Fırsat buldukça Torku Favorimo Kekleri değerlendirmeye çalışıyoruz. Tabii genelde kekleri hep yedikten çok sonra bir şeyler karalamak aklıma gelse de bu sefer ilk keki yedikten hemen sonra yazıyı yazmayı başardım. Diğer keki iç etmeden hemen önce:)
Bugün ise FAVORİMO ÇOKO yu kalite lezzet karşılaştırmasına tutacağız.
Keki ilk ısırdığınızda önce üst yüzeyi kaplayan katı çikolata tabakası, ardından kekin yumuşak dokusu ağzınıza yayılıyor. İçindeki sıvı çikolatanın tadı ise biraz daha geriden geliyor. İlk başta bu iki lezzeti sırayla hissediyorsunuz. Hemen arkasından ise sıvı çikolatanın tadına varıyorsunuz.
Kekin tadı yendikten sonra 3-5 dakika boyunca ağızda kalıyor. Bu kaliteli malzeme kullanıldığının işareti. Hemen kaybolmayan bir tad var yani sizin anlayacağınız.
Sanırım bu hissi kekte kullanılan bitter ile sağlamışlar diye düşünüyorum
Hemen ağzınızdan kaybolan bir lezzet size çok fazla doygunluk vermez ve daha çok yemeniz gerektiği hissini oluşturur.
Şekerli ve Çikolatalı şeylerde ise bu his tehlikelidir. Aşırı tüketim!...:)
Torku Favorimo Çoko ise bir atıştırmalık kek olarak doyurucu bir etkiye sahip. 1 tanesi tam yetişmese de(şahsen benim için, ama sizi bilemem) 2 tanesini yediğinizde doygunluk hissiniz normalin üzerine çıkıyor.
Torku olduğu için zaten glikoz kullanılmadığını söylemeye bile gerek yok. Doğal pancar şekeri mevcut.
Osmaniye kent merkezine 30 km mesafede bulunan roma döneminden kalma Antik Kent Kastabala-Hirapolis kentine ait fotoğraflar, ki yaklaşık olarak 150 adet fotoğraf bulunmakta,
geziyi 2016 şubat ayında rehbersiz bir şekilde yaptığımız için çok fazla bir bilgilenme olasılığımız olmadı.
Sadece kişisel tecrübe, tarih okumanın getirdiği yetkinlik ile saha da gözlemlerimiz eşliğinde bize hasıl olan kanaat eşliğinde oldukça keyifli ve ibret dolu bir gezinti yapmış bulunmaktayız.
Girişte bulunan haritanın göstermiş olduğu güzergahla gezdiğim için fotoğraflarda bu sıralama ile çekildi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Kırşehir Kaman Ahi Evran Gençlik ve İzcilik Kampı
Kırşehir'in Kaman ilçesinde Hirfanlı barajının hemen yanı başında kurulmuş olan Gençlik ve Spor Bakanlığına Bağlı Gençlik ve İzcilik Kampı.
Kamp statüsü ise Doğa kampı
Yaklaşık 240 kişilik kampçı ağırlama imkanına sahip olan tesisin baraj kıyısında olması ve neredeyse 700 dönüm alana sahip olduğundan, kamptaki aktivite sayısını da oldukça arttırıyor.
Öğrencilerin bungalov evlerde konakladığı kampta, kano dan plaj voleyboluna, okçuluktan oryantiring etkinliğine el sanatlarından, tırmanmaya kadar bir çok faaliyet mevcut.
15 Temmuz 2016 akşamı yaşadığımız darbenin ardından aklıma gelen ilk şiir Selçuk Küpçük 'ün yüzleşmenin kişisel tarihi adlı kitapta tanıştığım 70'lerde hapse atılmış ve 10 yıl boyunca Süleyman Kalaycı 'nın "Artık Sevgi yok size Mehmetlere" şiiri oluyordu. Tam 3 yıldır blogumda taslak halde bulunan şiiri zaman zaman okumaktayken bir gün tekrar lazım olacağı hiç aklıma gelmezdi.
Taa ki o hain darbe girişimine kadar.
Şairin 70 lerde girdiği hapishane de karşılaştığı devlet zulmü neticesinde yazdığı bu şiiri tam 40 yıl sonra bir kez daha sahne alıyordu.
TSK içindeki darbeci subaylar yeniden darbe peşine düşüyor ama Milletin azmı ve cesareti ile
Ve birde babalarından dedelerinden dinlemiş oldukları zamanında Adnan Menderes'i darbecilere yedirmiş olmanın ezikliği ile Recep Tayyeap Erdoğanı da bu soysuzlara kaptırmamak için bu sefer sahneye kendileri çıkıyordu... Nedense bu şiir 3 gön boyunca zihnimden çıkmıyordu.
Bir Milliyetçi şairden çıkmış bu sözlerin ağırlığını kaldırmak ise kime kolay gelir bilemiyorum... Ama tarihi tekrar yeniden yaşamanın eşiğinden geçmenin öfkesi ile bu sefer bu şiirin yeniden hayat bulması gerektiğine inanmamı sağlıyordu.
Süleyman Kalay'ın yazdığı bir başka şiiri -Beni Yaşarken Anla- besteleyen Ağır Abimiz Hasan Sağındık'ın sesinden dökülen mısralar
Süleyman kalaycıya dair ufak bir bilgiyi ise dünyabizim de bulabilirsin
Süleyman Kalaycı Artık Sevgi Yok Size Mehmetlere şiiri
Konya'nın eski restoranlarından "Damla" da tirit tercih ettik. Hem kıymalı hem de kuşbaşılı tercih ettik. Ama kıymadan yapılmış tiridin tadı farklı. Güzel ve lezzetli sayılır. Tereyağı da Konyalıya göre bayağı kıvamında ama dışarıdan gelenler biraz yağlı bulabilirler ama işin sırrı burada. Restoranda hizmet güzel ve çalışanlar ilgililer.
Konya'ya gittiğiniz zaman merkezde başat olarak tercih edilmese bile güzel hizmet ve vasatın üzerindeki lezzeti için 2. sıradaki tercih olarak gayet başarılı bir mekan
Cacabey Medresesi ve Camii Kırşehir merkezde bulunan en eski yapılardan ve tarihi açıdan en önemli yapısı. Mimari açıdan oldukça güzel işlemeler ve gök bilimleri için çok büyük önem arz eden geometrik şekiller mevcut. Ayrıca Cacabey'in mezarı da medresenin içinde medfun bulunmakta.
Kırşehir'e gelip de uğramadan gidilmeyecek mekan.
İki farklı zamanda inşa edilmiş olan minare; buna sebep olarak ise burada yapılan gökyüzü araştırmaları neticesinde minarenin boyunun uzatıldığı şekilde bir yorum mevcut.
Çocukluktan beri kitaplarla hemhalim, bu durum gençliğe adım attığım ilk yıllardan beri kitaplarla olan münasebetim bir başka tutkuyu da beraberinde getiriyordu; Kitap ayraçları.
Uzun bir süre boyunca renk renk, desen desen, şekilli, kareli, ebatı farklı, tasarımı ilginç, köşesi yamuk, yuvarlak, kareli, ebrulu, felsefi sözlü vb derken bir zamanlar elimde 1000'e yakın farklı ayraç biriktirmişliğim vardı. O zamanlar bu ayraçları hiç bir düzene koyma fikri aklıma gelmemiş lastikleyip dolabımda saklamakla geçiriyordum.
Bu akılsızlığımın cezasını ise bir gün Konyadan-İstanbula gittiğim zamanların hemen öncesinde bir taşınma macerası sırasında neredeyse hepsini kaybederek ödeyecektim.
İnanılmaz derecede bana dokunan bir süreç olmuştu, bunun üzerine neredeyse 2-3 yıl hiç bir kitap ayracına ilgi göstermekten vazgeçmiştim.
Bayağı acı olmuştu benim için;
neredeyse 11-12 yaşlarımdan 20 yaşıma kadar sürede bine yakın çeşitten oluşan bu ayraç koleksiyonumu kaybetmek beni bayağı üzmüştü.
Elhamdülillah geçen seneler içinde eskisi kadar olmasa da yavaş yavaş tekrar gittiğim kitapçılardan birer ikişer tekrar toparlamaya başlamıştım.
Geçen hafta bir baktım ki 200'e yakın farklı ayraç olmuş.
Bu sefer bari kaybetmeyeyim istedim ve üşenmedim oturdum, bayramın ilk akşamı hepsini tek tek fotoğrafladım ve eskiden yapmadığım işi bu sefer yaparak hepsini bir muhafaza altına almaya başladım. Bir dosya içine tek tek yerleştirdim.
Eh fena da olmadı.
Eski göz ağrılarımın yerini tutmasa da şimdilik bir başlangıç diyelim.
Ümit ediyorum bu hızla bir kaç yıla tekrar bin haneli ayraç sahibi olurum.
tüm ayraç severler için gelsin bu güzeller kitap dostları...
2016 Temmuz Ayının ikinci haftasında ziyaret ettiğim Ahilik teşkilatının kurucusu ve Anadolu topraklarını mayalayan Yüce İnsanlardan olan Ahi Evran hazretlerinin Türbesi ve sonradan yapılan camiiye ait görüntüler.
Bu sene ise daha finallere girmeden bir hafta önce başlayan ramazan ile coşkumuz ve sevincimiz ve de kardeşliğimiz bir başka veçheye dönüşmüştü
Yemekhanemizin yılın her günü, bayram, seyran ramazan hafta içi hafta sonu fark etmeden aynı menüyle tam 5 yılımızı geçirdiğimiz kahvaltılıkları ile sahur bereketimiz başlıyordu.