Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

13 Şubat 2015 Cuma

Vasily Viladmiroviç Bartold Orta Asya kitap tanıtım inceleme


Not: Bu çalışma Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Günümüz Türk Dünyası Çalışmaları Dersi için hazırlanmış olan bir Kitap tanıtım ödevidir.
Orta Asya – V.V. Bartold
( Günümüz Türk Dünyası Kitap İnceleme Ders Ödevi)
Konya  2014

V.V. Bartold, Orta Asya, Selenge Yayınları, İstanbul, 2010, 504 sayfa. Kaynakça, Dizin.
Yazar eserinde Türkistan diye adlandırdığımız coğrafya üzerinde 18.yy ve 19.yy da hüküm sürmüş Türk/Özbek Hanlıklarının son devirlerini işlemiştir. Orta Asya ya da Türkistan sadece Türk milletinin ana yurdu olmasının ötesinde dünyamız ve medeniyet tarihi açısından özellikle 9Yy’dan başlayarak 16Yy’a kadar büyük önem arz etmiş bir coğrafyadır. Bölgede yaşayan halkların ve özellikle Türklerin dünya mirasına yapmış oldukları katkının ilk başlangıcını oluşturmaktadır. Türk halklarının yerel siyaset sahnesinden başlayıp küresel ölçekte söz sahibi oldukları çağlardan müellif V.V.Bartold’un yaşamış olduğu 20Yy’ın ilk yıllarına kadar bölgenin daha önce hiç yapılmamış olan tarihsel gelişim kurallarını göz önünde tutarak, kıyaslama metodunun yardımıyla gözden geçirilmiştir. Ayrıca bu yeni bilimsel usulle yazıldığı için modern bilim dünyasındaki ilk Orta Asya incelemesi eseri olması dolayısıyla büyük önem arz etmektedir. Bartold’un ömrünü harcayarak yaptığı çalışmaların, incelediği ana kaynakların ve bizzat coğrafyayı dolaşarak ve gözlemleyerek elde ettiği tüm verilerin derlenmesinin yanında kıyaslama ile de değerlendirmeden geçirerek ortaya koymuş olduğu önemli bir kaynaktır.

Bartold ve Zamanı adlı bölüm (s.1-18) alanında ilk olması hasebiyle büyük önem arz eden eserde Bartold’un kendi bireysel düşüncesiyle ya da dönemsel itibariyle sahip olduğu önyargılar nedeniyle görmezden geldiği yahut tam anlamıyla inceleme yapmadan fikir beyan ettiği konuların Bartold’dan sonra yapılan çalışmalarla düzeltildiği/güncellendiği bilgisini vermektedir. Eserin çevirmeni Ahsen Batur tarafından kitaba henüz başlamadan aktarılmıştır. Çevirmen tarafından eklenen bu detay okuyucunun konu ile ilgili daha güncel ve doğrusal bilgiler edinmesi istenmiştir.
Birinci Bölüm (s.19-86) “Geçmişin İzleri” adını taşımaktadır. Türkistan’ın coğrafi olarak değerlendirilmesinin yanı sıra bölgede ulaşılabilmiş en eski kayıtlardan, bir değerlendirme perspektifi çıkartılmak istenmiştir. Makedonyalı İskender öncesi bulunan kaynakların düzensizliği nedeniyle çok derli toplu bilgilendirme olmasa da İskender’in bölgedeki fütuhat hareketi ve onunla beraber gelip yerleşmiş bakiyelerinin bölgede neden oldukları siyasi ve kültürel değişikliğe kadar pek çok ayrıntıya yer verilmiştir. Aynı zamanda bölgenin Türk yurdu olmadan önceki yerel halklarından da bahsedilmiştir. Göçebe Türklerin bölgedeki hâkimiyeti İrani unsurlardan ele serencamı ile Hıristiyanlığın bölgedeki durumu da ayrı bir bölüm halinde incelenmiştir.

İkinci Bölüm (s.87-145) “Yedisi Tarihinden Yansımalar” adlı bölümdür. Bu kısımda Türkistan coğrafyasındaki tüm siyasi ve etnik yapı daha geniş kavramda tahlil edilmiştir. Bölgedeki halklardan “Usunlar, Karluklar, Türkler, Karahanlılar, Kara-Kitaylar, Mogulistan ve Kalmıklar” alt başlıkları altında incelenmiştir. Bu halkların yaşadığı yerlerden ve tarih sahnesine çıktıkları andan başlayarak, etkilerini ne zamana kadar sürdürdükleri ve neler yaptıkları anlatılmıştır. Bölgedeki bu unsurlara ulaşmak için tarihsel birikimi ve yazılı kaynaklara sahip beklide tek unsur olan Çin Medeniyetinin Orta Asya için neden önemli olduğuna da her bölümde ayrı ayrı değinilmiştir.

Üçüncü Bölüm (s.145-372) “Orta Asya Tarihinden Yansımalar” başlığını taşımaktadır. Bu bölümde ise Timuriler, Şeybaniler, Tacikler, Kırgızlar ve Türkmenler ile Gardizi’nin eseri olan Zeyn’ül Ahbar ile Moğolların hâkimiyetine aldıkları Müslüman unsurlara verdikleri isim olan “Sartlar” hakkındaki bilgileri içermektedir.

                                            
Timuriler, Şeybaniler ve Orta Asya alt başlığında öncelikle Emir Timur ve devleti değerlendirilmiş ardından Emir Timur içi Türk dünyası ve Türklüğe katkısı noktasında Bartold’un hem kaynak okumaları hem de kişisel kanaatleri eksenindeki yorumları bulunmaktadır. Timur sonrası bir siyasi hareket olarak Şeybaniler ile Türkistan’ın merkezini 19Yy’ın sonuna kadar hâkimiyetleri altında tutan Özbeklerde bahsedilmiştir.
Tacikler alt başlığında ise Türkistan’ın asli ahalisi olup, Türki bir halk olmayan Taciklerden bahsedilmektedir. Bölgede çok fazla hâkimiyeti siyasiye etkinliği olmasa da, kültürel ve beşeriyet ilişkileri açısından Tacik unsurların değerlendirilmesi yapılmıştır.
Üçüncü bölümün üçüncü alt başlığı ise Kırgızlar’dır. Bu Kırgız tanımı ile geniş bir değerlendirme yapılmıştır. Kırgızlar tabiri günümüzdeki kullanımın yanında Kazak ve Uygurları da içine alarak bölgedeki bu etnik unsurlar kökenlerinden türeyiş efsaneleri ve siyasi ve ekonomik ve kültürel coğrafyalarında yapıp ettikleri ile de değerlendirilmiştir.
Türkmenler alt başlığın da ise öncelikle olarak Türki unsurların Müslüman olduktan sonra adlandırıldıkları bir isim olan “Türkmen” sözcüğü üzerine geniş bir mütalaa da bulunulmuştur. Bu ismin İslam öncesi dönemde de var olduğu ve etnik aidiyet kadar bir coğrafyayı da nitelediği Çin kaynaklarına dayandırılarak açıklanmak istenmiştir. Ardında Türkmen sözcüğü ile en çok akla gelen Oğuz boyları ile etneografik bilgiler aktarılmıştır. Büyük Selçuklu Devletinin kurulması sonrası Oğuz/Türkmen unsurlarının İslam dünyasında kazandıkları önem ve bunun diğer Türki unsurlara karşı kullandırılmasından da bahsedilmiştir.
Türklerin Müslüman olmalarından sonra neseben dayandırdıkları Hz Nuh’un oğlu Yafes ile ilgili İsrailiyyatda geniş bir şekilde eserde yer bulmuştur. Türkmen unsurlarından Anadolu’ya geçmeyip bölgede kalan kesimlerinin siyasi serencamları ve özellikle 16Yy’dan itibaren bölgede siyasi hakim konusunda bulunan Özbek Hanlıklar ile olan mücadelesinden bahsedilmiştir.
Zeyn’ül Ahbar alt başlığında ise Türklerin kökenleri için tekrardan İsrailiyat bilgileri aktarılmış sonrasında ise Hazar Denizinden başlayarak Çin’e kadar olan bölgede yaşayan tüm halklardan genel bir yansıtma yapılmıştır.
Dördüncü ve son bölüm (s.373-442)  ise “Uygarlık Tarihinden Yansımalar” başlığıdır. Bölüm içeriği bölgenin yaşam kaynaklarının başlıcalarından olan Amu Derya ve Sir Derya nehirlerinin çevresinde şekillenen bölgenin ahvalini açıklamaktadır. Son alt başlık olan “Horasan” bölümünde ise İran’dan Türkistan’a girişin coğrafi adlandırması olan bölge hakkında milattan önce başlayıp 19Yy’ın ortalarına kadar olan dönmelerden kısaca bahsedilmiştir.

Türkistan coğrafyasını o güne kadar yapılmamış bir yöntem olan karşılaştırma metoduyla inceleyerek bu kapsamlı eseri ortaya çıkararak kendisinden sonraki araştırmalar için bir kapı açmış olan Bartold’un bu eseri büyük bir övgüyü hak etmektedir. Dönemine göre büyük bir çağ atlatan eser zamanla müellifin açtığı yol ışığında Türkistan coğrafyasının tüm tarihsel gelişiminin ilmi açıdan daha sağlam temellere dayanarak incelenmesine vesile olduğu için zamanla Bartold’un bahsettiği birçok kısımda müellifin kişisel önyargılar ya da eksik değerlendirme neticesinde yanlış ve eksik beyanlarda bulunduğu ortaya çıkmıştır. Her geçen gün Orta Asya/Türkistan coğrafyasının tarihi daha fazla günümüze aktarılmaktadır. Bütün bu içerdiği eksiklere rağmen Bartold’un eseri alanında ilk olması sahip olduğu metodolojik inceleme yöntemleri ile bu konuda hala söz sahibi olmayı sürdürmektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder