı ürün arıyor. İnsanlar artık yediklerinin dinimize uygun olduğunu bilmek istiyor. Endonezya, Malezya, Singapur, Ortadoğu, Avrupa ve Amerika'daki Müslümanlar helal gıda sertifikalı ürünleri özellikle talep etmektedir. Pek çok İslam ülkesi helal sertifikası olmayan ürünlere gümrük kapılarını kapattı. Gıda, Kozmetik, İlaç, tekstil, finans ve diğer hizmetler sektörünü düşündüğümüzde de çok büyük bir pazarla karşı karşıyayız" diye konuştu.

Mustafa Çıkrıkçıoğlu, 1 trilyon dolarlık helal gıda pazarının Türk ihracatçıları için çok büyük bir potansiyel olduğunu, Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak bu konuda üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını ifade etti.



MÜSLÜMANLARIN PAYI YÜZDE 14

GİMDES Teknik Kurul Başkanı Ahmet Cengiz, GİMDES'in kuruluşU ve uluslararası akreditasyonunu tamamladıktan sonra 2010 yılında sertifika çalışmalarına başladığını, 40 ülkenin içinde yer aldığı World Halal Concil ve Avrupa Helal Birliği'nin de başkanı olduğunu anlattı. Bugüne kadar 180 firmaya Helal Sertifikası verdiklerini ve bu sertifikaların 40 ülkede geçerli olduğunu belirten Ahmet Cengiz, helal ürünlerin öncelikle en önemli boyutunun dini boyutu olduğunu, helal sistem ile yapılan üretimin dünyada sadece Müslümanlar için değil dünya üzerindeki herkes için geçerli olduğunu söyledi. GİMDES'in amacının Müslüman toplumların tükettiği ürünlerin Helal sisteme uygun olup olmadığını araştırmak olduğunu belirten Cengiz, Müslüman ülke firmalarının dünya pazarındaki durumunu anlattı. Ahmet Cengiz, "Dünyadaki 2 trilyonluk helal ürün pastasında bırakın Türkiye'yi dünyadaki toplam Müslüman ülke firmalarının payı aşağı yukarı yüzde 14 civarındadır. Bu rakam çok küçük bir rakamdır. Türkiye'nin bu konuda önderliği eline almasını istiyoruz" dedi.

Balıkesir'deki sempozyuma helal gıda sertifikasına sahip iki firmanın temsilcisi de katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Hamidiye Su A.Ş. Kalite Müdürü Necdet Çetin de sempozyumda bir konuşma yaptı. Necdet Çetin, Hamidiye kaynak suları hakkında kısa bilgiler verdi, 1902 yılında kurulan Hamidiye Suları'nın sektörün öncüsü olduğunu, İstanbul başta olmak üzere 20 ile dağıtım yaptıklarını, Hamidiye Suları'nı 35 ülkeye de ihraç ettiklerini anlattı. Helal Gıda ile tanışmalarının yaklaşık 12 yıl önce İsrail'e ihracat gerçekleştirecekken, Yahudilerin Koşer belgesini talep ettiklerinde farkına vardıklarını söyleyen Necdet Çetin, "Bizden talep ettikleri aslında bir helal sertifikasıydı. Bu belgeye sahip olduğumuzda bizden su alabileceklerini söylediklerinde Helal Sertifikasını öğrendik. Daha sonra dış talep artınca Helal Sertifikası firmamızın gündemine geldi. Aslında bu sertifikayı talep eden ülkelerin çoğunluğu da Avrupa ülkesiydi. Helal sertifikası yurtdışı pazarında bize ciddi bir avantaj sağladı. TİM verilerine göre son iki yıldır su sektöründe ihracat birincisiyiz. Helal sertifikasyonunun pazarda yayılmasıyla bu sertifikaya sahip firmaların pazar hacminin hızlı bir şekilde artacağına inanıyoruz" dedi.



YÖRSAN: "HELAL SERTİFİKASIYLA MALEZYA PAZARINA GİREN İLK GIDA FİRMASI OLDUK"

Sempozyumun katılımcılarından Balıkesirli gıda firması YÖRSAN'ın genel müdür yardımcısı Ayhan Ödekbaş, kurum hakkında bilgiler verdi. Ödekbaş, YÖRSAN'ın 1964 yılında Yörükler Limitet Şirketi olarak kurulduğunu, 1979 yılında Susurluk'ta bir mandıra satın alarak gıda işine başladığını ve 1985 yılında ilk sanayisini kuran ve sektörde birçok ilkin öncüsü olan, bugün 20 ülkeye ihracat yapan, sektörün yüzük taşı bir firması olduğunu anlattı. Ayhan Ödekbaş, "İhracatta 500 kalem ürün satıyoruz ve bir şeyi fark ettik. Bizim ihracatta ilerleyebilmemiz için sertifikalara ihtiyacımız olduğunu, bu sertifikaların da altın anahtar olduğunu anladık. Helal Sertifikası da bizim için altın anahtar mahiyetindeydi" dedi. YÖRSAN genel müdür yardımcısı Ayhan Ödekbaş, helal sertifikanın firma olarak dünya pazarında önlerini açtığını söyledi. Ödekbaş, "Helal Sertifikası için GİMDES'le çalışmalara başladığımızda yurtdışındaki tedarikçilerimize helal sertifikası sorduk ve onların bizden önce bu sertifikayı aldığını görünce utandık. Avrupa'daki birçok firma bizden önce Helal Sertifikasını almıştı bile. Bu sertifikayı aldıktan sonra YÖRSAN olarak biz Malezya'ya giren Türkiye'den ilk süt ürünleri firması olduk. Biz dünyadaki helal gıda talebini karşılamaya hazırız. Buna da gücümüz var. Dünyada çok büyük bir Müslüman nüfus var ve helal sertifikaya çok büyük bir talep var. Biz dışarı çıktığımızda şunu gördük, Türk malına büyük bir güven var. Bunu Helal Sertifikayla taçlandırdığınızda koşulsuz talep ediyorlar. Türkiye'deki firmalara bu sertifikayı tavsiye ediyoruz" diye konuştu.

kaynak: bu haber retailnews . com .tr sitesinden alınmıştır haberi orjinalinden okumak için tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder