Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

15 Aralık 2010 Çarşamba

Rafael de Nogales Mendez Türk Üniformalı Savaşçı Nogales Bey

Venezüella'lı Ama Türk Üniformalı Savaşçı:Nogales Bey



Nogales Bey (1877 - 1937)
Nogales Bey   (1877 - 1937)
Asıl adı Rafael De Nogales Mendez'dir. 14 Ekim 1877 tarihinde Venezüella’nın Taçira şehrinde dünyaya geldi. 18 yaşındayken kaybettiği ebeveyninden kendisine yüklü bir miras kaldı. Sahip olduğu servetle gününü gün etmek yerine, askerlik mesleğini tahsil etmek için Avrupa’ya gitti. Almanya ve Belçika’da muhtelif harp akademilerini okudu. 1898 yılında İspanyol ordusuna katılarak Amerika Birleşik Devletlerini karşı savaştı. Ağır bir yara aldığı İspanyol-ABD harbinden önce teğmen, sonra yüzbaşı rütbesine yükseldi.

Harpten sonra dünyayı dolaştı; Küba, Haiti, Fas, Tunus, Mısır, Eritre, Cibuti, Yemen, Afganistan, Endonezya, Güney Afrika, Angola ve Arjantin’i gezdi. Birinci Cihan Harbi’nin başladığı Ağustos 1914’te önce Belçika, sonra Fransız ordusuna yazılmak için teşebbüste bulundu, fakat Venezüella vatandaşlığından vazgeçmesi istendiği için bu ordulara katılmaktan vazgeçti.


SANA TÜRK ORDUSU YAKIŞIR



Osmanlı İmparatorluğu ’nun savaşa girdiği günlerde, Sofya’da, tarihçi olarak da bilinen General Savoff ile tanışması, hayatında bir dönüm noktası oldu. Savoff, Rafael De Nogales Mendez’e,”Biliyorsunuz, Fransızlar ve İngilizler Latin Amerika haklarının düşmanlarıdır. Asya ve Afrika’nın yoksul insanlarını da eziyorlar. Onlar için ne diye savaşacaksın? Sana Türk ordusunda savaşmak yakışır, onlar senin kardeşlerindir.” dedi. Osmanlı bayrağı altında savaşmak için Venezüella vatandaşlığından çıkması gerekmediğini öğrenen Mendez, General Savoff’un tavsiyesi üzerine, soğuk bir kış sabahı, Sultan V. Mehmet’in ordusuna katılmak üzere Sofya’dan İstanbul’a hareket etti. Osmanlı başkentinde Harbiye Nazırı Enver Paşa ile görüştü. Venezüellalı subayı çok seven Enver Paşa, ona tugay komutanlığı görevini tevdi ederek, emrine bir Arnavut yaver verdi. Üzerinde Türk üniformasıyla Kafkas cephesine gideceği zaman, Haydarpaşa Garı’nın müdürü tarafından sıcak bir şekilde “Merhaba Nogales Bey” diye karşılandı ve o günden sonra hep “Nogales Bey” diye anıldı.


ERMENİ YOK RUS VAR!
Kafkas, Filistin ve Irak cephelerinde savaşan Nogales Bey'in kitabında yer alan I. Dünya Savaşı fotoğraflarının bazıları Türkiye'de pek bilinmiyor.
Nogales Bey’in pek çok kahramanlığından bir tanesi, Ermeni komutan Aram’ın 30 bin kişilik birliğini 12 bin Türk askeriyle bozguna uğratmasıdır. Türkiye-İran hududundaki Kotür Dağı mevkiinde iki Rus birliğini durdurması da kayda değer. Hilalin Altında Dört Yıl adlı hatıratında (Buenos Aires,1924) Ermeni çetelerinin “sivil savunmasız Türkleri gördükleri her yerde hunharca katlettiklerini” yazan Nogales Bey’e göre, Osmanlı Ordusu, bazı iddiaların aksine, sivil Ermenilere saldırmamış ve hatta Ermeni askerlere karşıda savaşmamıştı. Çünkü Rus ordusuna katılan Ermenilerin Rus olarak görülmesi gerekirdi. Doğu Anadolu’dan sonra Irak ve Filistin cephelerinde geçen ve Gazze müdafaasında önemli bir rol oynayan Nogales Bey, Türk ordusunun terhis edildiği 1918 yılı sonunda Avrupa üzerinden Venezüella’ya döndü.


SELAHADDİN ORDUSUNDAKİ HRİSTİYAN

Hatıralarında “Türk askerinin en büyük derdi açlıktı. Eğer karnı doyurulsaydı bu savaşı asla kaybetmezdi” diyen Nogales Bey, askeri bürokrasideki yolsuzlukların orduyu zaafa düşürdüğüne inanıyor ve bundan Cemal Paşa’yı sorumlu tutuyordu.

Kudüslü bir Müslüman, Nogales Bey’e şöyle demişti: “Sen bir Müslüman gibi hareket ediyorsun. Bu senin köklerinden, damarlarındaki kandan geliyor. Endülüs’ten, Gırnata’dan, Kurtuba’dan geliyor.” Nogales Bey, İspanya’da asırlar boyunca yaşayan Müslümanlardan geriye kalan ve bugün Meksika’dan Arjantin’e, Küba’dan Peru’ya kadar neredeyse bütün Güney ve Orta Amerika ülkelerinde hala canlılığını koruyan kültürel ve ilmi miras için şükran borcunu ödemiş bir Latin Amerikalı’dır. Selahaddin’in ordusunda Arslan Yürekli Rişar’a karşı savaşan bir Hıristiyan’dı o. Hilalin altında savaşmayı öyle benimsemiş ki, Osmanlı ordusunun mağlubiyetini ömrünün sonuna kadar hazmedemedi. Ölümünden kısa bir süre önce bir dostuna yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Bir gün İslam Alemi uyanacak ve bütün kolonyalist güçleri topraklarından sürecek!”
bu döneme ait anılarını “hilalin altında dört yıl” adlı kitapta yayınlayan mendez, panama’da 1937’deki ölümüne kadar osmanlı ordusunun birinci dünya savaşındaki yenilgisini hazmedememiş ve bunu defalarca dile getirmiş.
Hatıraları
Anılarında, ermenilerin çok sayıda müslümanı katledip mukabele ettiklerini ve ermeni isyancıların silah cephane ve patlayıcılarla iyi donatılmış olduklarını kaydetmektedir. yarı otomatik mavzer tabancasını*özellikle çok sayıda bulunduğu ve van içindeki göğüz göğüse çatışmalarda ermenilerin tercih ettikleri silah olduğunu ileri sürmektedir. (edward j.erickson: "size ölmeyi emrediyorum" istanbul:2003 s.137) ( rafael de nogales, "four years beneath the crescent ", new york: 1926 s.60)
nogales, ermeniler'in soykirim sirasinda en ciddi direnisleri olan 20 nisan - 17 mayis 1915 van catismalarinda binbasi rutbesiyle gorev yapmakta idi. sehrin kusatmasi sirasinda ermeni mevzilerini bombalayan topcu bataryasina komuta etti.

kendisini "resmi bir ordu goreviyle ermeniler'in katledilmesine ve tehcirine sahit olan tek hristiyan" olarak tanimlayan venezuelali subay, van'da kendilerini savunan ermeniler hakkinda sunlari yazar:

"van'daki gibi siddetli bir carpismaya cok az sahit olmuslugum vardir... bizim beyazlarda asla gorulmeyecek bir cesaretle savasti ermeniler. ermeniler'in direnisi inanilmazdi, cesaretleri ovguye layiktir... eger van'da kisili kalan 30 bin ya da 40 bin ermeni... toplu saldiriya gecselerdi, kazma, kurek, balta ile filan bile silahlanmis olsalar, kim bilir, bizim mevzileri cokertebilirlerdi belki... alisilagelmis stratejik hatalarini yaptilar, siperlerinde kaldilar." [kaynak: rafael de nogales mendez, "four year beneath the crescent", new york: 1926, ss. 1, 76, 135]

nogales'in van kusatmasi'ndaki rolu, van valisi cevdet bey'in 22/23 nisan 1915 tarihli telgrafinda dogrulanir. [askeri tarih belgeleri dergisi 35 (ekim 1985), s. 41] van sehrinin rus kuvvetlerinin mudahalesi ile kurtuldugu, ama cevre koylerdeki 40 bine yakin ermeni'nin olduruldugu olaylarda gorev yapmis bir alman subayi, nogales'in kitabini inceledigi bir yazida, tanikliginin sahih oldugunu teyit eder. [f. e. a. krause, gottingische gelehrte anzeigen, 1 (1931), s. 18]

Nogales Bey, 10 Temmuz 1937’de Panama’da öldü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder