Sümbül Ebrusu

Sümbül Ebrusu

27 Mayıs 2014 Salı

İncelenen Hayatlar Stephen Grosz takdim ve özet yazısı


İncelenen Hayatlar  Stephen Grosz
Kendimizi Nasıl Yitirir, Nasıl Buluruz


Star Gazetesi Açık görüş ekinde Murat Güzel'in tanımıyla keşfettiğim bir kitap. Aslında biraz psikoloji merakım mevcuttu ama Stephen Grosz'u hiç duymamıştım.
Tanıtım yazısından soraki hafta kitabı temin edip okumam sadece 7-8 günlük bir süreye sığdı, ama bu yazıyı yazabilmek için 1 aylık süre geçmesi gerekirmiş.


Kitap içerik olarak Stephen Grosz'un kendi hastaları üzerinden gözlemlediği problemler ve bunun neticesinde yazarımızın kendi çözüm yolları üzerinden bize aktarılan problemler ve çözümlenmesi niteliğinde bir kitap olmuş.

Yazar arka kapağında kendi ifadesiyle 'Bu kitap değişimi konu alıyor. Değişimle kayıp hissi birbirine bağlı olduğundan-yitirmeden değişim de olmaz, bu kitap yitimden de söz ediyor '




Gündelik hayatta ki sıradan insanların problemleri var burada. Çözülememiş, çözmek istemeyen, kendini bilerek esir etmiş insanların hikayeleri mevcut. Eser de benim en çok dikkatimi çeken hususlardan biriside cinsellik üzerine oldu. Aile hayatının ne kadar zayıf olduğu bir batı toplumu manzarası ve yanında çok rahat kullanılan bir meta olarak cinsellik aşırı derecede mevcuttu. Bu durum aslında iyi bir gözlem fırsatı vermekte... 


Yazar zaten olduğu gibi olayları ele aldığı için okuyucunun gözlemleme imkanı çok geniş olmuş.
İçeriğine çok fazla girmeyeceğim çünkü 35 farklı hikaye ve analiz mevcut ve bir çoğu da günlük hayatta tanık olduğumuz ya da işittiğimiz türlerden o yüzden hikayelerin neredeyse yarısında, batıda yaşamadığım halde bir insan olarak yabancılık çekmedim.
Çünkü haberdarsınız böyle şeylerden..


Son sözü yazar'ın önsözün de ki bir alıntıyla yapmak istiyorum.
"Felsefeci Simon Weil, hapishane de bitişik hücrelerde kalan ve uzun zaman içine duvara tık tık vurarak konuşmayı öğrenen iki mahkumun öyküsünü anlatır. 'Onları ayıran duvar aynı zamanda iletişim kurma araçlarıdır' diye yazar"
... Her ayrılık bir bağlantıdır...
"Bu kitap o duvarı anlatıyor. Konuşma, anlama ve anlaşılma arzumuzu ele alıyor. Ayrıca birbirimizi dinlemeyi, yalnızca sözcükleri değil, arada ki boşlukları da dinlemeyi anlatıyor. 
Büyülü bir süreçten söz etmiyorum. Gündelik hayatımızın olağan bir parçasından söz ediyorum, tıklatmak ve dinletmekten "

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder