En çok eleştirilen kurumların başında gelen ÖSYM'nin tepesindeki adam Prof. Ali Demir, bugüne kadar yaptıkları sınavlarla ilgili iddiaları cevapladı.
ÖSYM Başkanı Prof. Demir, 1974'ten bu yana aynı ellerde tutulan kurum içinde ve sınav sistemindeki akıl almaz bozuklukları anlatırken, “Her Adaya Farklı Soru Kitapçığı uygulaması ile sınav şebekesinin tezgahını bozduk. Kurumdaki ekibi değiştirdik. Bize karşı linç kampanyası başlattılar” dedi.
Eylül 2010'da kopya çekildiği için iptal edilen KPSS'den sonra ÖSYM Başkanlığı'na getirilen Prof. Ali Demir , bugüne kadar yaptıkları sınavlarla ilgili iddiaları cevapladı, ÖSYM'nin çalışma biçiminde ve sınav güvenliğinde yaptıklarını karşılaştırarak anlattı:
- ÖSYM'deki bilişim teknolojisi 1980'lerin teknolojisiydi . Yazılımlar COBOL dilinde yazılmıştı ve her yazılımı bilen sadece bir kişi vardı.
Artık kurumun kendi bilişim uzmanları, yazılımcıları var. Sınav sonuçları kendi uzmanlarımız tarafından geliştirilen yazılımlarla değerlendiriliyor . 2012 YGS'den 15 gün önce eski yazılımın tekkullanıcısı olan personelimiz ayrılacağını söyledi. Belki zor duruma düşeceğimizi düşündü. Ama 30 günde yeni yazılımı devreye soktuk ve YGS'yi sorunsuz tamamladık.
- Eskiden sınav salonlarından sorular cep telefonları ile dışarı gönderiliyor, çözülüp belirli kişilere servis ediliyordu. Kalem, araba anahtarı şeklindeki kameralarla sorular kopyalanabiliyordu.
Sınava giriş çıkışları kontrol altına aldık.Cep Telefonu, anahtar gibi eşyayla sınava girişi yasakladık. Sınavdaki kalem, silgi, peçete gibi tüm ihtiyaçları biz karşılıyoruz.
- Gruplara aynı soru kitapçık türü ve aynı cevap anahtarı veriliyordu. Bu nedenle sahte cevapanahtarları üretilip satılıyordu. Yanındakinden kopya çeken aday onun cevap anahtarı kodunu yazarak aynı puanı alabiliyordu. Sınav sonuçlarında beklenmedik bölgesel başarılar görülüyor, ancak kopya delili bulunamıyordu.
Artık her adayın hem soru kitapçığı hem de cevap anahtarı kişiye özel hazırlanıyor. Başkasının cevap kağıdını kopya çekenler, kitapçık numarasını kopyalasalar dahi tespit ediliyorlar.
- ÖSYM'nin sanıldığı gibi bir soru bankası yoktu. Sınavları her alandan sadece bir-iki kişi hazırlıyordu.
Önce bir soru bankası yazılımı hazırladık. Artık sınavlarda her alandan en az 3 ÖSYM uzmanı, 20 ila30 akademisyen bir araya geliyor, sınavda kullanılacak soru sayısının 2 ila 5 katı soru hazırlıyor; bunlar soru bankasına atılıyor.
ÖSYM'DE BİLE GİZLİLİK YOKTU
- ÖSYM'ye giriş çıkışlar kontrol edilmiyor, binaya giren herkes bilgi işlem , soru hazırlama, optik okuma alanlarına girebiliyordu. Sınav soruları kontrol amaçlı yüksek sesle okunurken dinlendiği iddiaları vardı. Bu birimlerde internet ve telefon bile vardı. Soru kitapçıklarının basıldığı matbaada, sınav evrakının açıldığı birimlerde kontrol yoktu.
Bugün ÖSYM'ye giriş çıkışlar kayıt altına alınıyor. Herkes sadece sorumluluk alanına parmak iziyle girebiliyor.Bilgisayarda yaptıkları her işlem e-imza ile kayıt altına alınıyor; fotokopi makinaları bile parmak iziyle çalışıyor, kayıtları tutuluyor. Sınav sorularının hazırlandığı, kitapçıkların basıldığı, sonuçların değerlendirildiği alanlarda 80'den fazla noktada sinyal karıştırıcı (jammer) ve 24 saat çalışan gözlemciler bulunuyor. Bu birimlerdeki internet bağlantıları kaldırıldı, cep telefonuyla giriş yasaklandı.
- Bilgi işlem sistemleri dışarıdan erişime açıktı ve girenler belirlenemiyordu.
Bilgi işlem sistemlerine dışarıdan erişim tamamen kapatıldı.Çalışanların ve tüm adayların hangi cihazdan hangi işlemi yaptığı kayıt altına alınıyor.
‘AİLE KURUMU' GİBİ YÖNETİLİYORDU
- ÖSYM çalışanlarının çoğu eş veya akrabaydı. Çalışanların çoğunun çocuklarının Türkiye'nin en iyi üniversitelerinde, en iyi bölümlerde olması tartışma konusuydu. Sınav sonuçlarına müdahale edildiği söylentileri çıkmıştı.
Artık ÖSYM çalışanlarının birinci dereceden yakını olan adayların cevap kağıtları bir komisyon tarafından açılıyor, taranıyor ve optik okuyucudan geçirildikten sonra değerlendirmeye alınıyor. Ayrıca yasal düzenleme yapılarak sınav sonuçlarına müdahalenin cezası ağırlaştırıldı, 8 yıla kadar hapis öngörüldü.
- ÖSYM çalışanları özel ders verebiliyor, dersanelerle çalışabiliyordu.
Artık buna kesinlikle izin verilmiyor; gizlilik sözleşmesi imzalatılıyor.
- Adayların ÖSYM sistemleri üzerinde yaptığı işlemler ve fotoğraf değişikliklerinin kaydı tutulmuyordu. Başkasının yerine sınava girenler belirlenemiyordu.
Artık hangi bilgisayardan hangi işlemin yapıldığının kaydı silinmez ve değiştirilemez biçimde tutuluyor. Tüm fotoğraflar karşılaştırmalı olarak saklanıyor. Başkasının yerine sınava girenler anında tespit ediliyor.
- Dersane ve üniversiteler adayların kişisel bilgilerine erişebiliyor, ticari hesaplarla öğrencileri etki altına alınabiliyordu.
Artık adayların kişisel bilgilerine sadece kendileri erişebiliyor.
- Eskiden sınav evrakının sınav merkezlerine gönderilmesi ve cevap kağıtlarının taşınması takip edilmiyordu.
Artık sınav evrakını taşıyan araçlar GPS ile izleniyor; yolda 10 dakikadan fazla duran, aşırı hız yapan ve yolunu değiştiren araca anında müdahale ediliyor. Evrak saklama merkezleri kamera ile 24 saat izleniyor.
- Eskiden sınav görevlendirmeleri, il ve ilçelerdeki sınav merkezi yöneticileri tarafından yapılıyordu. Torpil tartışmaları vardı.
Artık, ‘Görevli İşlemleri Sistemi' ile 450 bine yakın görevli sisteme kaydedildi. Zorunlu yerel görevlendirmeler hariç, bütün görevlendirmeleri merkezden yapılıyor.
- Eskiden sınavlar bittikten sonra, itiraz yoksa sınavla ilgili herhangi bir işlem yapılmıyordu.
Artık her sınavdan sonra her türlü iddia ihbar kabul ediliyor, itiraz olsun olmasın analizler yapılıyor ve haksızlık olup olmadığı araştırılıyor. Haksızlık tespit edildiğinde sınav iptal ediliyor ya da tekrarlanıyor. 2012-Avukatlar için Adli Yargı Hakimlik Sınavı'nın tekrarlanması gibi.
- ÖSYM adaylara sadece aldıkları puanı bildiriyor, adaylar cevaplarını, puanlarını kontrol edemiyordu.
Bugün, sınav sonrası her adayın cevap kağıtları taranarak internet üzerinden erişime açılıyor. Adaylar cevaplarını kontrol edebiliyor, puanlarını doğrulayabiliyorlar.
- Sınav kılavuzları engelli adaylara da basılı kağıt olarak veriliyordu.
Artık bütün bilgiler, görme ve işitme engelli adaylar için internet sitesinden hem sesli hem de işaret dili ile sunuluyor.
‘Skandal' manşetleri rating için atıldı
“Biz, ÖSYM hakkındaki kötü algıyı ortadan kaldıracak ve adayların kafasındaki şüpheleri giderecek bir sistemi adım adım kuruyoruz. Bundan çıkarları bozulanlar, kopya şebekeleri, devlete, üniversitelere eleman sokmaya çalışan örgüt karalama ve linç kampanyası yürütüyor. Ben göreve geldiğimde 2011 genel seçimleri yaklaşıyordu ve ÖSYM'nin yaptığı sınavlara katılanlar ciddi bir oy kitlesi oluşturuyordu. Bu nedenle kampanyadan siyasetçiler de yararlanmak istedi.”
Şifre'yi planladılar ama uygulayamadılar
“ÖSYM'nin nereden nereye geldiği hakkında kitap yazılabilir. Çıkarları bozulanlar ‘şifre' olayını planladılar. Kurum içerisindeki işbirlikçileri ile birlikte soruların hazırlandığı ‘kapalı dönem' dediğimiz dönemde, yazılımdaki cevap seçeneklerini rastgele karıştırma modülünü devre dışı bıraktılar. Ancak yeni kurduğumuz güvenlik sistemi nedeniyle şifrede başarılı olamadılar. Hem ÖSYM hem de savcılık inceleme yaptı, herhangi bir kopya izine, haksız kazanıma rastlanmadı.”
Hataların ankasında ihmal ve kasıt var
“Çalışanlardan ya da matbaadan kaynaklı bazı hatalar bizi de şaşırttı. Her hatanın üzerine gittik. Bazıları teknik nedenlerden, bazıları ihmalden oluşmuş, bazıları ise kasıtlı yapılmıştı. Ancak hiçbir teknik hata bir daha tekrarlanmadı. Bu kez de bizi, adayları sınav sırasında tuvalete çıkarmamakla suçladılar. İnternette sonuç belgesini kendisinin değiştirdiği ortaya çıkan bir kişi için bile sorumlu tutuldum. Okul müdürü adayın diploma notunu sisteme girmedi, bizden hesap soruldu; bir kamu kurumu adayın resmini ÖSYM'ye yanlış gönderdi, sorumlusu biz olduk. ‘ÖSYM skandalı' manşetleri rating için atıldı. Çünkü öğrenciler, memurlar, doktorlar, avukatlar aileleri ile birlikte milyonlarca kişilik bir kitleyi ilgilendiriyor.
‘Her Adaya Farklı Soru Kitapçığı' uygulaması ile menfaatleri bozulan şebekeler yıpratma gayretine devam edecek, biz de onlara fırsat vermemeye, sınav adaletini korumaya devam edeceğiz.”
‘Skandal' sınavlarda hata da var, kasıt da, bilinçli yalan da
- 11-12 Aralık 2010 -TUS'da hatalı sorular: Önceki yönetim döneminde kopya nedeniyle KPSS iptal edilmiş, TUS soruları da savcılıktaki bilgisayarlarda kalmıştı. Bu nedenle iki ay gibi kısa bir zamanda yeni sorular hazırlandı, ancak 9'unda hata belirlendi. Tüm adayların bu soruları doğru yanıtladığı kabul edilerek sorun çözüldü. İncelemede ihmal, özensizlik ve kasıt tespiti yapıldı. Soruları hazırlayan ekip değiştirildi.
- 27 Mart 2011-YGS'de şifre iddiası: Bu sınav kopyayı ve cevap anahtarı ticaretini önleyen ‘Adaya Özgü Soru Kitapçığı' ile yapılan ilk sınavdı. Kurum içinden ihmal ve kasıtlı işlemlerle oluşturulan ‘şifre olayı' bu sistemi sabote etmeye yönelikti. Oysa sınav sonuçlarının analizi ve savcılık soruşturması hiç bir adaya haksız kazanç sağlanmadığını kanıtladı. Bu sınavda baskı hatası olan kitapçıkların verildiği adaylara eşdeğer sınav yapıldı, matbaaya da ceza kesildi.
- 24 Nisan 2011-ALES'te hatalı soru kitapçığı: Teknik bir arıza sonucu ortaya çıkan bu durum nedeniyle matbaaya ve sorumlulara ceza kesildi; olaydan etkilenen adaylara eşdeğer sınav yapıldı.
- 3 Temmuz 2011 - STS 2. Aşama'da eski soruların sorulması: Tıp Doktorluğu testinde soruların yüzde 75'i daha önce sorulan sorulardan oluşmuştu. Sınavın hazırlanmasında yetersizlik, ihmal ve kasıt tespiti yapıldı. İlgililer cezalandırıldı ve kurumla ilişikleri kesildi. Adaylara eşdeğer sınav yapıldı.
- 6 Mayıs 2012 - Adli Yargı Sınavı: Sınavda bir güvenlik açığı olmamasına rağmen sonuçlarda açıklanamayan durumlar tespit edildi ve sınavın tekrarlanmasına karar verildi.
- 16-17/23 24 Haziran 2012 - LYS'de hesap hatası iddiası: “ÖSYM'nin hesap hatası yaptığı ve 300 bin adayın tercih yapamayacağı” iddiası araştırıldı, tamamen asılsız olduğu ortaya çıktı.
- 2012-LYS'de bir adayın ÖSYM'nin hatası yüzünden üniversiteye giremediği iddiası: Aday, sınav sonuç belgesini kendisinin tahrif ettiğini itiraf etti.
- 7 Temmuz 2012 -KPSS'de soruların internete sızması: Sınav günübaşkası yerine sınava giren 38 kişi yakalandı. Ardından bazı adayların salondan çıkardığı soru sayfaları internette yayınlandı. Sonuçlar üzerinde yapılan incelemede hiçbir adayın bu sorular nedeniyle haksız puan almadığı belirlendi. Bu girişimin sınavı iptal ettirmeye yönelik olduğu değerlendirildi. İlgililer hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
- 15 Temmuz 2012 - DGS'de eksik soru basılması: Konunun teknik bir hata olduğu belirlendi, matbaa ve sorumlulara ceza kesildi. Tüm adayların eksik sorulara doğru cevap verdikleri varsayıldı.
Hafta sonu 2,8 milyon kişiyle rekor KPSS
“2011'de 39 farklı sınav yaptık. Bu sınavlara 5 milyon 240 bin aday katıldı. Bu yıl, 29 Nisan'da ‘dünyada bir ilk' olan Özürlü Memur Seçme Sınavı'nı yaptık.Her özür grubuna, her eğitim düzeyine göre sorular hazırlandı, salonlar onlara gore düzenlendi ve sınav başarıyla tamamlandı.22-23 Eylül'de de rekor katılımla KPSS sınavlarını yapacağız. 2 milyon 800 bin aday katılacak.”
‘Elektronik sınav' hayali yakında gerçek olacak
“ÖSYM, eskiden her işini bir şirket aracılığıyla yaptırıyordu. Ama artık sadece sınav evrakının basım ve dağıtımını şirket yapıyor. Diğer tüm işlemleri kendisi yapabilecek düzeye geldi. Örneğin, hayal bile edilmeyen ‘elektronik sınav' için alt yapı çalışmalarını başlattık.”
-ÖSYM'yi ‘kopya skandalı'yla devraldı -
Prof. Ali Demir, 2004´de ÖSYM´nin başına getirilen Prof. Ünal Yarımağan'ın 2010 KPSS'de kopya skandalı sonucu istifa etmesinden sonra göreve getirildi. ÖSYM'nin kurulduğu 1974 yılından beri kurumda görev yapan Yarımağan, YÖK eski Başkanı Prof. Erdoğan Teziç tarafından başkanlığa getirilmişti.
Kaynak: Star
Gelinen nokta çok acı
YanıtlaSiltus forumlarında “...Bundan 7-8 kadar yıl önceydi. 5-6 defa girdiğim ÜDS lerden 50-60 arası alıp duruyordum. Meşhur bir TUS dersanesinin Meşhur bir sahibi -ki iyi İngilizce bilmesi ile de tanınır- yerime ÜDS ye girebileceğini söyledi. "Sen de sarışın gözlüklüsün ben de, kimse anlamaz bile, ben böyle çok kişiye ÜDS-KPDS kazandırttım" dedi. Tabi teklifini "bütün akademik hayatımı b.k çukurunun üzerine bina edemem" diyerek reddettim. 1-2 sınav daha sürünüp kendim 71'imi aldım. Eğer yakalanırsa "sevgili JOKER abimin" aleyhine tanıklık ederim. Allah islah etsin, bir adamın her işi mi YAMUK olur ya?”
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4964&page=62
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=10037
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4309
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=9306
bundan çıkan anlatılan ve ya kanaatimize göre anlatılmayandan hissedilen anlam tusdata tus hazırlık dersanesinin paralel yapi feto Fethullah Gülen cemaatine genç klinisyenler yapılanması içinde herkesten farklı özel ve çok fazla kontenjan ayırdığı ve iyilik yapmak icin ücretsiz aldığı kişisel verileri yasadışı kaydettiği yani fişleme yaptığı.. tusdata ve veya uz.dr sami selçukbiricik in sponsoru olduğu drtus.com rus forumunda obunme ve guc gösterisi olarak anlatılan ösym den bilgi sızdırmalarını maddi güç ve fethullah gülen fetö paralel yapı veya cemaat örgüt bağlantısı olmadan nasıl yapılabileceği şayanı hayret bir konu olarak şüpheleri celbetmekte haklıdır tusdata ve veya sahibi uz.dr. sami selçukbiricik feto paralel fethullah gülen mensubumudur iskenderpaşa hakyol mensubu mudur bilinmez ve olsa da olmasa da özel hayatı kendi tercihidir saygı duyulmalı ancak ilişkiler ağı ağacın kurdu/ Mustafa Önselin kitabındaki gibi rahatsız edici giriftlikte.. Bu arada ösym nin sınava başkasının yerine girdiği tespit edilen tus Dersanesi sahibi ifadesi ile kamu oyunun anladığı kişinin büyük ihtimalle uz Dr Sami selçukbiricik olduğu kanaati oluşuyor. Ösym nin ve uzman doktor sami selçukbiricik in de aksi bir beyanı yok ..soruşturmaların akamete uğraması bu ortamda bu bağlantılarla ve tusdata maddi sponsorluğunda yayın yapan dr tus sitesinde Drtus.com tus forum sitesi moderatörlerinin ösym ve yök te tanıdıkları olduğu ve maddi gücü fazla olduğu icin ösym de yök te muhatap kabul ediliyor itibar goruyor beyanları zaten malumun ilanı bir durum .
ÖSYM kampanyaları ile bir yandan tusdata bir yandan STV ve zaman gazetesi bir yandan taraf gazetesi ile ÖSYM'nin şifre ve hatalı soru ve sınavlarla gündeme gelirken kpss, ve polis hakim sınavları yolsuzluğunun unutturulduğu gündemin ösym ciddiyetsizliğiyle yaptığı hatalı sorular üzerinden kampanyalarla her sınav döneminde ösym yolsuzluğu gündeminin değiştirilip kpss sınavı ve diğer sınav soru çalmalarının ve siyaset ,ÖSYM ve yök teki kirli bağlantıların, irtibatlı kişiler ali veli halil delil isa musa sema fatma her kimse bunlar ayıklanmadığı gerçeğinin örtüldüğü . .
Kanser gibi hasta hastalıklı bir ilişki zinciri değil mi
Her sınavda sorular alındı mı çalındı mi sızdı mi sızdırıldı mi kaygısı yersiz Mi? Ateş olmayan yerden duman çıkar mı
Gelinen nokta çok acı
YanıtlaSiltus forumlarında “...Bundan 7-8 kadar yıl önceydi. 5-6 defa girdiğim ÜDS lerden 50-60 arası alıp duruyordum. Meşhur bir TUS dersanesinin Meşhur bir sahibi -ki iyi İngilizce bilmesi ile de tanınır- yerime ÜDS ye girebileceğini söyledi. "Sen de sarışın gözlüklüsün ben de, kimse anlamaz bile, ben böyle çok kişiye ÜDS-KPDS kazandırttım" dedi. Tabi teklifini "bütün akademik hayatımı b.k çukurunun üzerine bina edemem" diyerek reddettim. 1-2 sınav daha sürünüp kendim 71'imi aldım. Eğer yakalanırsa "sevgili JOKER abimin" aleyhine tanıklık ederim. Allah islah etsin, bir adamın her işi mi YAMUK olur ya?”
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4964&page=62
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=10037
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4309
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=9306
bundan çıkan anlatılan ve ya kanaatimize göre anlatılmayandan hissedilen anlam tusdata tus hazırlık dersanesinin paralel yapi feto Fethullah Gülen cemaatine genç klinisyenler yapılanması içinde herkesten farklı özel ve çok fazla kontenjan ayırdığı ve iyilik yapmak icin ücretsiz aldığı kişisel verileri yasadışı kaydettiği yani fişleme yaptığı.. tusdata ve veya uz.dr sami selçukbiricik in sponsoru olduğu drtus.com rus forumunda obunme ve guc gösterisi olarak anlatılan ösym den bilgi sızdırmalarını maddi güç ve fethullah gülen fetö paralel yapı veya cemaat örgüt bağlantısı olmadan nasıl yapılabileceği şayanı hayret bir konu olarak şüpheleri celbetmekte haklıdır tusdata ve veya sahibi uz.dr. sami selçukbiricik feto paralel fethullah gülen mensubumudur iskenderpaşa hakyol mensubu mudur bilinmez ve olsa da olmasa da özel hayatı kendi tercihidir saygı duyulmalı ancak ilişkiler ağı ağacın kurdu/ Mustafa Önselin kitabındaki gibi rahatsız edici giriftlikte.. Bu arada ösym nin sınava başkasının yerine girdiği tespit edilen tus Dersanesi sahibi ifadesi ile kamu oyunun anladığı kişinin büyük ihtimalle uz Dr Sami selçukbiricik olduğu kanaati oluşuyor. Ösym nin ve uzman doktor sami selçukbiricik in de aksi bir beyanı yok ..soruşturmaların akamete uğraması bu ortamda bu bağlantılarla ve tusdata maddi sponsorluğunda yayın yapan dr tus sitesinde Drtus.com tus forum sitesi moderatörlerinin ösym ve yök te tanıdıkları olduğu ve maddi gücü fazla olduğu icin ösym de yök te muhatap kabul ediliyor itibar goruyor beyanları zaten malumun ilanı bir durum .
ÖSYM kampanyaları ile bir yandan tusdata bir yandan STV ve zaman gazetesi bir yandan taraf gazetesi ile ÖSYM'nin şifre ve hatalı soru ve sınavlarla gündeme gelirken kpss, ve polis hakim sınavları yolsuzluğunun unutturulduğu gündemin ösym ciddiyetsizliğiyle yaptığı hatalı sorular üzerinden kampanyalarla her sınav döneminde ösym yolsuzluğu gündeminin değiştirilip kpss sınavı ve diğer sınav soru çalmalarının ve siyaset ,ÖSYM ve yök teki kirli bağlantıların, irtibatlı kişiler ali veli halil delil isa musa sema fatma her kimse bunlar ayıklanmadığı gerçeğinin örtüldüğü . .
Kanser gibi hasta hastalıklı bir ilişki zinciri değil mi
Her sınavda sorular alındı mı çalındı mi sızdı mi sızdırıldı mi kaygısı yersiz Mi? Ateş olmayan yerden duman çıkar mı
Egitim ve sınavlarda gelinen nokta çok acı
YanıtlaSiltus forumlarında iddialar “...Bundan 7-8 kadar yıl önceydi. 5-6 defa girdiğim ÜDS lerden 50-60 arası alıp duruyordum. Meşhur bir TUS dersanesinin Meşhur bir sahibi -ki iyi İngilizce bilmesi ile de tanınır- yerime ÜDS ye girebileceğini söyledi. "Sen de sarışın gözlüklüsün ben de, kimse anlamaz bile, ben böyle çok kişiye ÜDS-KPDS kazandırttım" dedi. Tabi teklifini "bütün akademik hayatımı b.k çukurunun üzerine bina edemem" diyerek reddettim. 1-2 sınav daha sürünüp kendim 71'imi aldım. Eğer yakalanırsa "sevgili JOKER abimin" aleyhine tanıklık ederim. Allah islah etsin, bir adamın her işi mi YAMUK olur ya?”
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4964&page=62
https://odatv.com/tus-sorularinin-calindigi-iddialarinin-merkezinde-bu-kez-hangi-cemaat-var-04031942_m.html
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=10037
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4309
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=9306
Ateş olmayan yerden duman çıkar mı
tusdata ve veya uz.dr sami selçukbiricik in sponsoru olduğu drtus.com tus forumunda övünme ve güç gösterisi olarak anlatılan ösym den bilgi sızdırmalarını, ilişkilerini, bağlantılarını, görüşmelerini maddi güç ve fetö paralel yapı veya başka bir cemaat örgüt siyasi dava yapı bağlantısı olmadan nasıl yapılabileceği şayanı hayret bir konu olarak şüpheleri celbetmekte haklıdır tusdata ve özel asfa ferda koleji yönetim kurulu başkanı uz.dr. sami selçukbiricik iddia edildigi gibi feto paralel fethullah gülen mensubu mudur iskenderpaşa hakyol mensubu mudur bilinmez ve böyle olsa da olmasa da özkaya özel hayatı kendi tercihidir bu kısmına saygı duyulmalı ancak 15 Temmuz olayları davası gazileri ve şehitlerini yaşamış bu ülkede ilişkiler ağı Ağacın Kurdu kitabındaki gibi rahatsız edici giriftlikte.. Bu arada ösym nin sınava başkasının yerine girdiği tespit edilen tus Dersanesi sahibi ifadesiyle bu kişinin kamu oyunun anladığı kişinin büyük ihtimalle uz Dr Sami selçukbiricik olduğu kanaati oluşuyor. Ösym nin ve uzman doktor sami selçuk biricik in de açıklama ve videolarında net bir aksi beyanı yok ..soruşturmaların akamete uğraması bu ortamda bu bağlantılarla ve tusdata dusdata maddi sponsorluğunda yayın yapan Drtus.com tus/dus/eus forum sitesinde ösym ve yök te tanıdıkları olduğu ve maddi gücü fazla olduğu icin ösym de yök te sağlık bakanlığında muhatap kabul ediliyor itibar görüyor beyanları zaten malumun ilanı beklenen bir durum . Geçmiş yıllardaki Konya Beyaz Kalem olayındaki gibi bundan çıkan, anlatılan veya kanaatimize göre anlatılmayandan hissedilen anlam tusdata hazırlık dersanesinin paralel yapi feto Fethullah Gülen cemaatine genç klinisyenler yapılanması içinde herkesten farklı özel ve çok fazla kontenjan ayırdığı ve iyilik yapmak icin ücretsiz aldığı kişisel verileri yasadışı kaydettiği yani fişleme yaptığı belgeleri videoları rezaleti..
ÖSYM kampanyaları ile bir yandan tusdata bir yandan STV ve zaman gazetesi bir yandan taraf gazetesi ile ÖSYM'nin şifre ve hatalı soru ve sınavlarla gündeme gelirken kpss, ve polis hakim avukat savcı sınavları yolsuzluğunun unutturulduğu gündemin ösym ciddiyetsizliğiyle yaptığı hatalı sorular üzerinden hak arıyor tarzı kampanyalarla her sınav döneminde ösym yolsuzluğu gündeminin değiştirilip kpss sınavı ve diğer sınav soru çalmalarının ve zaman aşımı türü örtbaslarin siyasette milletvekili Prof.Dr. ÖSYM ve YÖK ' teki kirli bağlantıları, telefon mail iletişim ve irtibatlı kişileri Dolar Euro Dinar Dirhem Afyon Esrar ne kullanıyorlarsa Ali Veli Halil Bilal İsa Musa Sema Esma Ayşe Fatma Fatih Burhan Nurhan Orhan Muharrem Mükerrem Naim Saim Rabia Safiye Nazife Hafize Binnur Zin Nur Rahmi Rahim adları her kimse kimdir bunlar bulunmalı ve hala ayıklanmadığı gerçeğinin örtüldüğü sürece . .
seffaf olmasi gereken kurumların kanser gibi hasta hastalıklı enfekte bir ilişki zinciri değil mi?
Her sınavda sorular alındı mı çalındı mi sızdı mi sızdırıldı mi kaygısı yersiz Mi?
Sınav itirafları hakkında: Geç kalmış bir hasbihal 3 Yazar Ahmet Dönmez ahmetdonmez.net ...nice insanlar haksız yere ‘soru çalma’ iddiası ile gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.Neden?Eski Genelkurmay İstihbarat başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin,Youtube’daki Neyin Nesi TV’de yaptığı açıklamada:“Bu çocuklar tam da komuta kademesinin istediği çocuklar.Yani zeki,‘emredersiniz’diyor,çok fazla eleştirmiyor,her türlü görevi yapıyor.Bunların hepsi çok çalışkan insanlar olmuşlar, yani bana da deseler şimdi‘Kimleri seçeceksin?diye, onlardan seçerim.“Soru verme de orada sistematik olarak yapılan bir uygulamaydı.Kesin konuşuyorum,evet.Çünkü ‘soru çalma’ iddiaları gerçek, biliyorum.Hem “Soruları aldım” diyen hem de “Soruları verdim” diyen onlarca isimle konuştum.Dinlediklerimin doğruluğunu farklı kaynaklardan teyid ettim.Müstear adıKerem’in kastettiği vicdan azabı veren bu işler arasında soru verme de vardı.“Mesela bir arkadaş GATA’ya girecekti.Sorular verildi” diyor.Peki sorular nasıl veriliyordu?Müstear adı Polat… Bu kısmını da ondan dinleyelim: Bu soru çalma meselesiYüzde yüz canım!Ben kendim kaç tane öğrenciye verdim.İçinde olmasam ben de komplo teorisi derim.İsmi bile var bu işin: ‘Fetih okuma’. Sınav sorularını vermenin şifreli adı ‘Fetih okuma’dır.”Polat,işleyen sistemle ilgili şu tür detaylar veriyor:“Ben kendi baktığım birim için söyleyeyim. Mesela kurum içi sınavlar oluyor. Terfi sınavları. Arkadaşlardan uygun gördüğümüze diyoruzki,‘Bu sınava başvur.Şu şu kitapları al, şu testleri al, çalış’.Bunu söylerken işyerinde çalışması özellikle vurgulanır.Böylece herkes onu çalışırken görür.O sınava gireceğini herkes bilir.Hiç bir zaman kişiye,‘Sana soru vereceğiz, rahat ol, sıkıntı yok’demeyiz.Arkadaş zaten sınava hazırlanır.Sınava bir veya iki gün kala Fetih okuma olayı gerçekleşir.Sorular bize yukarıdan dijital ortamda gelir.Diyelim ki 100 soruluk sınav; A paketinde 70 tane soru, B paketinde 70 soru, C paketinde 70 soru var ama bunlar aynı 70 soru değil. Birbirinden farklı 70 soru, ki aynı şıkları işaretlemeleri tedbirsizlik olur. Sonra dijital ortamda sorular verilir.Kağıt kalem kullanmak yasaktır.Arkadaş iki-üç saat bilgisayar ortamında sorulara ve cevaplarına bakar.Yüz sorudan yetmiş tanesi moda-mod sorudur.10 tane,15 tane de kendisi yapsa başarılı bir şekilde sınavı kazanır. 100 sorunun hepsi verilmez.Çünkü hepsini doğru yapar, bu da tedbir açısından sıkıntı doğurur.Zaten baraj70’tir.Belki sorular verilmese de arkadaş kazanacak ama riske edilmiyordu. Diyelim ki oraya 30 kişi alınacaksa 30’unun da bizden olması isteniyordu.17Aralık sürecinden sonra sorular dijital gelmemeye başladı.Peki bu sorular nereden geliyordu?Polat“Başımızdaki kişiden geliyordu.Ancak sadece askeri okul sınavları değil.KPSS,TUS,YDS(Yabancı Dil Sınavı) da geliyordu.ALES de geliyordu.Hepsi geliyordu.ÖSYM’nin yaptığı sınavların soruları da geliyordu.Ben konumum itibariyle bunların hepsini bilgi ile söylüyorum size.”cevabını veriyor.Müstear adı Halil“Ben bu göreve gelince hep merak ettiğim, ‘soru çalma’ şayialarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığını öğrenmek istedim.Eskiden beri bu hizmetlerde bulunan bir arkadaşla yürürken,‘Sınav soruları meselesinin de amma suyu çıktı ha!’ dedim.Arkadaş beni o birimde eski zannetti ve dedi ki, ‘Hocam eskiden biz sinevizyondan yansıtır yemin ettirirdik, şimdi ise sorular elden ele dolaşmaya başladı’Ben meseleyi biraz daha kurcalayınca arkadaş dedi ki, ’17-25’ten sonraki yıl bile falanca sınavda bu iş devam etti. Bazı branşlarda 12-13 yıldır, bazılarında 7-8 yıldır soruları veriyoruz.’ diye anlattı.Meğer yıllardır bu iş yapılıyormuş.Başımızdaki arkadaş bana dedi ki,‘Abi bunlar konjoktürel şeyler.Türkiye’nin gerçekleri bunlar.Abiler mutlaka Hocaefendi’nin onayını almışlardır.’Bu son 4 yılda soru aldığını ve verdiğini bizzat söyleyen onlarca kişi ile konuştum.Tanıdığım bir aile, bu soru çalma mevzuundan dolayı travma yaşıyor.Başından beri iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunan bu aile, geçtiğimiz günlerde kendi oğullarının,“Biliyor musunuz, polis akademisi sınavlarının soruları bana verilmişti” itirafı ile sarsıldı.
YanıtlaSilBu olaylar neden örtbas edilir anlamak mümkün değil:
YanıtlaSilAlıntı Hakikaten akılalmaz bir çifte standartlı osym açıklaması kimi kastediyor belli değil herkesi zan altında bırakıyor devlet ciddiyeti içermeyen garip bir açıklama https://www.drtus.com/forum/viewtopic.php?f=74&t=106788 http://stetuskop.com/showthread.php?t=4309&page=20 ÖSYM BASIN AÇIKLAMASI (16.09.2014) Gazetelerde Yer Alan Asılsız İddialar Bugün bazı günlük (MİLLİYET- AKİT) gazetelere ilan vererek- 2014!TUS/DUS Sonbahar Dönemi sınavı ile ilgili asılsız iddialarla Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Sayın Başbakanımızı yanıltıcı mahiyette açık mektup yazan bir grup isim (Dr.Alp KARATAŞ Uz.Dr.Rıza ERÖKSÜZ Ahmet KANDEMİR Sancar VAROL Fatih KARAASLAN Bünyamin YILDIRIM Mahmut ÇELİKKANAT Uz.Dr.Uğur DEMİRCİ Osman GÜLSEVER Sinan TÜRKMEN Ayşe KARAGÜR Mustafa Kemal ŞAHİN İbrahim YAĞCI Taner ENGİN Yasin ÇELENK-Emine Doc.drAVCI HÜSEYİNOĞLU Seyran KÖKSAL Elif TEKE Ceylin KARA Ali İsmail SANCAK Fatmagül SARI Erhan PARLAK Nilay KUZU Erdal KARACA Pınar SÖNMEZ Ahmet SANCAK Pervin SARACA Adil BOZPINAR Serkan VURAL Sönmez ERDOĞAN Yusuf DEMİR Aysun YILMAZ Lale DEMİRKAYA Sadi KORKMAZ Sedat ÖZKAN Beytullah KISA Emrah KESKİN Burhan Cenap KOÇTAŞ Fatma Merve ÇELİK)- ÖSYMʹyi ağır suçlamalarla töhmet altında bırakacak ifadeler kullanmışlardır. Modernize edilmiş teknolojik altyapısı ile ÖSYM- yapmış olduğu her işlemi saniyesi saniyesine kontrol altına almış ve her saniyenin hesabını verebilecek duruma gelmiştir. ÖSYMʹnin sınavlarında sorduğu her bir soru farklı zamanlarda çok sayıda akademisyen tarafından titizlikle hazırlanmakta ve denetlenmektedir. Buna rağmen bazı sorular- ortaya çıkan ve çoğu zaman da esasa ilişkin olmayan ancak mutlak adalet bakımından gerekli olduğu düşünüldüğünden- sınav sonrasında adayların verdikleri cevapların analizi ve bilim kurullarının görüş ve tavsiyeleri ile ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından iptal edilmektedir. Ancak- sürekli değişerek gelişen ve tıp gibi son derece geniş bir alanda farklı yorum ve bakışlara dayanılarak çoğu zamanda umulmadık biçimde (?) mahkemeler tarafından iptal edilen sorular da olmaktadır. İlanda yer alan ve iddiadan ibaret gerçek dışı bazı hususlar incelendiğinde; ÖSYM hiç bir zaman adaylara- iddia edildiği gibi-ˮsoruları ezberleˮ demez- Veri tabanında değişiklik yaparak herhangi bir kişiye sağlanacak haksız bir kazanç- karşılığında ağır cezaları gerektirmektedir. Bu ve benzeri düzenlemeler 6114 sayılı Kanunda açıkça yer almıştır- ÖSYM hiç bir adaya asla haksız kazanç temin etmez. Söz konusu ilan- ticari malzemesi giderek tükenen bir TUS hazırlık dersanesinin (TUSDATA? TUSEM? TUSTİME? E!TUS? TUSWORLD?) organizasyonu olup asla itibar edilmemelidir. Toplam 39 ismin yer aldığı ve bu isimlerden de sadece 13ʹünün 2014 yılında TUS/DUS sınavlarına girdiği halde “Tüm adaylar adına” açıklama yapıldığı iddiası tam karşılığı ile gerçek dışı ve gülünçtür. Mezkur(?DAHA ÖNCE ZİKREDİLMEDİ- MEZKUR DEĞİL TUSDATA? DUSDATA? TUSEM? DUSEM? TUSTİME? E!TUS? TUSWORLD?) dershanenin bu saldırılarını yönetmekle görevli olduğu sosyal medya paylaşımlarından anlaşılan- listede ismi bulunan- dershane idarecisi kişinin- bu dershaneye bir şekilde bağlı kişileri organize etmek suretiyle infial ve aynı zamanda reklam amaçlı böylesi bir girişimde bulunduğu açıktır. Kaldı ki- ÖSYM’nin oluşturduğu teknik altyapı sayesinde malum dersane sahibi olarak tanınan diğer bir kişinin (Uz.Dr.Ahmet ERKEK?- Uz.Dr.Sami SELÇUKBİRİCİK?-Sema SELÇUKBİRİİCK- Dr. İdris ŞAHİN? Dr.İlker Ulaş SUNGUR?- Dr.Gökhan ERSOY-Fatih SELÇUKBİRİCİK Ercan ÖZTÜRK? Emrah KABATAŞ? Salih AYDIN? Prof.Dr.Osman ERER?-Hümeyra ÖZKAYA? Tolga BİÇER? Mehmet Ali Gülçelik? Anıl ÇUBUKÇU? Şadin Balsak?- Murat Erkeçoğlu?) de eski bir tarihte (Tarihlerde) başkasının yerine sınava girdiği tespit edilmiş- ancak başlatılan soruşturma zaman aşımı dolayısıyla akim kalmıştır. ÖSYM- sadece hak edene hak ettiğinin verilmesini gerçekleştirmek amacıyla sınav güvenliğinden taviz vermeksizin ölçme kalitesini korumaya yönelik faaliyetlerinden asla vazgeçmeyecektir.