Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

28 Ocak 2014 Salı

Selimiye Kışlası ve Tarihi araştırma ödevi

 Selimiye kışlası hakkında 2012-2013 eğitim döneminde istanbul toplum ve edebiyat dersinde hazırlamış olduğum, araştırma ödevidir. Akademik kurallara nispeten uyulmuştur. ana kaynaklar DİA(Diyanet İslam Ansiklopedisi) veMehmet Mermi Haskan'ın Yüzyıllar Boyunca Üsküdar isimli kitabıdır. Kendi değerlendirme ve görüşlerime neredeyse hiç yer verilmemiş olup metindeki tüm kelime ve cümleler neredeyse dipnotta verilen kaynaktan bire bir alıntıdır.
Faydalanacak kimselere şimdiden başarılar dilerim...



Selimiye Kışlası
Üsküdar’ın en maruf semti olan Selimiye Mahallesi’nde ve bu mahallenin yollarından olan bükücüler Hanı sokağı, Çeşme-i Kebir Sokağı ve Kavak İskelesi Caddesi ile çevrili çok geniş bir alanı kaplar. Kışla, Kavakdere vadisiyle Harem İskelesine inen vadinin arasında yükselen bir tepe üzerine yapılmış olup Ankara asfaltına bakan tarafı yalıyar halindedir. [1]
Kareye yakın dikdörtgen planlı (267 x 198 m.), iç avlulu yüksek istinat duvarları üzerinde yükselen üç katlı çok büyük ve ihtişamlı bir yapı olup köşelerindeki kuleler abidevi görünüşünü tamamlar. İlk defa Sultan III. Selim taraından 1800-1803 yıllarında Üsküdar’daki Kavak Sarayı’nın arkasına yaptırılmıştır. 1803’te müştemilatıyla birlikte tamamlanan kışla, bugünkü binanın üçte biri kadar bir alana sahip olmakla birlikte dönemi için büyük bir yapıdır ve İstanbul’daki büyük kışlalar döneminin başlangıcını teşkil eder. Nizam-ı Cedid Hareketini başlatan III. Selim, Kışlasını yeni düzenin askeri alandaki mekansal karşılığı olarak inşa ettirmiştir.[2]
   Yapının iki katlı ve iç avlulu olduğu, plan şemasının avlu tarafında açık bir koridorla dış cepheler boyunca sıralanan odalarda meydana geldiği, yirmi dokuz odalı kısmi bodrumu bulunduğu tespit edilmektedir. Bu dönemde köşelerinde kuleler yoktur. Binanın kuzey ve güney cephelerindeki kapıları özenle işlenmiştir. Talim meydanı deniz tarafındadır. İki kasrı hümayunu bir camisi olduğu gibi, hastahane, mutfak ve çamaşırhane gibi servis birimleride kışlanın doğusunda ve batısında olmak üzere ikişer tanedir[3]
Binanın dış duvarları düzgün kesme taş ara duvarları moloz taş örgülü, döşemeleri ve çatısı ahşaptır. Yapının içerisinde mimarbaşı Mehmed Arif Ağa’nın imzası vardır, mühendiside Abdurrahman Efendi’dir. III. Selim boyunca kışlanın özel bir ismi olmayıp bazı farklı isimlerle anılmıştır; Yeni kışla, Muallem Asker Kışlası, Neferat Kışlası gibi sıfatlarla tanımlanır. 1830’dan sonra Selimiye Kışlak-ı Alisi, Selimiye Kışla-i Hümayunu olarak adlandırılır.[4]
İnşaat defterine göre benzersiz biçimde ve “yoktan var edilerek” (icad ve ibda’) yapıldığı ve kütlenin  büyük olduğu ifade edilmiştir. Nizam-ı Cedid kapsamında kurulan Anadolu kışlalarında askerler getirilerek burada talim yaptırılmıştır. 1807 de Kabakçı Mustafa ayaklanmasıya Nizam-ı Cedid hareketine son verildiğinde kışlanın han yapılması için ferman çıkmış ve kışlanın süslemeleri büyük zarar görmüştür. Temmuz 1808 de II. Mahmud tarafından Sekban-ı Cedid Askerlerine tahsis edilmişsede daha sonra çıkan yeniçeri isyanıyla bir daha bina olunmammak üzere yakılmış ve arazisi 1809 da satışa çıkarılmıştır.15 Haziran 1826’da Yeniçeri Ocağının ilgasıyla birlikte kışlanın yeniden inşasına başlanmış ve kışlanın satılan arazisi tekrar kamulaştırılmış ve kışlanın hem mimari projesi hem de maketi hazırlanmıştır. Bina iç avlusu, avlu tarafındaki koridoru ve dış cepheleri boyunca sıralanan odalarıyla yeniden inşa edilen kışlanın dış ve iç duvarları taş, döşemeleri ve çatısı ahşaptır. Dört cphesinde birer kapısı olan yapının köşelerinde kuleler de bu dönemde inşa edilmiştir. 27 ocak 1829’da görkemli bir törenle açılan kışlanın mimarı Hassa başmimarı Seyyid Abdülhalim Efendi’dir. Binanın kapılarında farklı kitabelerin bulunması kışlada yapılan onarımları işaret eder. Toplamda 3 farklı tarih bulunmaktadır.[5]
 Kırım Harbi sırasında 2,5 yıl(1854-1856)boyunca Osmanlı Devleti kışlayı Himalaya Gemisi’yle ve zevceleriyle beraber İstanbul’a gelen İngiliz askerlerine tahsis edilmişti. Bu sırada İngliz askerlerine hemşirelik yapmak amacıyla İstanbul’a gelmiş olan Florance Nightingale(1820-1910) ve oda arkadaşı hemşire Miss Buracebridge ile bugün müze olarak kullanılan alt üst iki odada kalmıştır.[6] Kırım Savaşında büyük dikkat çeken bina avrupa basınında konu olmuştur.[7]
 Osmanlı ordusundaki ilk terhis töreni 26 mart 1844’te bu kışlada yapılmıştır. Büyük üsküdar yangınında harikzedeler(temmuz 1887) ve sonrasında muhacirler(1921) ve mübadele sırasında göçmenler(1950) Selmiye’de ağırlanmıştır. 1920 de İstanbul işgal edildiğinde kışla İtalyanların kontrolüne giirmiş, Kurtuluş savaşın esnasında kışladan Anadolu’ya silah kaçırılmış ve işgal sonrasında İstanbul’a ilk gelen piyada birlikleri Selimiye Kışlasında kalmıştır(1923). Cumhuriyet’in ilk yıllarında bir süre boş kalan kışlanın maddi ve manevi değerinin iade edilmesine karar verilerek 1959’da askeri ortaokul yapılmıştır. Kışla 1964 yılından beri Türk Silahlı kuvvetleri’nin Birinci Ordu’sunun yönetim merkezi ve Birinci Ordu Komutanlığı karargahıdır.[8]

Selimiye Kışlası’nın Kapıları,Kitabeleri ve Diğer Binaları
 Kışlanın Nizamiye Kapısı(Kumandanlık Kapısı); Kapının üzerinde kumandanlık binası bulunduğu için bu isimle anılmış esas cümle kapısı da denen kapı olup Şehriyyehane binasının karşısındadır.
 Harem İskelesi Kapısı; Harem İskelesine bakan geniş cephesinin ortasında bulunan demir kanatlara sahip olup ki bunlar yapıldığı devirden kalmadır. Kapının kemerinde ve duvarında iki paye bulunup üzerlerinde Osmanlı Devleti’nin bayrak sembolü olan ay ile çok köşeli yıldız vardır. Kemerin tam ortasında altta üç, üstte mermerden kıvrılmış beş defne yaprağı kabartması bulunmaktadır.
 Kavak İskelesine açılan kapısı;  Kışlanın Kavak İskelesi caddesi boyunca kuleden kuleye uzanan cephesinde yer alıp pencereleriyle meşhur bölümüdür. Burada 26 bölüm ve her bölümde 9 pencere olmak üzere 234 pencere mevcuttur.
Marmara veya Talimhane tarafına açılan kapısı; Kışlanın en eski ve ilk inşa edilen kapısıdır. Kapı üzerindeki motifler Harem kapısının üzerindeki motiflerle aynı olmak üzere birde Keçecizade İzzet Molla tarafından kaleme alınmış 1234(1827-28) tarihli bir de manzume mevcuttur.[9]
Süvari Kışlası; Piyade askeri için yaptırılan Kışlanın içine zamanla bir de süvari kışlası yaptırılmıştır. Günümüzde de mevcut olmakla beraber kitabesi kayıptır.
Askeri Muzika- Bando Kışlası; Sultan Abdulmecid tarafından 1851 yılında yaptırılmıştır, binanın üzerinde Hattat Yesarizade Mustafa İzzet Efendi’nin güzel bir tuğrası hak edilmiştir.
Şehriyyehane; Erzak ambarı olarak yaptırılmış bu bina kesme granit taşından yapılmış olup dört köşe duvarına bitişik birer paye ve bunları birbirine bağlayan silmenin üzerinde 4 satır halinde Şair Safvet Mustafa Efendi tarafında yazılmış bir kitabesi mevcuttur.[10]






[1] Mehmet Mermi Haskan, Yüzyıllar Boyunca Üsküdar(İstanbul, Üsküdar Belediyesi, 2001) C.3 S. 1259
[2] Diyanet İslam Ansiklopedisi, Selimiye Kışlası Maddesi, C.36
[3] Diyanet İslam Ansiklopedisi, Selimiye Kışlası Maddesi, C.36
[4] Diyanet İslam Ansiklopedisi, Selimiye Kışlası Maddesi, C.36
[5] Diyanet İslam Ansiklopedisi, Selimiye Kışlası Maddesi, C.36
[6] Mehmet Mermi Haskan, Yüzyıllar Boyunca Üsküdar(İstanbul, Üsküdar Belediyesi, 2001) C.3 S. 1265
[7] Diyanet İslam Ansiklopedisi, Selimiye Kışlası Maddesi, C.36
[8] Diyanet İslam Ansiklopedisi, Selimiye Kışlası Maddesi, C.36
[9] Mehmet Mermi Haskan, Yüzyıllar Boyunca Üsküdar(İstanbul, Üsküdar Belediyesi, 2001) C.3 S. 1266-68
[10] Mehmet Mermi Haskan, Yüzyıllar Boyunca Üsküdar(İstanbul, Üsküdar Belediyesi, 2001) C.3 S. 1269-70

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder